Polisin işkence ile belini kırdığı Barış Annesi: Geri adım atmayacağım!

  • 09:05 4 Mayıs 2023
  • Güncel
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - İşkence ve katliamlara karşı mücadele eden Barış Annesi Behiye Duman’ın, 1 Mart’ta kayıp depremzede kadın ve çocuklar için yaptıkları eylemde polisler tarafından işkence edilerek 2 yerden beli kırıldı. Suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Behiye, “Saldırılar karşısında geri adım atmayacağım” dedi. 
 
6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 kenti etkileyen depremlerde AKP-MHP iktidarının ihmalkarlığı nedeniyle 50 bini aşkın insan yaşamını yitirdi. Depremzedelerin büyük bir öfke duyduğu AKP-MHP iktidarı, enkazlarda kalan yurttaşlara yardım etmek yerine muhaliflere saldırarak dayanışma yürütenleri engelledi. Yine birçok deprem bölgesinde yaşamını yitiren binlerce çocuğun bilgisi kayıtlara geçirilmedi, enkazlardan sağ çıkartılan binlerce çocuk da aylardır kayıp. Öte yandan binlerce çocuğun da tarikatlar tarafından “bulunduğu” ve tekbir işareti yaptırıldığı görüntüleri ortaya çıktı. Hala binlerce depremzedenin kayıp çocuklarını aradığı depremlerin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen iktidar, tarikatların “bulduğu” çocukları görmezden gelerek kayıp çocuklar için de hiçbir girişimde bulunmadı.
 
Depremlerde olmayan devlet kadınlar karşısında!
 
Yaşananlara karşı Kurdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında halklar sokaklara çıkarak hesap soracaklarının mesajını verirken, iktidar ise depremzede ve yurttaşlara saldırarak işkence uyguladı. Bu eylemlerden biri de, Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) bu yıl depremzede kadınlara atfettiği “Dem dema jin jiyan azadiyê ye” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün İstanbul’da startını vermek için 1 Mart’ta Küçükçekmece ilçesindeki Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kanarya Temsilciliği önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıydı. 8 Mart kapsamında depremlerde yaşamlarını yitiren kadınlar için açıklama yapmak isteyen kadınlara polisler saldırdı. İşkence ile gözaltına alınan kadınlardan İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi üyesi 59 yaşındaki Behiye Duman’ın beli polisler tarafından 2 yerden kırıldı.
 
Behiye, katliam ve işkencelere karşı yaşamında ilmek ilmek ördüğü mücadele ile yaşadığı son polis işkencesini JINNEWS’e anlattı.
 
Katliamlardan direnişe evrilen yaşamı…
 
20’li yaşlarında mücadeleye atıldığını ve 35 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü söyleyen Behiye, Kürt halkının “Önder” olarak kabul ettiği PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 1999 yılında uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilmesi ardından ise Barış Anneleri ile birlikte mücadelesini devam ettirdiğini dile getirdi. Henüz küçük yaşlardayken askerlerin sık sık evlerine baskın yaptığını belirten Behiye, “Babamı, 3 amcamı işkence ile öldürdüler. Bu zamana kadar hep bize zarar verdiler. O zaman karar verdim onların karşısında mücadele etmem gerektiğine. O yüzden küçüklükten bu yana nerede bir eylem varsa ben katılıyorum. Bugün de tecridin kalkması, cezaevlerindeki tutsakların serbest bırakılması, barışın sağlanması, devletin çetelerden kurtulması ve demokrasinin gelmesi için mücadele ediyorum. Devlet babamı öldürdü, kimsenin babasını öldürülmesinler diye mücadeleye başladım” sözleriyle katliam ve işkenceyle dolu yaşamını mücadele alanına çevirdiğini anlattı.
 
İşkenceyle katledilen babasının cenazesi verilmedi!
 
