‘Kayyım politikaları Kürtlüğü hedef alıyor’

  • 09:06 2 Eylül 2023
  • Güncel
 
 
AMED - Amed Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının üzerinden geçen 7 yılın ardından halk 31 Mart 2024 seçimlerine hazırlanıyor. Farqînli kadınlar bu süreç boyunca uygulanan kayyım politikalarını değerlendirerek, Kürtlüğün hedef alındığını vurguladı.
 
AKP-MHP'nin iktidarı, Kürt halkının kazanımlarına karşı baskı ve yıldırma politikalarını sürdürmeye devam ediyor. Bu politikaların sürdürüldüğü kentlerden biri olan Amed ve ilçe belediyelerine atanan kayyımlar, 7 yılda Kürtlerin kültürüne, diline, doğasına, kimliğine yönelilk saldırlarını da giderek derinleştirdi. Kayyımın politikalarıyla beraber seçimlerden beklentilerini Farqinli kadınlara sorduk. 
 
‘Kayyım Kürt diline saldırıyor’
 
Saadet Yavuz, konuşmasının başında Kürt dilinin öneminden bahsederek, kayyımın dili hedef aldığını ve çocukların kendi dillerinde eğitim görmesi gerektiğini söyledi. Saadet, "Çocuklarımız için de okul açılsın istiyoruz. Bizim de hakkımız var. Kendi sanatınızı kendi dilinizde yapabilmemiz gerekiyor. Belediyemiz kayyımın elinde ve dilimize saldırıyor. Kayyımdan önce burada kadınlar pazarı vardı ve kadınlar elleriyle yaptıkları eşyaları satıyorlardı. Hem çalışıyor hem de çocuklarına bakıyorlardı. Kayyım gelince kadın pazarı kaldırıldı. Kadınlara ve onların çalışmalarına saldırdılar."
 
‘Kendi kendimizi yönetmek istiyoruz’
 
Saadet, artık kayyımların atanmasını istemediklerini, kendi kendilerini yönetmek istediklerini söyledi. Saadet, iradelerinin çiğnenmemesi gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Kimi istiyorsak onu seçeriz, o kazansın ve önderlik etsin. Biz iktidardaki AKP-MHP'li belediyenin bizi yönlendirmesini istemiyoruz. Bizim yolumuz onurumuzdur. Yolumuzun çiğnenmesini istemiyoruz. Amed'in özgür olmasını istiyoruz."
 
‘Kayyım Kürtlüğü hedef alıyor’
 
Fatma Hillez de konuşmasında kayyımın amacına değinerek, Kürt kimliğinin yok edilmesinin hedeflendiğini ifade etti. Fatma, Farqîn’in yollarının bu yüzden yapılmadığını, halk şikayetlerini dile getirdiğinde ise görmezden gelindiğini belirtti. Fatma, "Ben hastanelere gidiyorum, oralardakilerde Kürt olmasına rağmen Türkçe konuşuyorlar. Anne ve babaları Kurmancî konuşuyor ama onlar Türkçe konuşuyor. Onlar Kurmanci konuşursa sağlıklı tedavi olabiliriz” dedi.
 
‘Gençleri işsizlikle terbiye etmek istiyorlar’
Fatma, kayyımın 7 yıldır Farqîn gençleri için hiçbir şey yapmadığını, gençleri işsizlikle karşı karşıya bıraktığını söyledi. Fatma, bu işsizliğin gençlerin para çalmasına neden olduğunu ve işsizlik nedeniyle gençlerin farklı şeylere yöneldiğini belirterek, şöyle devam etti: "5 kuruş paraları yok. Ekonomik krizden dolayı evlerde huzursuzluk ve kaos yaşanıyor. İş olunca böyle şeyler olmuyor. Halk çaresizlik içinde, evlerine ekmek götüremiyorlar. Güzel şeylerin olmasını istiyorum. Yollarımız yapılsın. Kadınlara iş imkanı sağlanmalı, onların da meslek öğrenmesi gerekiyor. "
 
‘Kayyım ataması halk iradesini çiğnemektir’
 
Hatice Ezer ise Farqîn'in kayyım öncesi durumuna değinerek Farqîn halkının çalışmalarını o zamanda sürdürdüğünü söyledi. Hatice, kayyım atamanın zalimce ve halkın sahip olduğu temel haklarına aykırı olduğunu hatırlatarak, "Atanan kayyım halk için hiçbir şey yapmıyor. Sadece insanların gözlerini boyuyorlar" şeklinde konuştu.
 
‘Gençler göç ediyor’
 
Konuşmasının devamında kayyımın Farqîn'in gençlerine yönelik politikalarına dikkat çeken Hatice, hem çocukların hem de gençlerin uyuşturucu bağımlılığıyla karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Hatice şöyle devam etti: "Onları sokaklara düşürüyorlar. İnsanlar arasında bağımlılık çok fazla. Gençler için iş olanakları çok az. Bu yüzden gençlerimiz ya uyuşturucuya başvuruyor ya da Avrupa'ya gitmek zorunda kalıyor. İşsizlikten dolayı gençlerimizin sabrı kalmadı. Bu konuda toplumumuzun ciddi bir arınmaya, temizlenmeye ihtiyacı var."
 
 ‘Kayyım binlerce insanı işten attı’
 
Hatice, Kürtlerin baskılara karşı baş kaldırdığı her yerde iktidarın engellemeleri olduğunu vurgulayarak, kayyım atamasıyla binlerce kişinin işten atıldığını belirtti. Hatice, "Çocuklarım belediyede çalışıyordu, biz de geçimimizi sağlıyorduk. Sonra kayyım gelip onları, sadece onları değil, binlerce insanı kovdu. İhraç edilenler işsiz ve evsiz kaldı. Bu zulümdür" dedi.
 
‘Kayyım tecavüz ve uyuşturucuya karşı değil’
 
Hatice, belediyenin kayyımın elinden alınması gerektiğini söyleyerek, her gün kadınların öldürüldüğünü, tecavüze uğradığını, çocuklara kötü davranıldığını hatırlattı. Hatice, sadece Kürtlerin hedef alındığını, Kayyımın tacize, tecavüze, uyuşturucuya karşı olmadığını kaydetti. Hatice sözlerini şöyle tamamladı: "Aramızda bu olayların artmasına seviniyorlar. Ama pes etmiyoruz. Torunlarımız doğduğunda onları da Kürtlük bilinci ile büyüteceğiz. Devlet başımızı eğmek istese de yapamayacak."