Halide Dündar’ın arkadaşları: Direngen ve mücadeleciydi

  • 09:02 9 Temmuz 2023
  • Güncel
 
AMED - Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Rosa ve Jujin dergilerini çıkaran kadınlardan Halide Dündar’ı anlatan arkadaşları onun direngen, mücadeleci ve kadın hakları savunucusu olduğunu söyledi.  
 
1962 yılında Amed’in  Licê (Lice) ilçesinde doğan Devrimci Demokratik Kadınlar Derneği (DDKAD) Yöneticisi, Rosa ve Jujin dergilerini çıkaranlardan Halide Dündar, geçtiğimiz günlerde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Dicle Üniversitesi’nden mezun olan Halide uzun bir süredir İstanbul’da matematik öğretmenliği yapıyordu. 1996 yılında Fatma Kayhan ile birlikte Rosa Dergisi’ni çıkaran  Halide, ardından da arkadaşları ile birlikte Jujin Dergisi’ni çıkardı. 12 Eylül askeri darbesi sürecinde tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi’ne konulan Halide burada da saldırı ve işkencelere karşı direnir. 
 
Kürt kadın mücadelesine önemli katkıları olan Halide’nin arkadaşları onu ve verdiği mücadeleyi anlattı. 
 
‘Devrime inancını yitirmedi’
 
Halide’nin arkadaşlarından Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen)  İstanbul Kadın Sekreteri Pınar Kayışoğlu, onun yaşamı ve kişiliği ile renkli bir kadın olduğunu ve bu renkliliği ile de kadın mücadelesi içerisinde yer aldığını söyledi. Hala Halide’nin yaşamını yitirdiğine inanamadıklarını söyleyen Pınar, “Çünkü yaşamı çok seviyordu. Sanki bir yerden çıkıp gelecek gibi. Cenazesini götürürken alkış çalıyorduk ve ben Halide önümüzde yürüyor sanki dedim. Çok açık sözlü biriydi Halide, beni en çok etkileyen yanı da bu açık sözlü oluşu idi. Her şeyde böyle idi. Yine hiçbir zaman devrime olan inancını yitirmedi” dedi. 
 
Mücadeleci bir öğretmen…
 
Halide’nin sürgün edildiği okulda tanışan ve 9 yıllık arkadaşlıkları olan Pınar, onun örgütlü, mücadeleci bir öğretmen olduğunu bu yüzden de çok rahatlıkla arkadaş olduklarını söyledi.  Pınar şunları belirtti: “Ben onun okulunda rehber öğretmen idim. Ona bir çok dava açıldı. Hep onun yanındaydım. Tanıştığımız okul Halide’nin son okuluydu. Öğrencilerini bilinçlendirdiği için birçok baskı ile karşı karşıya kalıyordu. Asla haksızlıkların üzerini örtmezdi. Haksızlığa karşıydı sürekli ve en son da öğrencisini taciz eden bir öğretmeni deşifre etmişti. Bu olaydan sonra sürgün edildi.”
 
Sürekli kadın eylemlerinde…
 
Halide’nin kendisini örgütlediğini ve Eğitim Sen’e üye yaptığını belirten Pınar, Halide’nin çok aktif ve sürekli olarak kadınlar için çalıştığını söyledi. “Halide hiç yerinde durmuyordu” diyen Pınar, “Sürekli kadın eylemlerindeydi ve kadınlara çok değer veriyordu. Sendikada hiçbir toplantıyı kaçırmazdı ve sürekli olarak katılırdı” ifadelerini kullandı. 
 
Devletin baskısına karşı kadınların yanında
 
Halide’nin Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde devletin işkencesi ile karşı karşıya kaldığını ancak mücadelesini sürdürdüğünü söyleyen Pınar, “Halide Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kaldığı süreci anlattığında ‘2 yıl içerisinde dayanışma ruhu ile direnen kadınları asla unutamam’ diyordu. Halide’nin oraya ilişkin duyguları hep dayanışma ve arkadaşlık temelindeydi” dedi. 
 
Rosa Kadın Dergisi
 
Halide’nin arkadaşları ile birlikte Rosa Dergisi’ni çıkardığını aktaran Pınar, “Hem öğretmenlik yapıyordu hem de Hande mahlası ile Rosa ve Jujin dergilerinde yazı yazıyordu. Özellikle kadın öyküleri yazıyordu. Yazılarını kitap haline getirmek istiyordu” şeklinde konuştu. 
 
Mücadelesi sürecek
 
Halide’yi çok özleyeceklerini söyleyen Pınar, mücadelesine sahip çıkacaklarını şöyledi. Kadın mücadelesinin bitmeyeceğini dile getiren Pınar, bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti. 
 
Arkadaşlığı içtendi….
 
Halide’nin kuzeni Xanê Ateşsönmez de, onun aynı zamanda yoldaşı olduğunu, çocukluklarının Amed’de birlikte geçtiğini, aynı okulda okuduklarını söyledi. Halide’nin daha çocukluğunda bilinçli olduğunu belirten Xanê, şunları söyledi: “Halide’den fiziki olarak koptuğumda yine de kendimi uzak hissetmiyordum. Çünkü arkadaşlığı o kadar içtendi. Beni çok etkiliyordu. Gerçekten sadece beni değil etrafındaki tüm kadınları etkiliyordu. Çok cesaretli bir kadındı.” 
 
Bir Kürt kadınım
 
12 Eylül darbesinde cezaevinde zulme karşı Halide’nin direndiğini belirten Xanê, “Cezaevinde Halide’nin bir yumurtalığını almışlardı ancak çıktıktan sonra hastaneye gititğinde tesadüfen bunu öğrendi. Halide bunun vahşet olduğunu söylüyordu. Beni parlasalar da bir Kürt kadınım diyordu. Asla korkmazdı. Beni en çok etkileyen de korkusuzluğu idi” dedi.  
 
Kadın haklarını savunuyordu
 
Öğretmen olan Halide’nin öğrencilerini bilinçli yetiştirmek istediğini söyleyen Xanê, yaşamının sonuna kadar direndiğini belirtti. Halide’nin iktidara karşı olduğunu ifade eden Xanê, aynı zamanda erkek egemenliğine karşı da mücadele ettiğini, kadınların haklarını savunduğunu vurguladı. 
 
 En büyük isteği
 
Xanê son olarak Halide’nin en büyük hayalinin Kürtlerin birliği ve Kürdistan’ın özgürlüğü olduğunu söyledi.