Acıya karşı direnişi ören Perişan anne...

  • 10:17 27 Ağustos 2023
  • Güncel
 
Rojda Aydın
 
COLEMÊRG - Gever'de trafik kazasında hayatını kaybeden Perişan Akçelik öz yönetim sürecindeki sokağa çıkma yasaklarında da iki çocuğunu kaybetti. Çocuklarından sonra eşini de kanser hastalığından kaybeden Perişan, bütün yaşamı boyunca güçlü bir devrimci olarak mücadele yürüttü.
 
Kurdistan toprakları acılarla olduğu kadar mücadele ve direniş geleneği ile yoğrulmuş kadim bir coğrafyadır. Kayıplar, gözyaşları ve işkencelere şahitlik ettiği kadar yılmaz bir inanç ve kararlılığın doğuşuna da şahitlik etmiştir. Bu coğrafyada annelerin çok ayrı bir yeri vardır. Kültür ve hafızanın bedenlerinde can bulduğu anneler, bu uğurda yürütülen mücadelede en çok can kaybeden ve en büyük direnen devrimciler olarak mücadele tarihinde çoktan yerlerini aldılar.
 
Annelerin hayatı bir Kurdistan gerçekliği
 
İktidarın yargı sopası eli ile gerçekleştirilen keyfi gözaltı operasyonlarının bir sonucu olarak yapılan ev baskınlarında haklarında gözaltı kararı verilen anneler ifade için gittikleri Colemêrg’den Gever’e dönerken yolda geçirdikleri kazada hayatlarını kaybettiler. Katliam gibi kazada yaşamını yitiren Barış Anneleri’nin hayatı adeta bir Kurdistan gerçekliği misali karşımıza çıkıyor. Bu annelerden biri olan Perişan Akçelik, İran’da yurtsever bir ailede dünyaya gelir. Küçük yaşta amcasının oğlu ile evlendirilen Perişan’ın 7 çocuğu olur.
 
İran devleti idam kararı verdi
 
Perişan’ın o dönemde peşmerge olan eşi İran rejimine direnmiş ve İran'da bir polis karakolu ateşe verilmişti. İran hükümeti Perişan’ın eşini idam etmeye karar verir. Bunun üzerine eşi ve ailesiyle birlikte 40 yıl önce Gever'in Yekmalê köyüne taşınırlar. Hayatın zorlukları nedeniyle Perişan ve ailesi bir süre bu köyde kalır ve köy halkı onlara yardım eder. Perişan ve ailesi birkaç yıl bu köyde kaldıktan sonra Gever merkezde bir ev satın alarak Gever'e yerleşirler. Perişan anne yaklaşık 35 yıldır Gever'de yaşıyordu.
 
Kızı ve oğlu mücadeleye katıldı
 
İran’ın baskısına maruz kalan Perişan ve ailesi, Türkiye’ye geldikten sonra Gever'e yerleştiler ve bu kez Türk devletinin baskısıyla karşılaştılar. Bilinçli bir kadın olan Perişan, ağabeyinin 90’lı yıllarda PKK'ye katılmasının ardından bu bilinçle partinin çalışmalarında yer aldı. Kardeşinin de katılmasıyla aileye yönelik baskı daha da arttı. Gerçekleşen bu baskılardan etkilenen ve buna karşı bir tavır koymak gerektiğini düşünen iki çocuğu da devrim mücadelesine katılırlar. Kızı Evîn Akçelik (Nuda Gever) 2008'de, büyük oğlu Kajin Akçelik (Baz Mordem) ise 2012'de PKK'ye katılır.
 
İki çocuğu ve eşi hayatını kaybetti
 
Perişan’ın oğlu Kajin Akçelik Mêrdîn'in Nisêbîn ilçesinde başlayan öz yönetim sürecinde yaşanan savaşta hayatını kaybeder. Kızı Evin Akçelik’i de Gever’deki öz yönetim savaşında kaybeden Perişan, bütün bu acılara rağmen çocuklarının bıraktığı değerleri koruyabilmek için mücadele içerisinde olmayı sürdürür. Eşi Said Akçelik ise çocuklarını yitirdikten sonra kanser hastalığına yakalanır. Said, 2021 yılında bu hastalıktan hayatını kaybeder. 
 
Halk onu ‘Sîsin Ana" olarak tanıyor
 
22 Ağustos'ta Gever'den Hakkari Adliyesi’ne ifade vermek üzere giden Barış Anneleri Adalet Safalı ve Perişan Akçelik ile oğlu Cihan Akçelik, dönüşte trafik kazasında hayatını kaybetti. Perişan annenin ve oğlu Cihan'ın naaşı, Gever’in Şahê köyünde iki çocuğu ve eşinin de bulunduğu mezarlıkta defnedildi. Halk arasında Sîsin anne olarak anılan Perişan arkasında büyük bir mücadele mirası bıraktı.
 
Sîsin anne içi stran hazırladı
 
Perişan’ın ölümünün ardından Gever Barış Anneleri Meclisi üyesi Gülbeyaz Mihçi, Perişan’ı anlatan dengbeji bir stran hazırladı.
 
Perişan’ın yeğeni Barış Annesi Amine Engudar, onun uzun soluklu mücadelesini anlattı.
 
‘Büyük bir bilinç ve inançla çalıştı’
 
Amine, Perişan’ın güçlü ve bilgili olduğunu ve her zaman bu bilinçle hareket ettiğini söyledi. Amine, Perişan’ın kalbinin sürekli acı çektiğini ancak mücadelesinden asla vazgeçmediğini belirterek, "Anne çok bedeller ödedi. İki çocuğu da bu zulme karşı çıktı. Oğlu Baz Mordem, Nisêbin savaşında hayatını kaybetti. 2 ay sonra kızı Nuda Gever de Gever'de hayatını kaybetti. İki çocuğu hayatını kaybetmesine rağmen her zaman aktifti. Bana 'Bir yere gittiğinde bana bilgi ver de geleyim' derdi ama ben ona ‘Acılı bir annesin, gelmeyebilirsin’ derdim. Ancak o bunu kabul etmedi ve gelmeye devam etti. Her zaman büyük bir bilinç ve inançla çalışmalara katıldı. İki çocuğu hayatını kaybettikten sonra geriye bir oğlu ve dört kızı kaldı" ifadelerini kullandı. 
 
‘Çocuklarımın yolunda olacağım’
 
Amine, "Perişan anne 'Bir damla kanım olduğu sürece çocuklarımın ve onların davasının yolunda olacağım. Ayaklarımın üzerinde durabildiğim sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim' derdi. Çok acılı ama bir o kadarda nazikti ve bu yüzden herkes ona 'Sîsin anne' diyordu ve toplumda da bu şekilde tanınıyordu. Çok bilgili bir anneydi ve herkes onu çok severdi. Çok farklıydı. Bu yüzden ona Sîsin ana adını verdik" dedi.
 
‘Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz’
 
Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini söyleyen Amine, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Bu davadan ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu mücadelenin unutulmasına izin vermeyeceğiz. Dolayısıyla bu mücadeleyi hayatta kalana kadar sürdüreceğiz."