İZMİR - Yeni dönemde AKP-MHP eli ile Meclis’te kadın düşmanı vekil temsiliyetinin arttığını söyleyen kadın örgütü temsilcileri, kadın düşmanı politikalara karşı sokakta mücadeleye devam edeceklerinin mesajını vererek, 28 Mayıs’ta sandığa çağırdı. 

 

Kurdistan ve Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Genel Seçimleri’nde Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Seçimin ikinci turu 28 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) milletvekili kesin seçim sonuçlarını henüz açıklamazken, kesin olmayan sonuçlara göre seçilen 600 vekilden 121’i kadın. 

 

Yeşil Sol Parti’de kadın farkı

 

Kadın temsil oranının yüzde 49 ile diğer partilere göre en yüksek olduğu Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi’nde (Yeşil Sol Parti) 61 adaydan 30’u kadın. Diğer yandan Yeşil Sol Parti’nin oylarının AKP-MHP’ye yazıldığı tutanaklar sonucu ortaya çıkarken seçim sürecinde kadın kazanımlarına karşı olan söylemleri sebebiyle tepki gören Cumhur İttifakı içerisinde yer alan Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR da AKP eli ile Meclis’e girdi. 

 

Seçim sonuçlarını kadın örgütü temsilcileri değerlendirdi. 

 

Hürriyet Karadeniz: 28 Mayıs’ta bütün gücümüzle durumu değiştirmeliyiz

 

Seçimlerden sonra ortaya çıkan tabloyu kadınlar açısından korkunç olduğunu belirten Datça Kadın Platformu üyesi Hürriyet Karadeniz, kadınların bu seçimlerde taraf olduğunu belirterek “Kimsesiz kadınları sahiplendireceğiz’ diyenlerin Meclis’e girdiği bir tablo oluştu. Bizim var olup olmama mücadelemiz bu aynı zamanda. Bütün kadınlar aynı tedirginlik ve öfke içinde. 28 Mayıs’taki seçimlere bütün gücümüzle katılmalıyız ve durumu değiştirmeliyiz. Kadınlar olarak ayrı bir çalışma yapacağız. Çünkü çıkan sonuç bizim hayatımızı direkt etkileyecek. Dolayısıyla partilerin pazarlıkları bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi hayatlarımızı savunmak için, çocuklarımızın geleceği ve kendi özgürlüğümüz için bir arada durmalıyız ve çalışmayı birlikte yürütmeliyiz” dedi.

 

‘Kadınlar bu seçimde bir taraf’

 

Parlamentoda kadın temsiliyetinin tüm partiler açısından az olduğunu ifade eden Hürriyet, Meclis’e kadın düşmanı vekillerin de girdiğini vurgulayarak, “İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olan, çocuk yaşta evlilikleri savunan bir aritmetik oluştu Meclis’te. Kadınlar üzerinden pazarlık yapılıyor. Dolayısıyla biz kadınlar buna çok tepkiliyiz. Kadınlar olarak erkekler arasında yürütülen pazarlığın nesneleri oluyoruz. Sahada aktif çalışan kadınlara kimi aday olarak görmek istedikleri sorulmuyor. Kadınlar bundan sonra politikada daha aktif bir şekilde yer almakta kararlı gözüküyorlar. Umudu asla kaybetmemek gerekiyor. Biz kadınlar tarafız ve mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

Gülsüm Nazlıoğlu: Erdoğan’ın kazanmasını kadınlar engelledi

 

Muğla Kadın Dayanışma ve Danışma Derneği yöneticisi Gülsüm Nazlıoğlu ise Tayyip Erdoğan’ın kazanmadığına işaret ederek, “İlk defa kazanmasını engelledik, bu mutlak bir gerçek. Geriledi ve bunu da kadınlar sağladı. Kürtler sayesinde geriledi, bölgenin oylarına bakıldığı zaman Kılıçdaroğlu Kürtler sayesinde kazanacak, kimse inkar edemez bunu” diye belirtti.

