Dilan Babat-Nişmiye Güler

 

MEREŞ - Demokratik sivil toplum örgütlerinin KESK aracılığı ile Narlı’da kurdukları Koordinasyon Merkezi’nde toplanan yardımları 50-60 kişilik gönüllü ekiple köylerdeki depremzedelere ulaştırdı.  

 

Mereş’te 6 Şubat’ta meydana gelen deprem 11 kentte çok ciddi yıkımlara neden oldu. Depremin olduğu her alanda sendikalar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve gönüllüler Kriz Koordinasyon Merkezleri oluşturarak halkın sağlıktan eğitime, gıdadan çadıra kadar birçok ihtiyacını karşıladı. Depremi yönetemeyen iktidar ise halkın kurduğu dayanışma merkezlerine kayyım atayarak, gelen yardıma el koymaya çalışıyor.

 

Mereş’in yüzde 70’i yok oldu

 

Demokratik sivil toplum örgütleri de Mereş’in Bazarcix ilçesine bağlı Narlı beldesinde, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) aracılığıyla kurdukları Kriz Koordinasyon Merkezi ile devletin giremediği onca köye, ilçeye ulaşarak insanlara yardım eli uzatmaya çalışıyor. Yüzde 70’inin yıkıldığı Mereş kent merkezinde, arama kurtarma çalışmaları ise sona erdi. Kentte enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor.

 

Devlet yok, koordinasyon var

 

Kente Ankara, İstanbul, Amed gibi kentlerden her gün onlarca gönül geliyor. Üniversite öğrencisinden öğretmenine, sağlıkçısından kadın örgütü temsilcisine onlarca gönüllü belli aralıklar ile kentte kalıp depremzedelere ulaşıyor. Koordinasyon yardımlarını, yaklaşık 50 kişilik gönüllü ekip ile neredeyse Mereş’in birçok köyüne ulaştırmış durumda.  

 

‘Bir hafta içerisinde bütün köylere ulaşmaya çalıştık’

 

Parti olarak topladıkları yardımları koordinasyona ulaştıran Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) üyesi Çiçek Arıç, partilerinin depremin ilk gününden itibaren, çok hızlı bir şekilde koordine olduğunu belirtti. Çiçek, hemen halkın da HDP’ye gelerek destek vermek istediğini söyledi. İstanbul’da çok sayıda kolinin paketlenip TIR’lara yüklenerek deprem alanına gönderildiğini ifade eden Çiçek, “Bir hafta önce Pazarcık’a geldik. Pazarcık’ta 60-70 kişilik grupların çok iyi koordine edildiğini gördük. Orada bir hafta içerisinde Pazarcık merkez olarak hemen bütün köylere çok hızlı bir şekilde ulaşıldı. Bir hafta içerisinde mağdur kalan kimse kalmadı. Bir hafta sonra Pazarcık’a kayyım atandı ve kayyımdan sonra insanlar mağdur edildi. İnsanlara ulaştırdığımız temel ihtiyaçların insanlara dağıtılmadığını duyduk. Narlı’ya geldiğimizde de çok hızlı şekilde koordine olduk. Burada da tüm ihtiyaç sahiplerini tespit ettik. Yaşlı kadınlar, çocuklar ve bebekler var.  Şu an çadır sıkıntısı var, mümkün olduğu kadar çadır, hijyen malzemeleri, bebek malzemeleri ve gıda ulaştırmaya çalışıyoruz” sözleri ile çalışmalarını anlattı.

 

‘Kayyıma ciddi tepkiler var’

 

Kurulan koordinasyonun kadınlarla birlikte yapıldığına dikkat çeken Çiçek, kadınlarla birlikte yardımları paketlediklerini, dağıttıklarını ve tespitleri yaptıklarını belirtti. Çiçek, “Parti ve gönüllü çalışanlarla birlikte Narlı’da iyi bir koordine sağladık ve mağdurlara ulaştık. Burada kadınlar ‘devletin gelmediği’ ve Pazarcık’a atanan kayyım sistemine çok tepki gösteriyorlar. Devletin yanlarında olmadığını, gönüllülerin yanlarında olduğunu ve neden kayyım atandığına dair ciddi tepkiler geliyor. Burada birçok kadın gelip kayyımın doğru olup olmadığını soruyor, doğru olduğunu teyit ettiklerinde çok ciddi tepki gösteriyorlar” diye belirtti.

 

‘Depremden sonra da koordinasyonsuzluk devam etti’

 

Birçok köye hala yardımların ulaşmadığına işaret eden Çiçek, şunları ekledi: “Köydeki insanlar mağdur olduklarını, birçok şeye ulaşamadıklarını söylüyorlar. İlk günde nasıl hızlı bir organize olunmadıysa, enkaz altında kaldıysa sonrasında da koordinasyonsuzluk devam etti. Mağduriyet her anlamda devam ediyor, gıda, ilaç, giyim ihtiyaçları hala karşılanmıyor. Günlerdir insanlar bu soğuk havada terlikle gezmek zorunda kalıyor, çünkü ayakkabı bulamıyor. Dün bir kadın arkadaş geldi ayağında terlik var, eşi çadıra geldiğinde o giyip çıkıyor, o gittiğinde eşi giyip çıkıyor. Bu temelde ciddi bir mağduriyetin olduğunu söyleyebiliriz.”

 

Kadınlarda kaygı artışı

 

Kadınlarda deprem gününden itibaren strese dayalı kanamaların oluştuğuna işaret eden Çiçek, kadınların ilk günlerde ped bulamama sorunları da yaşandığını kaydetti. Çiçek, “Bir haftadır ped yetiştirmeye çalışıyoruz. En büyük sıkıntı ise temiz iç çamaşırı ve temiz eşofmanlara ulaşım oldu. Kadınlarda ciddi psikolojik kaygı da baş göstermeye başladı. Korku aşıldıkça, ‘ne yapacağız, ne olacağız’ kaygısı başladı. Kadınlar sık sık bizlere, ‘siz buradasınız sizlerle sohbet ediyoruz kendimizi rahat hissediyoruz. Siz giderseniz biz ne yapacağız?’ diye soruyor” ifadelerini kullanarak kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekti.