Anneler Günü’nü buruk karşılıyorlar

  • 09:02 14 Mayıs 2023
  • Güncel
WAN - Anneler Günü’nü bu yıl da iktidarın savaş politikalarından kaynaklı buruk karşıladıklarını belirten Barış Anneleri, artık annelerin ağlamasını istemediklerini belirtti.  
 
Bugün Anneler Günü. Her yıl Mayıs ayının ikinci pazarında kutlanan bu günü Barış Anneleri Meclisi üyeleri buruk karşılıyor. Wan Barış Anneleri Meclisi’nden Saadet Öklü ve Zarife Bor, Anneler Günü’ne ilişkin konuştu. 
 
‘Çocuklarımızın cenazeleri geliyor’
 
Tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlayan Saadet Öklü, “Eskiden çocuklarımız bir gül alıp gelirlerdi ‘bugün anneler günü’ diye. Bugün o güllerin yerine bize çocuklarımızın cenazeleri geliyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘24 saat çocuklarımızı bombalıyorlar’
 
“Biz artık çocuklarımızın cenazelerinin almak istemiyoruz” diyen Saadet, hiçbir annenin yüreğinin yanmasını, gözyaşının akmasını istemediğini belirtti. Saadet, “Bu savaşı istemiyoruz. 24 saat çocuklarımızı bombalıyorlar, siz teröristsiniz diyorlar. Biz terörist değiliz, bizler de Allah'ın kullarıyız.  Allah bizleri Kürt yarattı. Biz Kürdüz, başımız dik” dedi.
 
‘Hepsi bu annelerin çocukları’
 
İnsanların iktidarın politikalarına tepkili olduğunu belirten Saadet, “Biz de çocuklarımız da terörist değiliz. Hepsi bu annelerin çocuklarıdır, hepsi okumuş çocuklardır. Onların zulmünden kaçtı hepsi. Kimse keyfinden çıkmadı dağ başına. Artık onlara hiçbir yol bırakmadıkları için gidiyorlar. Orda da onları bombalıyorlar” sözlerini kullandı.
 
‘Bunlar dindar değil dincidir!’
 
Çocuklarının kemiklerini dahi alamadıkların söyleyen Saadet, “Çocuklarımızın cenazelerini alınca da defnetmemize izin vermiyorlar. Başımızda bekliyorlar. Böyle bir şey islamda var mıdır?” diye sordu. Tayip Erdoğan’ın ve mevcut iktidarın Kürt halkını din üzerinden sömürdüğünü kaydeden Saadet, “Biz dinde neyin olup olmadığını iyi biliyoruz. Bunlar dindar değil dincidir” şeklinde konuştu. 
 
‘Oğlumu torbada defnettim’
 
Oğlunun cenazesini yıkayıp kefenlemesine izin verilmediğini belirten Saadet, şöyle devam etti: “Ben çocuğumu torbada defnettim. Sadece ben de değil benim gibi milyonlarca anne var çocuklarını kemiklerini bile bulamayan. O anneler için de çok üzgünüz onların da Anneler Günü’nü kutluyoruz.”
 
Adalet Bakanlığı'na çağrı
 
Cezaevlerindeki tutsaklara da dikkat çeken Saadet, “Bazı ailelerde dört, bazı ailelerde beş kişi zindanda. Her biri farklı şehirlere sürülmüş. Anneler çocuklarının elini tutamıyor, haber bile alamıyorlar. Adalet Bakanı’na sesleniyoruz, cezaevlerinin kapıları açılsın bu konunun üzerinde durulsun”  sözleriyle çağrıda bulundu. 
 
‘Gerekirse sınırlarda canlı kalkan olalım’
 
Anneler olarak barışta ısrarcı olduklarını vurgulayan Saadet, “Bunu birilerinden korktuğumuz için söylemiyoruz. Biz hiç kimseden de korkmuyoruz. Sadece artık hiçbir annenin yüreği yanmasın istiyoruz. O anneler de gelsin el ele verelim gerekirse sınırlarda canlı kalkan olalım ve bu savaşı durduralım” dedi.
 
Anneler kan dökülmesini istemiyor
 
Bir diğer Barış Annesi Zarife Bor ise, Anneler Günü’nün anlamını yitirdiğini şu sözlerle dile getirdi: “Anneler Günü’nde çocuklar annelere çiçek, hediye alır. Bize dağlardan, cezaevlerinden cenazeler gelir. Anneler çok üzgün. Allah bu ülkeye barış ve huzur versin. Biz artık kan dökülmesini istemiyoruz. Annelerin gözyaşı kurusun artık”
 
‘Öldürmekle, tutuklamakla bir şey çözülmez’
 
Annelerin 40-50 yıldır aynı acıları çektiğini belirten Zarife,  durumun günden güne daha kötüye gittiğini söyledi. Zarife, “Çocuklarımız çarşıya çıkınca bile öldürülüyor artık. Öldürmekle, tutuklamakla bir şey çözülmez. Her şey güzellikle, iyi bir dille çözülür. Ne zamana kadar bu zulmün altında kalacağız” sözleriyle yürütülen savaş politikalarına tepki gösterdi.
 
‘Bu ülkede bizim de haklarımız var!’
 
21 yıldır aynı insanın ülkeyi yönettiğini söyleyen Zarife, “21 yıldır gün yüzü görmedik, hep işkence, tutuklama, zulüm. Biz de artık rahatça yaşamak istiyoruz. İnsanız ve bu dünyada insan gibi yaşamayı istiyoruz. Bu ülkede bizim de haklarımız var. Biz de haklarımızı istiyoruz. Dilimizi, kimliğimizi istiyoruz. Dilimiz, kimliğimiz, haklarımız yasaklı. Allah onları nasıl yaratmışsa bizi de öyle yarattı” ifadelerini kullandı.