Yerel yönetimler çalıştayı: Rojava’ya saldırı kadın kazanımlarına saldırıdır

  • 10:28 7 Ekim 2023
  • Güncel
 
 
ŞIRNEX – HDP ve Yeşil Sol Parti Kadın Meclis’inin düzenlediği “Yerel Yönetimlerde Kadın Politikaları” çalıştayının açılış konuşmasını yapan Yeşil Sol Parti Amed Milletvekili Halide Türkoğlu, Rojava’ya dönük saldırılara dikkat çekerek, “Şu gerçeği çok iyi biliyoruz ki bugün Rojava’ya yapılan saldırı Kürt kadınların kazanımlarına yapılmış bir saldırıdır” mesajını verdi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol) Kadın Meclisi tarafından 2024 yerel seçimlerine hazırlık amacıyla gerçekleştirilen ve iki gün sürecek olan “Yerel Yönetim Seçimlerine Giderken Kadın Politikalarını Tartışıyoruz” başlıklı çalıştay Şirnex Silopiya Belediyesi konferans salonunda başladı. “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele”, “Kadın Ekonomisi”, “Ekoloji ve Kadın”, “Kültür ve Dil”, “Özgür Eş Yaşam” ve “Eşbaşkanlık Sistemi” konularının tartışılacağı çalıştaya, Şahmaran Kadın Platfortmu, Mimoza Kadın Derneği, Rosa Kadın Derneği, Kadın Zamanı Derneği, Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği ve daha çok sayıda kadın kurumu katıldı.
 
‘Kararlı duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğiz’
 
Çalıştay, Silopiya Belediye Eşbaşkanı Adalet Fidan’ın selamlamasıyla başladı. Çalıştay içeriğine dair bilgi veren Adalet, kayyım atamalarını hatırlattı. Kayyımlarda ilk olarak kadınların hedef alındığını ifade eden Adalet, “Biz kararlı duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğiz. Mardin’den Ankara’ya, Batman’dan Amed’e kadar Türkiye ve Kurdistan’dan çok sayıda kadın aramızda. Hepiniz yeniden hoş geldiniz” dedi.   
 
Adalet’in konuşmasından sonra divan, katılımcıları selamladı.
 
‘Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir’
 
Ardından açılış konuşmasını yapan Yeşil Sol Parti Amed Milletvekili Halide Türkoğlu, sözlerine Kandıra Cezaevi’nde tutulan Gültan Kışanak ve tüm kadınları selamlayarak başladı. Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet ilkesini esas aldıkları için AKP-MHP erkek egemen iktidarının hedefi olan tüm arkadaşlarına verdikleri sözü bir kez daha yinelediklerini kaydeden Halide, “Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir demekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bulunduğumuz her yerde, her mekanizmada bu ilkemizi esas alacağız. Bugün gerçekleştireceğimiz ve iki gün sürecek olan çalıştayımızda bu ilkemizi en güçlü şekilde sahiplenerek bunu tüm mekanizmalarımızda daha fazla işler hale getirmenin yol ve yöntemlerini hep birlikte konuşacağız. Yerinden ve yerel demokrasi diyerek güçlü tartışmalarla çalıştayımızdan çıkacak 2024 yerel seçimlerine kadın rengini, kadın duruşunu taşıyacağımızdan şüphemiz yoktur” şeklinde konuştu.
 
‘Rojava’ya yapılan saldırı Kürt kadınların kazanımlarına yapılmıştır’
 
Partilerine yönelik artan saldırılarla beraber gerçekleşen gözaltı ve tutuklamalara dikkat çeken Halide, “Defalarca kez söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Bizler her türlü zulme rağmen demokrasiden eşitlikten ve özgürlükten tek bir adım dahi geri atmayan bir geleneğin yürütücüleriyiz. Kürt’e düşman, kadına düşman politikalarınızla bizlerin haklı mücadelesini yıldıramayacaksınız. Rojava’ya yönelik gerçekleştirilen saldırı da işte bu düşman politikasının bir sonucudur. Şu gerçeği çok iyi biliyoruz ki bugün Rojava’ya yapılan saldırı Kürt kadınların kazanımlarına yapılmış bir saldırıdır. Rojava’da kadınlar öncülüğünde karanlık IŞİD çetelerine karşı verilen mücadele ile gerçekleştirilen devrim bugün tüm dünya halklarına ilham olmuşken AKP-MHP iktidarının ise hedefi olmuştur” ifadelerini kullandı.
 
