Mîdye Miqted

 

ŞEHBA - Şengal’e yönelik DAİŞ’in gerçekleştirdiği katliamın 9’uncu yılında değerlendirme yapan Efrîn-Şehba’daki kadınlar, yeni fermanların yaşanmaması için direndiklerini, mücadelelerinin fermanlara cevap olduğunu belirterek DAİŞ’lilerin işledikleri suçlardan dolayı cezalandırılmasını istedi. 

 

DAİŞ’in  3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e yaptığı saldırının üzerinden 9 yıl geçti. KDP’nin kenti bırakıp kaçması sonucu binlerce Êzidî katledildi, binlerce kadın ve çocuk kaçırıldı, tecavüz edildi, köle pazarlarında satıldı. Hala binlerce kadının akıbeti bilinmiyor. Katliamdan kurtulan binlerce kişi de yönünü Şengal Dağı’na verdi. Êzidî toplumunun “Derwêşê Edî’nin 12 süvarisi” diye tanımladığı HPG savaşçılarının Şengal Dağı’na ulaşması ile halk özsavunmasını örgütleyerek, Şengal’i işgalden kurtardı. 

 

Şengal’in özgürleşmesinin ardından Êzidîler hem kendi topraklarında hem de bulundukları her yerde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigması çerçevesinde yeni yaşamı inşa etmeye başladı. Efrîn Şehba Êzidîxan Birliği Üyesi Şêrîn Îso ile Efrîn-Şehba Êzidî Gençlik Birliği Üyesi Rojda Cindo, fermanın 9’uncu yılında DAİŞ saldırıları ve buna karşı verilen mücadeleye ilişkin JINNEWS’e konuştu. 

 

‘Vahşi saldırılara karşı örgütlendik’

 

Êzidî kadınların örgütlenmesinin önemine dikkat çeken Şêrîn Îso, “Êzidîlere yönelik gerçekleştirilen fermanı acı ve üzüntüyle anıyoruz, öncelikle. DAİŞ çeteleri tüm gücü ile Şengal’e saldırdı. Çünkü çeteler Êzidîlerî ‘kafir’ olarak adlandırıyordu. Aynı şekilde kimliğimize, kültürümüze ve varlığımıza saldırı yapıldı. Bu şekilde Êzidî kadınları kaçırdılar, öldürdüler, tecavüz ettiler ve pazarlarda sattılar. Bu vahşi saldırılara karşı bizler örgütlendik. Baş eğmedik. Saldırılara karşı örgütlenmek önemli ve bunu sürekli geliştirmeliyiz” dedi. 

 

‘Gücümüz bizi korudu’

 

Êzidî kadınların gücüne değinen Şêrîn, “İnsan haklarını savunduğunu söyleyen insan hakları örgütleri, bu güne kadar bu saldırılara karşı neden sessiz? YPJ, YPG, YJA STAR ve HPG, Şengal’deki fermana karşı durdu, cevap verdi ve Şengal’i savundu. Bu güne kadar da DAİŞ’in elinde olan kadınları kurtarmak için çabalıyorlar. Bu güç bizi korudu diyebiliriz. Êzidî kadınlar da bu güçle birlikte kendini güçlendirmeye çalıştı” sözleri ile Şengal’i özgürleştiren savaşçılara dikkat çekti. 

 

DAİŞ cezalandırılmalı

 

Uluslararası güçlere DAİŞ’lilerin cezalandırılması için  harekete geçmeleri çağrısı yapan Şêrîn şunları söyledi: “Tüm uluslararası güçlere, devletlere insan hakları örgütleri bu çetelerden bizim hesabımızı sormalı. Çünkü Êzidî toplumu DAİŞ çetelerine göre ‘kafir’, dinsiz ve allaha inanmıyor. Bu düşünce insanlık dışı. Şengal’e saldırarak Kürt toplumunu tümden yok etmek istiyorlar. Ancak bizler hakkımızı istiyoruz ve bu topraklarda yaşamak bizim hakkımız. DAİŞ cezalandırılmalı.”

 

Êzidî toplumunun güçlenmesi için kadının gücüne ihtiyaç var

Rojda Cindo da, Şengal’de Êzidîlere yönelik saldırılar ile Efrîn’e saldırılara değinerek “3 Ağustos’ta Şengal’e yönelik ferman en ağır olandı. Bu ferman ile halkımız katledildi. Özellikle de Êzidî kadınlar katledildi. Katledildiler. Kaçırıldılar, pazarlarda satıldılar. O günleri unutmayacağız. Bu fermanın bir daha tekrarlanmaması için daha çok güçlenmeliyiz. Êzidî toplumunun güçlenmesi için kadının gücüne ihtiyaç var” şeklinde konuştu. 

 

Efrîn’de Êzidî toplumunun inancını zorla değiştirdiler’

 

Türkiye’nin Efrîn’e saldırısının ardından yerleşmesine dikkat çeken Rojda, şunları dile getirdi: “Efrîn Türkiye ve çeteleri tarafından işgal edildikten sonra her türlü şiddet uygulandı. Özellikle kadınlara yönelik oldu. Çetelerin aileleri yerleştirildi. Tecavüz edildi, saldırıya maruz kaldılar, şiddet ve işkence uygulandı.”

 

‘Mücadelemiz tüm fermanlara cevap oldu’

 

Rojda, Êzidî kadınların bugün verdiği mücadeleye ilişkin, “Tüm ferman ve işkencelere rağmen mücadelemiz devam ediyor. Êzidî kadınlar olarak buna karşı mücadele edip direniyoruz. Bu mücadelemiz tüm fermanlara cevap olacak. Beklentimiz çetelerin cezalandırılması. Çünkü, Efrîn’de Êzidîlere karşı yapılanlar da Şengal’deki fermanın bir parçası” dedi.