Rojda Aydın- Nujin Nazlıcan Yıldız

 

WAN - Hasta tutsakların durumuna dikkat çeken Wanlı kadınlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin tüm cezaevlerine yayıldığını ve hasta tutsakların da bu sebeple serbest bırakılmadığını belirterek, buna karşı Kürt halkının birleşmesi gerektiğini vurguladı.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük mutlak iletişimsizlik ve tecrit uygulaması diğer cezaevlerine de yayılarak her geçen gün ağırlaşıyor.  Öte yandan cezaevlerindeki hasta tutsaklara dönük işkence ve hak ihlalleri artmaya devam ediyor. Tedavi hakkına erişemeyen tutsaklar fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği raporlar ile hasta tutsakların tahliyeleri ve tedaviye erişimleri engellenerek çeşitli bahanelerle infazları yakılıyor. Tüm bu hak ihlallerinin sebebinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit olduğunu söyleyen kadınlar, Kürt halkının birleşmesiyle ve ayaklanmasıyla tecridin kırılacağının mesajını verdi. 

 

‘Hasta tutsakların ölmesini istiyorlar’

 

Hasta tutsaklar başta olmak üzere tüm tutsaklar üzerindeki tecridin kaldırılmasını ve hasta tutsakların serbest bırakılmasını isteyen Azize Bedir, hasta olmalarına rağmen neden bırakılmadıklarını anlamadığını belirtti. Azize, “Türk devletinin Kürt halkı üzerindeki baskısı, zorbalığı çoktur. Bu sebeple tutukluyor. Hasta tutsakların ölmesini istiyorlar. Zaten dışarıda da içeride de öldürüyorlar. Televizyonlardan görüyoruz, duyuyoruz, biliyoruz. Amaçları Kürt halkını yok etmektir. Kürt halkının bu duruma karşı ayaklanması gerekiyor, sokaklara çıkmalılar, sahiplenmeliler” diye belirtti.

 

‘Tutsakları sahiplenmeliyiz’

 

Tutsakların üzerinde çok ağır bir tecrit olduğuna dikkat çeken Sabiha Yakut ise bu tecridi kınadığını ifade etti. Sabiha, “Onları yalnız bırakmamalıyız. Sayın Öcalan üzerinde çok ağır bir tecrit var ve bu yüzden tüm tutsaklar üzerinde bir tecrit var. Cezaevinde zulmedenlerin hepsi bir olmuş tutsakların üzerinde gidiyor, ‘biz öldüreceğiz’ diyorlar. Tutsakları yalnız bırakmamalıyız. Biz anneler ayaklanmalıyız, tutsakları sahiplenmeliyiz. Eğer ayağa kalkmazsak tüm tutsaklar ölüme mecbur kalır” dedi.

 

‘Kürt halkı ayaklansın, bu tecrit kırılsın’

 

Kendi oğlunun da cezaevinde olduğunu paylaşan Sabiha , “Oğlum da Erzurum’da cezaevinde, onun da üzerinde ağır bir tecrit vardı. Öldürmeye çalıştılar ama ben sahip çıktım. Tüm anneleri de tutsaklara sahip çıkmaya çağırıyorum. Zaten cezaevindeler, cezalarını yatıyorlar bari bu tecrit kaldırılsın. Tecrit Sayın Öcalan üzerinden kalkmadıkça hiçbir tutsağın üzerinden kalkmaz. Bu yüzden Sayın Öcalan’ı da sahiplenmeliyiz. Anneler, Kürt halkı ayaklansın bu tecrit kırılsın” şeklinde konuştu.

 

‘Sayın Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkının üzerindeki tecrittir’

 

Kürt halkının her anlamıyla baskıya uğradığını vurgulayan İlknur Aydın da bu sebeple tutsakların üzerindeki baskının da arttığını ifade ederek, “Bunu görüyoruz. Bununla amaçladıkları her alanda Kürt halkını yok etmek ama yapamazlar. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkının üzerindeki tecrittir, bunu çok iyi biliyoruz. Kürt halkının birleşip mücadele ederek bu tecridi kırması gerekiyor. Yüzyıldır Kürtler esaret altında, Kürtlerin artık birleşmesi lazım ne zamana kadar böyle sürecek? Artık Kürt halkı uyanmalı, bugün bizim başımıza gelenler yarın çocuklarımızın başına da gelir. Bu sisteme karşı birleşmekten başka çaremiz yok. Kürt halkı üzerindeki tecrit kırılırsa hem içeride hem dışarıda bu durum sona erer” diye anlattı.

 

‘Bu zulmü kabul etmiyoruz’

 

Cezaevlerinde çok sayıda hasta tutsağın ve tüm tutsakların üzerinde ağır bir tecridin olduğunu kaydeden Şehriban Uysal ise “Bunu zulmetmek için yapıyorlar. Kürt halkı boyun eğmediği için bunları yapıyorlar. Bunun böyle gitmesini istemiyoruz, bizim çocuklarımız da cezaevinde. Bu zulmü kabul etmiyoruz. Kürt halkının tutsaklara destek olması lazım. Kürt halkının birleşmesi lazım. Bu zulmün kaldırılmasını istiyorum” dedi.