Babasını işkence ile katleden devletin, cenazesini de 4 gün yerde bıraktığını ve almalarına izin vermediğini paylaşan Behiye, “Devlet bir askeri öldürdü. Amcamla babamın üstüne atmaya çalıştılar. Bu yüzden de amcamla babam devletin zulmünden dağda yaşamını sürdürmeye başladı. Babam ile amcamı şikayet ettiler. Bunun üzerine devlet giderek onların etrafını sardı. Daha sonra saldırarak babamı öldürdüler, bu sırada bir asker de öldü. Askerin ailesi gelene kadar bize cenazemizi vermediler. Askerin ailesi kendi cenazelerini almaya gelirken babamın cenazesini görüyorlar ve ‘Siz bu genci nasıl öldürdünüz, onun cenazesini vermezseniz sizi şikayet edeceğiz’ diyor. Bunun üzerine cenazeyi verdiler” ifadeleriyle maruz kaldıkları devlet işkencesini aktardı.
 
Polis merdivenden sürükleyerek belini kırıldı!
 
Devletin birçok işkence ve baskısına maruz kalan Behiye, yaşadıkları karşısında mücadele ve direnişini her geçen gün daha da büyüttü. Behiye, son olarak da kadınlar ve çocuklar için mücadele ederken AKP-MHP iktidarının şiddetine maruz kaldı. Behiye, 6 Şubat depremlerinde AKP-MHP iktidarının kadın ve çocuk düşmanı politikaları karşısında kaybettirilen ve aylarca hiçbir haber alınamayan çocukların akıbetini sormak için basın açıklamasına katılan kadınlar arasında yer aldı. Açıklamaya saldıran polisler Behiye’yi işkence ile gözaltına alırken belini 2 yerden kırdı. Behiye, yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı: “1 Mart’ta HDP’nin Kanarya Temsilcilik binası önünde ellerimizde çiçekler ve ‘Kaybolan çocuklar bulunsun’ pankartı ile bir araya geldik. Polisler izin vermediler açıklama yapmamıza ve bir anda saldırdılar. Beni merdivenlerde sürüklediler, bu sırada bayıldım. Daha sonra belime vurdular ve nefes alamadığımı söylememe rağmen beni bırakmadılar, ters kelepçe yaptılar. Saatlerce beni o halde arabada beklettiler ve daha sonra Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdüler.”
 
Doktor rapor, polis de telefonunu vermedi!
 
Hastanede yapılan muayene sonucunda belinin kırıldığının ortaya çıktığını ifade eden Behiye, doktorun kendisini hastanede yatırmaları gerektiğini söylediğini ancak telefonunun polislerde olmasından dolayı ailesine haber veremediğini ve hastanede kalamadığını paylaştı. “Doktor bana belim kırılmasına rağmen bir rapor vermedi” diyen Behiye, “Benim acım çok fazla olduğu için o zaman raporu soramadım. Eğer raporu polislere verdilerse de onlar bana vermedi. Çünkü doktorlardan kağıtları polisler alıyordu. Daha sonra beni götürüp ifademi alıp serbest bıraktılar” dedi. Serbest bırakıldıktan sonra yeniden doktora gittiğini dile getiren Behiye, doktorun kendisine demir korse verdiğini, 2 aydır bu korse ile yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.
 
Suç duyurusunda bulunacak
 
Devletin depremzedelere yardım etmediğini, dayanışma gösteren gönüllülere de saldırdığını vurgulayan Behiye, “Bu kadar insan perişan oldu, onlara yardım etmediler. Ama eksikleri görülmesin diye halka saldırmaya başladılar. Biz cemaatlere verilen çocuklar bulunsun istedik ama saldırdılar. Suçsuz yere benim belimi iki yerden kırdılar. İktidarlarını kaybetmek istemiyorlar, bu saldırılar onun nedenidir. Ben saldırılar karşısında geri adım atmayacağım. Tek isteğim bana vuran kadın polis cezalandırılsın. Onun insanlara eziyet çektirmeye hakkı yok. Bana bugün bunu yapıyorlarsa demek ki birçok insana suçsuz yere işkence ediyorlar” sözlerini kullandı. Kendisine işkence uygulayan kadın polis hakkında suç duyurusunda bulunacağının bilgisini veren Behiye, mücadelesini ise kaldığı yerden sürdürmeye devam edeceğinin mesajını verdi.