‘6284’ten asla vazgeçmeyeceğiz’

  • 09:05 14 Haziran 2023
  • Güncel
 
İZMİR - Seçimlerden sonra AKP, gündemine Anayasa değişikliğini yeniden aldı. Anayasa değişikliği içerisinde 6284 sayılı kanun da yer alıyor. Kadınlar, “6284 sayılı yasadan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
 
AKP Genel Başkan yardımcısı Hayati Yazıcı geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılarak anayasa değişikliği hakkında konuştu. Geçen dönem yapamadıkları değişikliği bu dönem yapmak istediklerini söyleyen Hayati Yazıcı, değişiklikleri referandumla onaya sunacaklarını belirtmişti. Yapılmak istenen Anayasa değişikliği içerisinde 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun da yer alıyor. 
 
Son seçimlerde Cumhur İttifakı’nda yer alan Yeniden Refah Partisi’nin 6284 sayılı kanuna ilişkin açıklamaları kadınlar tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Yeniden Refah Partisi’nin Resmi Web sitesinde “6284 Sayılı Kanun İle İlgili Görüşlerimiz” başlığıyla yayınladığı yazıda “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun kadınlarımızı yaşatmıyor. Tüm kamuoyunca bilindiği üzere, İstanbul Sözleşmesi ve onun kanunî dayanağı olan 6284’ün ortadan kaldırılması halinde kadın cinayetlerinin artacağına yönelik anlamsız korku ve endişe topluma enjekte edilerek bir algı oluşturulmakta ve ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!’ sloganı kullanılmaktadır. Peki, İstanbul Sözleşmesi gerçekten kadınlarımızı yaşatmış mıdır?” ifadeleri yer alıyor. Öte yandan seçimlerde AKP listelerinden 4 milletvekilini Meclis’e dahil eden HÜDA PAR’ın Genel İdare Kurulu üyesi Aynur Sülün de 6284 sayılı kanun hakkında “bazı maddelerinden ayıklanması ya da kaldırılıp daha ahlâki bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini" ve "İki tarafın da hakları gözetilmeli. Erkeğin de mağdur olmasına mahal vermeyecek şekilde olmalı" şeklinde açıklamalarda bulunmuştu. AKP’nin anayasa değişikliği talebinde 6284 sayılı kanunun da yer alması bu ifadeler doğrultusunda ilerlerse bu durumun tamamen kadın kazanımlarını yok etmeye yönelik olduğu anlaşılıyor. Bu konuda değerlendirme yapan kadınlar bu yasanın gündeme getirilmesinin dahi kabul edilemeyeceğini ifade ederek 6284 sayılı yasadan vazgeçmeyeceklerini vurguladı. 
 
‘6284 seçimde pazarlık konusu edildi’
 
Halkevci Kadınlar’dan Emine Akbaba anayasa değişikliğinin seçimden önce de gündeme geldiğini belirterek, kadınların hayatlarının yok sayıldığını, kadınların aileye hapsetmeye çalışıldığını ifade etti. Emine, “LGBTİ+’lara düşmanlıkla onlara olan saldırıların, nefretin önünü açan anayasa değişikliği seçim çalışmalarıyla birlikte AKP tarafından rafa kaldırılmıştı. Ama AKP’nin kadın ve çocuk düşmanı ittifakının içerisine Taliban ittifakı gibi kurulan HÜDA PAR’la ve Yeniden Refah eklenmiş oldu. Tüm seçim çalışması boyunca kadınlara yönelik toplumsal hayattan geri çekme, ikinci plana atma tartışmalarıyla 6284’ü seçim pazarlığı haline getirmesiyle bu iktidar ve ittifakın kadın düşmanlığından, çocuk düşmanlığından ve LGBTİ+ düşmanlığından başka hiçbir şey vadetmediği ortada ve açıkken bugün tekrar anayasa değişikliği Meclis gündemine getirilmek üzere hazırlanıyor”  dedi. 
 
