Marta Sömek 

 

İSTANBUL - İktidarın “sıkışmışlığı” sonucu onlarca kentte özgür basın emekçileri, hukukçular ve çok sayıda kişiyi tutukladığını belirten hukukçu ve sanatçılar, “Ne hukukçular ne de özgür basın emekçileri bugüne kadar gerçekleri söylemekten korkmadı, çekinmedi, susmadı, susmayacak. Bu komplo boşa düşürülecektir. Tek bir kurtuluşumuz var ki onun kavgasını, mücadelesini veriyoruz. O da ‘An azadî, an azadî” sözleriyle seslendi.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de aralarında ajansımız Haber Müdürü Safiye Alağaş’ın da bulunduğu 22 kişiden gözaltına alınan 16 gazeteci 16 Haziran’da tutuklandı. “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılanan gazetecilerin iddianamesi ise tam 10 ay sonra geçtiğimiz Mart ayında hazırlandı ve ilk duruşmaları 11 Temmuz’da görülecek. Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında da 29 Ekim 2022 tarihinde, ajansımız muhabirleri Habibe Eren ile Öznur Değer, Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever ile muhabirleri Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Deniz Nazlım, Emrullah Acar, Hakan Yalçın ve Selman Güzelyüz tutuklandı. Gazeteciler hakkında tutuklandıktan 3 buçuk ay sonra hazırlanan iddianamede haberler suç unsuru olarak gösterilirken, 9 gazetecinin ilk duruşması 16 Mayıs tarihinde görülecek.

 

11 ayda 34 gazeteci tutuklandı

 

Ancak her geçen gün halklar tarafından daha çok öfke duyulan AKP-MHP iktidarının gazeteciler üzerinde sürdürdüğü baskı politikaları bu tutuklamalarla sınırlı kalmadı. 14 Mayıs seçimlerine 19 gün kala 25 Nisan günü Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında Amed merkezli 21 kentte çok sayıda adrese yapılan ev baskınında gözaltına alınan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, gazeteciler ve sanatçıların da aralarında bulunduğu 143 kişiden muhabirimiz Beritan Canözer, MA editörü Abdurrahman Gök, gazeteciler Mehmetşah Oruç ve Remzi Akkaya ile birlikte 48 kişi “örgüte üye” oldukları iddiasıyla tutuklandı. Öte yandan 29 Nisan günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında 15 kentte evlere düzenlenen baskınlarda Amed’de gözaltına alınan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ile Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Sedat Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı.

 

Geri adım atmıyorlar!

 

Son olarak da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 30 Nisan sabahı, 8 kentte düzenlenen operasyonda polis baskınıyla gözaltına alınan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyeleri ile Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü gazeteci Nadiye Gürbüz ile birlikte çok sayıda kişi tutuklandı. Seçimlerde kaybetme korkusuyla her kesime saldıran AKP-MHP iktidarı, sandık güvenliğini sağlayacak olan avukatları, Gurbetelli Ersöz, Nujiyan Erhan, Apê Musa’ların özgür basın geleneğini sürdüren, hakikati yazmaktan vazgeçmeyen ve iktidarın hukuksuz tüm politikalarını baskılara karşı halka ulaştıran gazetecileri, siyasetçileri ve sanatçıları susturmak için tutuklama yöntemini deniyor. Ancak son 11 ayda tutuklanan 34 özgür basın emekçisi, avukatlar, siyasetçiler ve sanatçılar bulundukları her yerden bir adım dahi geri adım atmayacağının ve 14 Mayıs’ta AKP-MHP iktidarını göndereceklerinin mesajını bir kez daha verdi.

 

Tutuklamalara ilişkin hukukçu ve sanatçılar, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Gerçekleri söylemekten korkmadılar’

 

ÖHD Genel Merkez Yöneticisi Nagehan Avçil, “AKP-MHP faşist rejimi her sıkıştığı noktada Kürtler üzerinde gözaltı, hukuk tehdidiyle bir baskı kurma, gözaltıyla sindirmeye çalışma politikasına başvuruyor” dedi. Sabaha karşı yapılan operasyonların da bu geleneğin bir karşılığı olduğunu söyleyen Nagehan, “Aynı zamanda basın emekçilerine dönük yapılan gözaltı ve tutuklama tehdidi bu seçim sürecinde sıkışmışlığın, özgür basının muhalefetin sesini duyurması noktasında önüne koyulan bir engel noktasındadır” ifadelerini kullandı. Seçime 20 gün kala özellikle özgür basın emekçileri ve hukukçulara dönük başlayan gözaltı ve tutuklamalar ile AKP-MHP “rejiminin” tıkandığını vurgulayan Nagehan, “Çıkış yolu aradığından başka bir açıklaması olmadığı düşüncesindeyiz. Ama ne hukukçular ne de özgür basın emekçileri bugüne kadar gerçekleri söylemekten korkmadı, çekinmedi, susmadı, susmayacak. Mücadeleye devam edecektir. Bu komplo da boşa düşürülecektir” mesajını verdi.

 

‘Gerçekler devrimcidir!’

 

Yine seçimlere kısa bir süre kala iktidarın saldırıları ile toplumu baskı altına almaya çalıştığını belirten sanatçı Pınar Aydınlar da, “Sosyalist ve Kürt basına dönük operasyonlar tüm hızıyla devam ediyor. Elbette ki tarihler boyunca varlık mücadelesi veren, büyük bir kavga yürüten, halkından yana saf tutan kalemler her daim baskılarla karşı karşıya kaldı. Ancak bugün gördüğünüz gibi JINNEWS’e, Mezopotamya Ajansı, ETHA’ya ve tüm sosyalist basına dönük yapılan operasyonlar çok büyük bir kaygıdan kaynaklı. Çünkü kaybedecekler” sözlerini kullandı. Baskılar karşısında hakikat mücadelesinin sürdürülmeye devam edildiğinin altını çizen Pınar, “Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki binlerce seçim gelir geçer. Ancak halkından yana saf tutanlar yani kalemiyle tarihe not düşenler her daim gerçekliklerini korurlar. Çünkü gerçekler devrimcidir” diye konuştu.

 

‘Tek bir kurtuluşumuz var: An azadî!’

 

Özgür basın emekçileri ve tüm topluma dönük gerçekleştirilen baskı, gözaltı ve sayısız operasyonların bir an önce son bulması çağrısında bulunan Pınar, “Çünkü adalet ve demokrasi mücadelesi sadece bir değil, on değil, yüz değil, milyonların talebi yani hakikatin gerçeği. Bu bağlamda yapılan tüm operasyonları kınadığımı belirtmek istiyorum. Yoldaşlarımızın sonuna kadar yanında olduğumu ifade ediyorum. Ve tek bir kurtuluşumuz var ki onun kavgasını, mücadelesini veriyoruz. O da ‘An azadî, an azadî” vurgusunu yaptı.