 

‘Sokakları terk etmememiz gerekiyor’

 

Kadın mücadelesi açısından Yeşil Sol Parti kadın milletvekillerinin önemli bir role sahip olduklarını vurgulayan Gülsüm, “Özgün kadın mücadelesi veren kadınlar olarak bütün ağırlık sırtımızda olacak. Ben hala kazanılacağını umuyorum. Erdoğan’ın iktidar olması bizi bir elli yıl daha geriye atmak demek. Bütünüyle biz ve kazanımlarımız yok olacak. Bizim bu süreçte sokakları terk etmemiz gerekiyor. Birinci turda olmadığı için ikinci turda oy kullanmayacağını söyleyen ve Kılıçdaroğlu Alevi diye kızan bir kitle de var. Onun için bu coşkuyu sokakta artırmak gerekiyor. Kadınlarla birlikte mücadele edeceğiz” diye ifade etti.

 

Deniz Uslu: Kadınların sokaktaki sesi Meclis’e taşınacak

 

Türkiye halklarının yarısının değişimden yana oy kullandığını hatırlatan Mor Dayanışma üyesi Deniz Uslu da Cumhur İttifakı’nda kadın düşmanı ve İstanbul Sözleşmesi’ne karşı bir zihniyetin Meclis’e girdiğini belirterek “Cumhur İttifakı’na giden oylarla beraber Yeniden Refah Partisi’nden ve HÜDA-PAR’dan vekiller seçilmiş oldu. Bu kadınlar açısından yıllardır yaşadığımız baskıcı ve gerici zihniyetin Meclis’te tekrardan vuku bulmuş olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan bizim sosyalist-feminist adaylarımızın Meclis’e girmesi bizim açımızdan bir başarı.  Kadın hareketinin sokaktaki sesini Meclis’e taşıyacak bir adaylık profili var” dedi.

 

Sandıklar kadınlara emanet

 

Sandık güvenliğine de dikkat çeken Deniz, “Kadınlar olarak Türkiye’nin dört bir yanında sandıklara sahip çıkan bir hatta durduk. Yine buna devam edeceğiz ama sadece sandıkta değil, biz kadınlar mücadelenin suyunu aldığımız yerde, sokakta bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz” diye ekledi. 

 

Berfin Büyükertaş: AKP-MHP kadın düşmanı bir düzen yaratıyor

 

AKP-MHP iktidarının yaratmak istediği toplumsal düzenin kadın düşmanı bir düzen olduğunu belirten Kampüs Cadıları üyesi Berfin Büyükertaş ise AKP-MHP’nin yalnızca kadın düşmanı olmadığını ve tüm ezilen kesimlere düşman olduğunu söyleyerek, “Kendi toplumsal düzenlerini ve yaratmak istedikleri ülke için şiddetin hiçbir unsurunu tereddüt etmeden, kolluk kuvvetlerini bu yönde kullanan ve elinde bulunan tüm devlet mekanizmalarını da bu yaratmak istedikleri düzenin inşasında bir aygıt olarak ele geçirmiş olan bir yapı var” sözleri ile tanımladı. 

 

‘Siyasette kadınlar görmezden geliniyor’

 

Siyasetin erkek tekelinde olduğunu her defasında teşhir ettiklerini söyleyen Berfin, bu konuda genç kadınların görmezden gelindiğine dikkat çekerek “600 vekilin 120 kadarı kadın vekil ve her fırsatta genç kadınlar görmezden geliniyor. Sanki siyasetin öznesi yaşlı, Türk, Sünni erkeklermiş gibi davranılıyor. Oysa toplumsal muhalefete ders verir biçimde sokakta siyaseti erkeklere de devlete de öğreten bizleriz. Sandıkların, oyların bizim olduğunu ve demokrasi temennisinin biz kadınlar olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Bu sebeple 28 Mayıs’ta da bizler sandıkların başında oylarımıza sahip çıkacağız. Demokrasiyi bizler inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.