‘Anayasa değişikliği Erdoğan’dan alınan güçle hazırlanıyor’
 
Anayasa değişikliğinin İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede fesheden Tayyip Erdoğan’dan alınan güçle hazırlandığına dikkat çeken Emine, bu gündemin ekonomik krizin yükünü erkek şiddetiyle yönetmeye çalışan iktidarın bir söylemi olarak açığa çıktığını kaydetti. Emine, “Bizler 6284’ten vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden nasıl vazgeçmediysek 6284’ü de Taliban ittifakının kurduğu o ittifaka heba etmeyeceğiz. Çünkü 6284 kadınlar ve çocuklar için, LGBTİ+’lar için yaşam mücadelesinin garantisidir. Hayatlarımız ve haklarımızı onlardan almadık, onlara da teslim etmeyeceğiz. Mahsa Amini’nin saçlarını özgürlük bayrağı yapan kadınlardan aldığımız güçle feminist laiklik bayrağını eşit, özgür bir hayat için yükseltmeye devam edeceğiz” sözlerine yer verdi. 
 
‘6284 yaşatır, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’
 
Jineoloji atölyesinden Ayten Acar da, kadın katliamlarının fazla olduğu, aile içi şiddetin yüksek olduğu noktada 6284 sayılı yasanın tartışmaya açılmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizerek, “Kadınların emeğiyle, mücadelesiyle kazandığı uluslararası sözleşmelere veya yasalara müdahale edilmesi, elimizden alınmaya çalışılması kabul edilebilir bir şey değildir. Bugün kadınların ve çocukların şiddete karşı savunmasız olduğu bir noktadayız ama aynı şekilde mücadelemize devam ediyoruz. Şunu söylüyoruz 6284 yaşatır, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi.
 
‘Kadınları koruyan haklar dini süzgeçten geçirilmek isteniyor’
 
Cumhur İttifakı’nda yer alan siyasi partilerin son söylemlerine değinen Ayten, kadınların yaşamlarını koruyan hakların bir dini süzgeçten geçirilmek istendiğini ifade ederek kadınların bu tutumu kabul etmeyeceğini ifade etti. Ayten, “Aynı şekilde kadınları çocukların koruyan yasanın alternatifi olarak erkekleri de kapsayan bir durum belirtildi.  Bu da tamamen erkeği korumaya yönelten bir politikanın getirisidir. Bu konuda biz kadınlar yapılan manipülasyonun farkındayız. Kadınları ve çocukları koruyan 6284 sayılı yasanın aynı şekilde devam etmesi için mücadeleye devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
 
‘Anti-demokratik anayasa yapım sürecinin karşısında duracağız’
 
Mor Sarmaşık üyesi Berfin Kaya ise seçim öncesinde Tayyip Erdoğan’ın özellikle LGBTİQ+’lara karşı düşmanca politikalar güttüğünü ve kadınların haklarına saldıran ötekileştirme politikalarının var olduğunu ifade etti. 6284 sayılı yasanın toplumda şiddete uğrayan her kesim için var olduğunu söyleyen Berfin, “İstanbul Sözleşmesi’ni tek adam rejimiyle yürürlükten kaldırırken zaten 6284 sayılı yasa var kadınları koruyor diyenler bugün gözlerini 6284 sayılı yasaya dikmiş durumda. Bir avukat olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bu yasa kadınları koruyan, elimizde kalmış son mekanizmadır. Biz kadınlar olarak haklarımızdan, mücadelemizden ve 6284 sayılı yasayı korumaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ayrıca, dayatmacı, anti-demokratik anayasa yapım sürecinin de karşısında duracağız. Demokratik bir anayasa halktan çıkmalıdır ve halka dönmelidir. Yapım süreci tek bir siyasal iktidarın eliyle değil tüm halkın, siyasi partilerin, STK’ların, anayasa hukukçularının eliyle düzenlenmelidir” diye konuştu.