‘Birleşik mücadele her zamankinden daha elzem’

  • 09:06 30 Haziran 2023
  • Güncel
Melike Aydın 
 
İZMİR – Mor Dayanışma üyelerine yönelik gözaltı operasyonunun ardından konuşan Didar Gül, seçim sonrası saldırıların artmasını beklediklerini söyledi. “İktidar örgütlü kadın gücünden korkuyor” diyen Didar, bundan sonraki süreç açısından birleşik mücadelenin her zamankinden daha elzem olduğunu vurguladı. 
 
Ankara ve İzmir’de 19 Haziran günü sabah saatlerinde birçok eve yapılan baskında Mor Dayanışma üyeleri Selda Kondakçı, Rüya Özgür ve Melike Büyük gözaltına alınırken, İzmir de ise Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Merkez Koordinasyon üyesi Hatice Göz gözaltına alınmıştı. Bir düğünde takılan altın ve paraların suç unsuru olarak gösterildiği soruşturma kapsamında ifadeleri alınan kadınlar, sevk edildikleri savcılıkta verdikleri ifadenin ardından serbest bırakılmıştı. 
 
Mor Dayanışma üyesi Didar Gül,  kadınların gözaltına alınmalarına ve buna benzer olası saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘İktidar bir süredir kadın hareketine dönük bir dizi saldırı hareketi içinde’
 
Sözlerine Kürt kadın hareketine yönelik saldırıları, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davası ve Antakya Mor Dayanış Derneği’nin kapatılmasını hatırlatarak başlayan Didar, iktidarın bir süredir kadınlara yönelik bir dizi saldırı hareketi içinde olduğunu söyledi.  Son olarak 19 Haziran günü Mor Dayanışma üyelerine dönük gözaltı operasyonu yapıldığını dile getiren Didar, “Ankara’da bir süredir arkadaşlarımız, ‘devam ederseniz gözaltına alacağız’ gibi sürekli bir polis tacizi vardı. Hatta arkadaşlarımızın ailesinin aranması da Ankara polisinin klasik yaptıklarındandı” dedi. 
 
‘Dosyanın için boş, amaç kriminalize etmek’
 
Mor Dayanışma üyesi kadınların temellendirilebilecek hiçbir gerekçe olmaksızın düzmece bir dosya ile gözaltına alındığını kaydeden Didar, “Olmayan bir örgüt, olmayan ilişkiler ve delillerle Mor Dayanışmaya aslında kadın hareketine bir saldırı gerçekleştirmiş oldular. Arkadaşımızın düğün takılarını, örgüt parası diye lanse ettikleri ve bunu paylaştıkları bir durum oluştu. Ya da Mor Dayanışmayı kriminalize eden, kadınların bağını sorgulayan, faaliyetlerini soran bir saldırı oldu. En nihayetinde gözaltı sonrası yapılan açıklamayla, gözaltı sırasında da yaptığımız açıklamayla bunu boşa düşürdük” diye belirtti.  
 
‘Seçimlerden sonra kadınlara saldıracaklarını biliyorduk’
 
Mahkemede suçlamaların hiçbir delille doldurulamayacağını ve kadınların tutuksuz yargılanacağını ifade eden Didar, “Kurucu üyemiz Hatice Göz, daha önce de benzer bir dosyadan tutuklanmış, altı ay sonra beraat etmişti. Aslında mükerrer bir dosyanın kadınlar üzerinde denendiği, kadın hareketini kriminalize ettiği bir durum var. Tabi ki seçimlerden sonra bu iktidarın kadınlara, LGBTİ+’lara, çocuk hakları savunucularına saldıracağının bilincindeydik. Bunun ilk saldırısını böyle göğüsledik” sözlerini kullandı. 
 
‘İktidar örgütlü kadın gücünden korkuyor’
 
Kadınların şimdiye kadar iktidara karşı örgütlü duruş sergilediğini ve iktidarın da bu güçten korktuğunu vurgulayan Didar, aslında kadınların isyan hareketini sönümlendirmeye yönelik saldırıların başladığını belirtti. Bu sistem davam ettiği sürece saldırıların devamının geleceğinin altını çizen Didar, “Saldırılara karşı örgütlü mücadele vermenin, kadın hareketinin birlikte hareket etmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Kadınların derneğimiz kapandığında olduğu gibi gözaltına alındıklarında da güçlü bir dayanışma gösterilmişti. Başkaca saldırılar sürecinde de güçlü cevap verilmişti. Biz asıl gücümüzü buradan alıyoruz” diye kaydetti. 
 
‘Birlikte mücadele her zamankinden elzem’
 
Kadınların birleşik mücadelesinin her zamankinden daha elzem olduğuna işaret eden Didar, “Yeniden Refah, HÜDA PAR ile MHP, AKP ile bütünleşmiş bu iktidar karşısında daha güçlü bir kadın hareketini örmek gerektiğini düşünüyoruz. ‘Kadınları sahiplendireceğiz’ diyen HÜDA PAR’a Meclis’te, bedenimize dair, her şeye karşı söz söyleyen Erdoğan hala cumhurbaşkanı. Haliyle bu örgütlü gücü daha yüksek perdeden göstermemiz gerekiyor. Kadın özgürlük mücadelesini, feminist mücadeleyi daha fazla yükseltmemiz gerekiyor”  sözleriyle kadınları birlikte mücadeleye çağırdı.