Krizlerin nedeni tecrit!

  • 09:01 28 Eylül 2023
  • Güncel
 
AMED - Yeşil Sol Parti vekili Zeynep Oduncu, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaşan tecride dikkat çekerek,  Türkiye’de yaşanan tüm krizlerin sebebinin İmralı’daki tecrit olduğunun altını çizdi.  
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı’da  ağırlaştırılmış tecrit altında tutulurken, 30 ayı aşkın süredir de hiçbir haber alınamıyor. Avukatların ve ailenin yaptığı başvurular “disiplin” cezası iddiası ile engellenirken bir çok kez de yapılan başvurulara yanıt verilmiyor. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Êlih (Batman) Milletvekili Zeynep Oduncu, derinleşen tecrit ve topluma yansımalarına ilişkin değerlendirme yaptı.
 
‘Demokrasiden söz edemeyiz’
 
Türkiye’nin şu anda bir çürümüşlüğün içinde olduğunu söyleyen Zeynep, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 2013 ve 2015 yılları arasında yapılan görüşmelere değindi. Zeynep, “Çözüm süreci olarak başlatılan barış görüşmelerinde, Türkiye çok ciddi bir nefes almış durumdaydı. Bu her anlamda topluma sirayet eden, huzur veren ve ekonomik açıdan bir umut vaat etmişti. Görüşmelerin sağlandığı süreçte silahlar susmuştu ve herkeste bir umut yeşermişti. Devletin, iktidarın savaş politikalarından vazgeçmemesi savaş üzerindeki ısrarı nedeniyle barış süreci baltalanmıştı. Yani var olan bir barış süreci ile var olan bir masanın devrilmesi demokrasinin bitmesine yönelik bir hamleydi. Şu anda Türkiye'de bir demokrasiden ve demokrasi anlayışından söz edemeyiz. Yani demokrasinin bittiğini görüyoruz. Çünkü devlette hukukun olmadığı, yargının tamamen siyasi olarak çalıştığı süreçleri yaşıyoruz” dedi.
 
‘Her yere sirayet eden bir hukuksuzluk var’
 
Zeynep, Türkiye’de var olan tüm krizlerin temelinde Kürt sorununun çözümsüzlüğünün olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’deki Kürt halkının talepleri görüşülmediği, konuşulmadığı, yok sayıldığı süreçleri yaşıyoruz. Ve şu anda Türkiye’deki mevcut krizlerin en büyük sebebi de İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan şahsında bütün cezaevlerinde uygulanan tecrittir. Yani Sadece İmralı’da bir tecrit söz konusu değil, bugün cezaevlerinin tümüne sirayet etmiş durumdadır. Maalesef her gün cezaevlerinden ölüm haberleri alıyoruz, infazları yakılan hasta tutsaklar ve bunlarla birlikte Kobanê kumpas davası bunların hepsine sirayet eden hukuksuzluk süreci var. Ve bunun başlangıç noktası İmralı’da uygulanan tecrittir. İmralı’ya uygulanan tecrit kaldırılırsa tekrar çözümün adresi olan Sayın Abdullah Öcalan’la görüşmelere başlanırsa biz 2013-2015 sürecindeki barış atmosferini, Kurdistan’daki o huzur atmosferinin tekrar gelebileceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Nefes alma sürecinin yaşanabileceğine inanıyoruz’
 
Abdullah Öcalan’ın ne ailesiyle ne de avukatlarıyla görüştürülmediğini belirten Zeynep, 30 ayı aşkındır hiçbir haber alınamadığını kaydetti. Bunun hukuksuzca bir yaklaşım olduğuna yer veren Zeynep, “Türkiye’deki krizlerin düzeltilmesi ve aşılması için gerçekten ilk olarak İmralı’daki tecridin son bulması gerekiyor. Bir an önce Sayın Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmelerinin sağlanması gerekiyor. Çünkü halkın, Kurdistan'daki halkların gerçekten oradan gelecek bir mesaja, bir sese, bir barışa ihtiyaçları var. AKP-MHP iktidarı savaş politikaları üzerinden kendini var edebilen bir iktidar. Savaş politikalarıyla daha çok halkı yoksullaştıran, bütün bütçeyi savaşa ayıran bir iktidardan söz ediyoruz. Şu anlamda şunu net bir şekilde söyleyebiliriz: Eğer İmralı’daki tecrit kalkarsa İmralı ile görüşmeler sağlanabilirse, cezaevlerindeki siyasi tutsaklarımızla ilgili de adımlar atılacaktır. Savaş politikalarından vazgeçilirse ekonominin düzelmesi ve Türkiye'deki o huzurun gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Biz rahat bir nefes alma sürecinin yaşanabileceğine inanıyoruz” diyerek tecridin kalkması gerektiğinin altını çizdi. 
 
‘Gerekli adımları atmaya hazırız’
 
“Yeşil Sol Parti olarak tecridin kalkması , Türkiye'deki çoklu krizlerin son bulması için gerekli adımları atmaya başlayacağız” diyen Zeynep, devamla şöyle konuştu: “Her türlü adımı atmaya hazırız. Türkiye’de şu anda hiçbir anlamda adalet süreçleri işletilemiyor. Bu anlamda biz Yeşil Sol Parti olarak parlamento çatısı altında da halkımızla birlikte gerekli bütün çalışmaları başlatacağız. AKP-MHP iktidarı son gelinen süreçte sürekli çözümsüzlük üzerine bir yönetim anlayışı sürdürüyor. Kürt halkına yönelik yaptıkları politikalarla Kürt halkını kendi taleplerinden vazgeçiremeyecekler. Yani bugün Kürtleri katlederek, dillerini, kültürlerini yok etmeye çalışarak, cezaevlerine koyarak yok edemezsiniz ki 40 yıldır zaten bunu yapmaya çalışıyorsunuz. Biz bunu iktidara açık ve net söylüyoruz; sizin yaptığınız bütün yasaklamalar bir halkı, bir gerçeği yok etmeye yönelik, yaptığınız hiçbir şey sonuç bulmayacak. Çünkü Kürt halkı ne kendi dilinden ne kültüründen ne kendi yaşamından ne de kendi doğrularından vazgeçecek. Yani siz 40 yıldır bu mücadeleyi veren Kürt halkına karşı çözümsüzlük üzerine ve savaş politikaları üzerine bir anlayışla gidiyorsunuz. Ama bu hiçbir zaman çözüm olmadı. Siz bugün Kürt halkının çocuklarının cenazelerini bile kutularda gönderiyorsunuz. Kürk halkına reva gördüğünüz bu politikaları asla kabul etmiyoruz. Biz hala parlamento çatısı altında bile Kürtçe konuşmanın ne kadar büyük bir tahammülsüzlüğe neden olduğunu görebiliyoruz.” 
 
'İmralı umut kapısı'
 
Zeynep, son olarak “İmralı’daki tecride yönelik baroların, avukatların, eş genel başkanlarımızın ve bizim görüşmeye dönük taleplerimizin karşılık bulmamasının tek nedeni iktidarın bir kaostan beslendiği gerçeğidir. Artık geldikleri nokta son noktadır. Çünkü Türkiye'yi şu anda çok büyük bir krizin ortasında bırakmışlar ve bıraktıklarının farkındalar. Bizim tekrar buradan bir çağrımız var: görüşmelerin bir an önce başlatılması gerekiyor. Kurdistan ve Türkiye’deki halkların umudunun kapısı İmralı’dadır.”