Sincan Cezaevi önünden seslendiler: Kadın tutsakları bırakın!

  • 13:48 1 Ağustos 2023
  • Güncel
ANKARA - Sincan Cezaevi önünde, infazların yakılması ve hak ihlallerine karşı açıklama yapmak isteyen Ankara Kadın Platformu üyeleri, polislerin engellemesi ve ablukaya rağmen açıklama yaparak, kadın tutsakların bırakılmasını istedi. 
 
Ankara Kadın Platformu, cezaevlerinde başta yaşam hakkı olmak üzere her türlü hak ihlalinin işkence ve kötü muamelenin artmasına ilişkin Sincan Cezaevi Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadınların yapmak istediği açıklamaya polis izin vermedi, pankart açmak isteyen kadınların pankartları polisler tarafından yırtıldı. Ardından polisler kadınları ablukaya aldı. Sürekli kadınlara bağıran polislere  tepki gösteren kadınlar, ablukaya rağmen açıklama yapmakta ısrar etti.  Kadınlar abluka içerisinde açıklamalarını okudu. Kadınlara saldıran polislere tepki gösteren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) vekilleri de darp edildi.
 
Kadınların açıklaması şu şekilde: 
 
‘Siyasi kadın tutsakların aleyhine değerlendirilmekte’
 
2020 yılında İnfaz Kanunu’nda yapılan değişiklikle, Anayasa’ya aykırı olarak muğlak anlamları bulunan iyi hal kriterleri getirilerek, bu değişiklik uyarınca yeni İnfaz Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği belirtilen açıklamada, “Bu Kanun ve yönetmelik değişikliği evrensel hukukun en başat ilkesi olan lehe kanun ilkesi yok sayılarak suç tarihi yürürlük tarihinden önce olan hükümlüler nezdinde de uygulanmaya başlanmıştır. Hukuki belirlilik içermeyen, yoruma açık, son derece sübjektif olan bu iyi hal kriterleri, hapishane idarelerince Anayasa’ya aykırı olarak istisnasız tüm siyasi kadın tutsakların aleyhine değerlendirilmektedir” denildi.
 
‘İktidar hapishaneleri kadın düşmanı uygulamaların birer uzantısı haline getirdi’
 
Siyasi iktidarın işçi, kadın, doğa düşmanı politikalarını yönetim biçimi haline getirdiğini, cezaevlerinde keyfi uygulamaların mekanı haline getirildiği ifade edilen açıklamada, “İdare ve Gözlem Kurulları’nın uygulamaya konması ile de mahpuslar için her türlü hak ihlali iyi halli olmama torbasına atılmaya başlanmıştır. Bilindiği gibi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilinmesinin ardından, iktidar ve küçük ortakları tarafından ÇEDES Projesi, 6284 Sayılı Kanun ve nafaka tartışmalarının yeniden gündeme getirildiği, kadın kazanımlarına adeta savaş açıldığı bir sürecin içinden geçmekteyiz. Suçun ve suçluluğun önlenmesi için ekonomik, hukuksal ve toplumsal eşitliği tesis etmek adına düzenlemeler yapmakla sorumlu iktidar, bu sorumluluğunu hiçe sayarak kadın düşmanı politikaları yaygınlaştırırken iktidar hapishaneleri de kadın düşmanı uygulamaların birer uzantısı haline gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.
 
‘Son iki yıldır kadın mahpuslar koşulu salıverilmeden faydanlanmıyor’
 
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:  “Sistemin her kurumu gibi erkek bakış açısı ile ve erkekler için düzenlenen hapishanelerde İdare ve Gözlem Kurulları da iyi halliliği adeta makul kadınlık üzerinden tanımlamaya başlamış, makbul ve makul kadınlık tanımına uymayan keyfi uygulama ve ihlallere itiraz eden kadın mahpusların kurul kararları ile tahliyesi engellenmeye başlanmıştır. Her gün onlarca kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, kadın yoksulluğunun gittikçe derinleştiği gerçeğine bilinçli olarak yüzünü dönenler, makbul kadınlık tanımı üzerinden akla aykırı gerekçelerle kadın mahpusların tahliyesini engellemektedir. Bugün itibariyle hapishanelerde infazı yakılan yaklaşık 300 mahpusun 14’ü Sincan kadın hapishanesinde tutulmaktadır. Özellikle dışı ‘iyi hal’ mekanizmasının uygulanması için pilot seçilmiş olan Sincan Kadın Hapishanesi’nde; ‘fazla kitap okuma ya da az sayıda kitap okuma, hijyenik olmama, cezaevi imamıyla görüşmeme, pişman olduğunu beyan etmeme, halay çekme, fazla su tüketme, elektrik faturasının yüksek olması, içeride üniversite bitirmeme, başka mahpusların görüşçüleriyle selamlaşma, kurum personeline kayıtsız kalma, bakanlıktan gelen evraka imza atmama, parti çalışmalarına katılma’ gibi gerekçelerle son iki yıldır neredeyse hiçbir kadın mahpus koşullu salıvermeden faydalanamamıştır.”
 
Adalet Bakanlığı’na çağrı: Bu tutumdan vazgeçin
 
Cezaevi savcısının başkanlık ettiği mülakatın dikkate alındığını, keyfi ve düşmanca kurul kararları ile tutsakları özgürlüğünden alı konulduğunu dile getirilerek, “Kadın cinayetlerinin önünü alamayanlar kadın mahpusları ‘terbiye etmeye, uslandırmaya, boyun eğdirmeye’ çalışmakta, özgürlüklerini gasp etmektedir. Sincan kadın hapishanesi idaresine ve bu uygulamaların merkezi olan Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz! Bu ayrımcı tutumdan vazgeçin! İdare ve gözlem kurullarının paralel yargılamalarına son verin! Hasta kadın mahpusları, İnfazı tamamlanan Kadın Mahpusları serbest bırakın!  Biz Ankara Kadın Platformu olarak onlar özgür oluncaya kadar yanlarında olmaya, onların sesi olmaya, hukuki süreçlerinin takipçisi olmaya devam edeceğiz” sözleri kullanıldı.
 
Açıklama, “Jin jiyan azadî’, “İnfaz yakmalar hukuksuzdur” sloganları ile sona erdi.