Lozan çalıştayında ulusal birliğe dikkat çekildi

  • 08:30 7 Temmuz 2023
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Lozan Antlaşması’na ilişkin uluslararası çalıştayın ilk oturumunda yapılan konuşmalarda, ulusal birliğin güçlendirmenin, Lozan ve Sykes-Picot anlaşmalarının yok sayılmasının önemi vurgulandı. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde dün Lozan konulu uluslararası bir çalıştay düzenlendi.  Çalıştayın ilk günü 150’den fazla siyasetçi, akademisyen ve araştırmacının yanı sıra Kürdistan ve dünyadan çok sayıda şahsiyetin online katılımıyla gerçekleştirildi. 
 
Hesekê’de düzenlenen çalıştayda “Lozan Antlaşması’ndan önce bölgenin siyasi durumu” başlıklı ilk oturuma online katılan Dr. Mehmûd Batil, Sykes-Picot Anlaşması’nın Kürt halkı üzerindeki sonuçlarına dikkati çekti. Mehmûd, “Sykes-Picot Anlaşması Kürdistan’ı böldü. Sykes-Picot, Birinci Dünya Savaşı’nın bir sonucudur. Kürtler bölündü ve asimilasyona tabi tutuldu. Kürt halkı soykırımla karşı karşıya kaldı. Şimdi bölge halkıyla birlikte özgürlük ve demokrasi içinde yaşamaya çalışıyor” dedi. 
 
Kürtlere ait projelerin tamamının demokratik halklar ve bölgede demokratik bir sistemin kurulması için olduğunu söyleyen Mehmûd, bu projelerin demokrasiye, demokratik barışa, eşitliğe göre, Lozan ve Sykes-Picot hükümleri yok sayılarak hayata geçirildiğine değindi. 
Mehmûd,  demokratik projenin hayata geçirilmesine örnek olarak Kuzey ve Doğu Suriye’yi işaret etti. Mehmûd, “Bu nedenle Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tanınmalıdır. Bu yerel demokrasi (Otonom Yönetim) Suriye ve Ortadoğu için çözüm olabilir” sözlerine yer verdi.
 
‘Lozan en fazla Kürtleri etkiledi’
 
Oturum ikinci başlığında konuşan ve online katılan KNK Eş Başkanı Zeyneb Murad, ulus devletin kurulmasıyla birlikte Kürtlerin durumuna dikkat çekti. Zeyneb şu ifadeleri kullandı: “Lozan Antlaşması, diğer halklara göre en fazla Kürtleri etkiledi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya sistemi İngiltere’nin ve bölgenin büyük güçlerinin elindeydi. O dönemde Doğu ve Batı Asya politikaları belirlenmiş ve yeni devletler kurulmuştur. Türkiye ulus devleti şovenizm ve başkasını kabul etmeyen milliyetçilik temelinde kuruldu.”
 
‘Kurdistan’ı ikiye böldü’
 
Lozan Antlaşması’nın Kürdistan’ı ikiye bölen ve sömürge haline getiren Kasrı Şirin Antlaşması’nın devamı niteliğinde olduğunu kaydeden Zeyneb, “Lozan Antlaşması’nın Kürdistan’ı bölen Tatlı Saray Antlaşması’nın devamı niteliğinde olduğunu anlatan Zeyneb, şöyle devam etti: “Lozan Antlaşması sadece Kürt halkını değil, diğer bölge halklarını da etkiledi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kalıntıları üzerine yeni devletler kuruldu” dedi.
 
‘Ortak çıkarlar doğrultusunda çalışmalıyız’
 
Kürtler arası birliğin önemini  işaret eden Zeynep, “Ulusal bir güç olsunlar ve sürecin sorumluluğunu omuzlarına alsınlar. Kürt halkının kurtuluşu için tüm farklılıklarımızı aşmalı ve ortak çıkarlar doğrultusunda çalışmalıyız. Ulusal bir stratejiyi temel almalıyız. Tarihimizin kaderini değiştirmek istiyorsak yeni bir Lozan’ı, yeni bir parçalanmayı kabul etmemeliyiz. Kürtler yüz yıl önceki gibi değil, artık demokratik bir şemsiyeye sahipler” diye konuştu.
 
‘KDP birçok engel çıkarttı’
 
Lozan Antlaşması’na ilişkin uluslararası çalıştayın Hazırlık Komitesi üyesi Hecar Şekir, KDP ve Şam hükümetinden kaynaklı çalıştayın önünde birçok engel çıktığını belirtti.
 
Çalıştay, bugün ikinci oturumuyla devam edecek.