‘Rojava’yı hedef almak insanlık suçudur’
 
Halide, Türkiye’nin her sıkıştığında milliyetçi, militarist politikalarla Rojava’yı hedef aldığına işaret ederken, bunu “insanlık suçu” olarak tanımladı. Yerleşim yerlerine, sulama kanallarına, barajlara bir bütün sivil alanlara yönelik gerçekleştirilen saldırılardan derhal vazgeçilmesi çağrısı yapan Halide, “Bir kez daha hatırlatıyoruz. Yürütülen kirli savaş politikalarının derinleşmesi demek her gün kadın katliamlarının, kadına yönelik şiddetin artması demektir. Kadınların sofrasından, işinden, emeğinden çalmak demektir. Kadın yoksulluğunun, işsizliğinin artması demektir. Savaşa ayrılan her bütçe bugün ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik krizin daha da derinleşmesi demektir. Bizler savaş ve şiddet politikaları karşısında onurlu barış demekten asla vazgeçmeyeceğiz. Kürt halkının, kadınların kazanımlarına yönelik her saldırı karşısında kadın örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.
 
Halide, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“İşte bugün burada, bir arada olmamız da tam da bu gerçekliktir. Mücadelemize olan inancımız, haklarımıza ve kazanımlarımıza yönelik saldırılar karşısında kadınların bir kez daha iradesine sahip çıktığının göstergesidir bu tablo. 2016 yılında başlayan ve bir rejim haline getirilen kayyım siyaseti karşısında kadın özgürlükçü yerel yönetimler politikamızdan vazgeçmeyeceğiz diyerek bir aradayız. Ne gaspçı kayyım siyasetiniz ne de onun bölgedeki atanmış valileri, kaymakamları bizlerin bu haklı mücadelesini sindiremeyecektir.
 
İktidar şiddet ve katliamların artmasının ilk sorumlusudur
 
Yerel demokrasiden zerre nasibini almamış bu iktidarın yerel yönetim anlayışının kayyım rejimi olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Her alanda olduğu gibi yerel yönetimler alanında siyasetini Kürtlerin, kadınların kazanımlarına saldırı üzerinden gerçekleştiren bir iktidar gerçekliği ile karşı karşıyayız. Atadıkları kayyımların yolsuzlukları usulsüzlükleri, rant ve talan uğruna yürüttükleri kirlilikler Sayıştay raporlarına dahi yansımıştır. Adeta yolsuzluk ve usulsüzlükleri ödüllendirerek kayyımlara terfi ettiren bu iktidardan başta kadınlar olmak üzere halkların hiçbir beklentisi yoktur. Defalarca kez kadın düşmanlığını tescilleyen kayyımlar eliyle kadına yönelik şiddet ve katliamlar derinleşerek artmıştır. Kayyım rejimini esas alan, kayyım olarak atadıkları valiler kaymakamlar eliyle belediyelere bağlı kadın merkezlerini hedef alan, kadın çalışanları işten çıkaran, başvuru yapan kadınların belgelerini sızdıran, şiddet gören kadınlara başvuracağı bir mekanizma bırakmayan bu iktidar kadına yönelik şiddet ve katliamların artmasının ilk elden sorumlusudur. Bakın sadece 2023 yılının ilk 9 ayında 234 kadın erkekler tarafından katledildi. 176 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Kadın merkezlerini kapatan, kadınlara başvuracağı bir mekanizma bırakmayan, cezasızlık politikaları ile kadın faillerini adeta ödüllendiren iktidarın kadın politikasının sonucu budur.
 
