Su taşkını tehlikesi olan yere çadır: Yeni ölüm planı mı?

  • 09:02 21 Şubat 2023
  • Güncel
 
Rojda Aydın-Rozerin Gültekin
 
AMED - Kendi kurdukları çadırlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan Amedli depremzedeler AFAD’ın şehrin dışında ve su taşkını tehlikesi olan yere kendilerini götürmek istediğini belirterek, “Depremden kaçtık şimdi de sudan mı kaçalım? Bir şey olursa önce devlet kaçar” sözleriyle tepkilerini dile getirdi. 
 
Mereş merkezli gerçekleşen depremlerden etkilenen kentlerden biri olan Amed’de halk depremin yaralarını sarıp yaşamı yeniden inşa etmeye çalışıyor. Halk yaşamını inşa etmeye çalışırken depremde yardıma gitmeyen ya da geç giden devletin müdahalesi ile karşı karşıya kalıyor. Halkın kendi imkanları ile kurduğu çadırlara karşı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), şehrin dışında ve baraj tehlikesinin bulunduğu Silvan Yolu Müslümeğik Mevkii’nde bin 800 çadır kurarak oluşturduğu çadır kente halkı taşımak istiyor. 
 
Koşu Yolu Parkı’nda kurdukları çadırlarda yaşamlarını sürdüren kadınlar, şehrin dışında ve baraj tehlikesi altında yaşamak istemediklerini söyleyerek şehrin içinde koşullarının iyileştirilmesi çağrısı yaptı. 
 
Baraj tehlikesi
 
Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Muradiye Mahallesi’ndeki evinin yaşanan depremde zarar gördüğünü dile getiren Meral Gezer, korktuklarından dolayı ilk günden bu yana eve giremediklerini ifade etti. Meral, yapılan incelemede evlerinin hasarlı olduğunun tespit edildiğini söyledi. Meral, “Şimdi çadırımızı kaldırıp Silvan yolu üzerine götürmemizi istiyorlar orada da baraj var. Biz korkuyoruz oraya gitmeye. Çünkü bir yağmur yağsa biz nereye gideceğiz. Biz de ne yapacağımızı şaşırmışız. Aynı zamanda orası şehrin dışında burası şehrin içinde en azından kendimize gidip gelebiliyoruz” dedi.
 
‘Hastayım kriz geçiriyorum’
 
SLE (Sistemik Lupus Eritematozus- Bağışıklık sisteminin uygunsuz şekilde kendi dokularına karşı ürettiği antikorlarla iltihaba neden olmak suretiyle kendi vücuduna zarar verdiği otoimmün bir hastalıktır) hastası olduğunu bu yüzden kriz geçirdiğini belirten Meral, “Arabamız yok biz orada hasta olsak nasıl hastaneye gideceğiz?” diye sordu. Meral, aynı zamanda çadırların sağlıksız koşullarından dolayı enfeksiyon kaptığını söyledi.
 
‘Şimdi de sudan mı kaçalım?’
 
Bir çadırın içinde 3 aile toplamda 12 kişi yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyleyen Meral, bu sefer çadırlarının taşınmak istenmesine “Biz depremden kaçtık şimdi de sudan mı kaçalım” diyerek tepki gösterdi. Meral, “Ev bulana kadar çadırda kalacağız ama kira da pahalı, durumum iyi değil kiraya da çıkamıyorum. Evde kimse çalışmıyor. Tek gelir benim hastalığım için aldığım maaş. Bir çaremiz yok. Bir yuva istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
4 aile bir çadırda
 
 
Depremin ilk gününden bu yana çadırda kaldıklarını dile getiren Elif Yılmaz da, Emek Caddesi’nde bulunan evlerinin hasar tespit komisyonu tarafından incelenerek az hasarlı denildiğini ancak korktukları için eve giremediklerini ifade etti. Elif, “4 aile toplamda 20 kişi bir çadırda kalıyoruz. Bu çadıra ‘mucizevi’ bir şekilde sahip olduk. Bir komşumuz almıştı. Biz de geldik yanlarına yerleştik. Bizi Silvan yolu üzerine taşımak istiyorlar ama ben oraya gitmem. Burası evimize yakın daha iyi bizim için. Baraj korkusu da var. Orası suya yakın onun için burası daha iyidir. Şehrin içindeyiz markete, hastaneye hemen gidebiliyoruz. Kimse oraya gitmez. Oraya götürerek bazılarının başını kaybetmeye mi çalışıyorlar bilmiyorum?  Bütün millet artık gitsin diyorlar. Bu durumda Kürt, Türk ayrımı yapmamak gerekiyor ama yapıyorlar. Burada konteyner kursalar daha iyidir. Bizi buradan kaldıracaklarına bize burada bir şey yapsınlar. Evimizde sıkıntı olmazsa evimize geçmek istiyoruz. Eğer geçemezsek konteyner istiyoruz” dedi.
 
‘Bir şey olursa devlet bizden önce kaçar’
 
Rezan’ın Muradiye Mahallesi’nde evi ağır hasar görenlerden biri de Sevda Eken. Sevda, evlerine inceleme yapmaya gelen hasar tespit ekibinin evde hasar olmasına rağmen az hasarlı diye rapor oluşturduğuna dikkat çekti. Sevda, evinden mecburiyetten çıktığını ve şu anda çadırda kaldıklarını ancak devletin çadırlarını Silvan yolu üzerinde bulunan alana taşımasını istemediklerini vurguladı. Sevda, “Orası barajın önünde. Cankurtaran yok bir şey olursa devlet bizden önce kaçar bunu biliyoruz. Burası daha güvenli onun için burada kalmak istiyoruz. Burada geceleri çok soğuk ama yapacak bir şey yok. Bir soba vermişler yetmiyor. Ben astım hastasıyım soğuktan yatamıyorum. Orada her şey olabilir. Mesela şehrin dışında olduğu için bir hastalık olursa ambulans gelemez. Bizi buradan çıkarırlarsa eve gideriz. Ev başımıza yıkılırsa sorumlu devlettir. Çadırları götürseler de halı sereceğiz burada oturacağız. Bizi buradan kaldırmasınlar. Kimse buradan gitmek istemiyor” diye konuştu.