Yerel yönetim anlayışımız belediye binaları değildir
 
Evet, tüm bu saldırılar karşısında dün olduğu gibi bugünde mücadele etmeye devam ediyoruz. Çünkü bizlerin yerel yönetim anlayışı belediye binaları değildir. Yerinden ve yerelden demokrasiyi esas alarak kadın özgürlükçü yerel yönetim politikamızı bulunduğumuz her yerde hayata geçirmektir. Mahalle meclislerimiz, köy komünlerimizdir. Bulunduğumuz her yerde eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet ilkemizi hayata geçirmektir. Bugün eşbaşkanlığı dava dosyalarına suç olarak koyan bu iktidara en büyük cevabı buradan bir kez daha veriyoruz. Eşbaşkanlık mor çizgimizdir asla vazgeçmeyeceğiz.
 
Kadın özgürlükçü paradigma
 
Kadın özgürlükçü yerel yönetim paradigmamızı daha güçlü nasıl öreceğimizi dünya deneyimlerine, Rojava deneyimine bakarak tartışacağız. Kooperatiflerimizi, üretim alanlarımızı en güçlü şekilde yeniden kurmanın yol ve yöntemlerini hep birlikte konuşacağız. Kadınlara dayatılan yoksulluk, emek sömürüsü karşısında üretimin her alanında varız diyebileceğimiz üretim alanlarını, kooperatiflerimizi oluşturmanın yol ve yöntemlerini hep birlikte değerlendireceğiz. Çünkü bizim paradigmamız kadın özgürlükçü paradigmadır. Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında daha güçlü bir yerel yönetim anlayışıyla hareket edeceğiz.
 
Anadilimizi yasaklayanlara karşı buradayız
 
Doğamızı, yaşam alanlarımızı rant ve talan politikalarına kurban etmeyeceğiz. Çünkü bizim yerel yönetimler anlayışımız demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızdır. Savaş politikaları ile ağaçlarımızı, ormanlarımız keserek bizleri nefessiz bırakmak isteyen doğa düşmanı politikalara karşı en büyük mücadeleyi vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Kayyımlar eliyle kentlerimizin dokusu ile oynayan, betonlaştıran, yaşam alanlarımıza saldırarak kentlerimizi insansızlaştıran tüm politikalara karşı en güçlü şekilde mücadele etmenin yol ve yöntemini yine burada hep birlikte konuşacağız. Tek dil, tek bayrak, tek vatan, tek millet diyerek anadilimizi yasaklayanlara, kültürümüzü yok etmek isteyenlere karşı buradayız demekten asla vazgeçmeyeceğiz.
 
Dîsa jin dîsa jiyan
 
Büyük bir inanç ve kararlılıkla gerçekleştireceğimiz bu çalıştayın bizler için anlam ve önemi büyüktür. 2024 yerel seçimlerine giderken aynı zamanda bizler için ön açıcı bir çalıştay olacağından şüphemiz yoktur. Ne kayyım ne talan dîsa jin dîsa jiyan diyerek hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Yolumuz açık olsun.”
 
Rojava sinevizyonu
 
Halide’nin konuşmasının ardından Rojava devrimini ve Rojava’daki kadınların mücadelesini konu alan bir sinevizyon gösterimi gerçekleşti. Sinevizyon gösteriminin ardından çalıştay sunumlarla devam etti.
 
Rojava ve Şengal modelleri izletildi
 
Çalıştayın ilk sunumunu “Şengal Yerel Yönetim Model Sunumu” başlığıyla Siba Belediye Eşbaşkanı Elmas Nayif yaptı. Önceden hazırlanan görüntü kaydının izletilmesiyle gerçekleşen sunumda Elmas, Şengal yönetim modelini anlatarak oradaki kadın direnişi ve mücadelesine dikkat çekti. Ardından “Rojava Yerel Yönetim Model Sunumu” başlığıyla Rojava’dan görüntülü ileti gönderen Berivan, Rojava modelinden bahsetti. Son olarak ise Rojava’nın Hesekê kentine bağlı Jinwar köyüne ilişkin gerçekleşen görüntülü sunumda kadınların inşa ettiği yaşam modeli tanıtıldı.
 
Rojava ve Şengal sunumlarının ardından kadınlar alkışlarla “Jin jiyan azadî” sloganları attı.  
 
Sunumların ardından çalıştaya kısa bir ara verildi. Aradan sonra ise çalıştay atölye çalışmalarıyla devam etti.