‘Birinci basamak sağlık hizmeti verilmeli'

  • 09:11 18 Şubat 2023
  • Güncel
 
Gülistan Dursun
 
HATAY - Hatay’da deprem sonrası verilmesi gereken sağlık hizmetlerinin aciliyetine değinen gönüllü sağlıkçılar, koşullardan dolayı kadınlarda birçok rahatsızlığın görülmeye başladığını belirterek birinci basamak sağlık hizmeti koşullarının oluşturulması gerektiğini vurguladı. 
 
Mereş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde en çok etkilenen şehirlerden biri olan Hatay'da yaşamını yitirenlerin sayısı hala tespit edilebilmiş değil. Hastanelerinin de yıkıldığı kentte halen sağlık sistemi koordineli bir şekilde hareket etmiyor. Elektriğin, suyun verilmediği kentte hijyen koşulları da yok. Yaşananlardan en çok etkilenen kadınlar da çeşitli enfeksiyonlar ile karşı karşıya kalıyor. 
 
Depremin ilk gününden itibaren sahada çalışan sağlık emekçileri Hatay'daki sağlık koşullarını anlattı 
 
'Devlet kurumlarından doğru hizmet yok'
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi'nden olan ve Hatay'da gönüllü olarak sağlık hizmeti veren Leyla Kalın, depremin ilk gününden itibaren kadınların hijyen koşullarının sağlanmadığına dikkat çekti. Leyla, "Kadınların hala bir pede ya da diğer sağlık ürünleri olan kolonya, sabun, gibi ürünlere ulaşımın sağlanacağı bir mekanizma henüz tam geliştirilmedi. Kadınlar artık vajinal akıntılar, kaşıntılar gibi sağlık problemleri ile karşı karşıya kalıyor. Bunlar da artık vajinal enfeksiyonlarının geliştiğine dönük bulguların bir benzeri. Kadınlar iç çamaşırı konusunda da sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Pek çok kadına iç çamaşırlarının en azından düzgün bir şekilde paketlenip ulaştırılması ve hızlı bir şekilde dağıtılması gerekiyor. Şehrin içinde devlet kurumlarından doğru hiçbir organizasyon söz konusu değil. Hastaneler var ancak hiçbir şekilde düzgün bir işleyiş içinde olmadığı gibi krizi daha da derinleştiren bir noktada yer alıyor. Ne yaptıklarını bilmemekle beraber ne yapmadıklarını da bilmiyoruz. Tekelleşmiş kurumların açığa çıkardığı krizle mücadele ediyoruz" sözleri ile yaşanan sorunları dile getirdi.  
 
'Bütünsel olarak görmek gerekiyor'
 
Sağlık örgütlerinin kurduğu sistemle sorunların giderilmeye çalışıldığını vurgulayan Leyla, kalıcı bir çözüm olması gerektiğinin altını çizdi. Leyla, "İstediğimiz kadar vajinal enfeksiyonlar için ilaç verelim ama bir çözüme kavuşmayacak. Kadınların tuvalet, iç çamaşırı, ped ve duş problemi çözülmediği sürece ilaçla istediğimiz kadar bu süreci sürdürelim bir hafta sonra aynı kadın aynı enfeksiyonla yanımıza tekrardan gelecek. Dolayısıyla bunları bir bütünsel olarak görmemiz gerekiyor, bütünsel olarak görmediğimiz her şey bizim devamlı aynı işi aynı şekilde yapmamıza neden olacaktır. Bir an önce bunların çözme kavuşması gerekiyor" şeklinde konuştu. 
 
Birinci basamak sağlık hizmeti
 
Birinci derece sağlık hizmetlerinin bir mekanizmaya oturtması için Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunan Leyla, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda birinci basamak sağlık hizmetine dönük hiçbir şey yok. Aile sağlık merkezleri olmadığı gibi aile sağlığı merkezi dışında da kadınların bu sürecini kolaylaştırabilecek hiçbir süreç söz konusu değil. Bunların hızlı bir şekilde Sağlık Bakanlığı tarafından organize edilmesi gerekiyor. Ancak Sağlık Bakanlığı yine bunları görmeyen bir çerçeve içerisinde kendisine konumlandırmış durumda ama bir an önce süreci görmesi gerekiyor."
 
Yarım tedavi
 
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyesi ve gönüllü sağlık emekçisi Diren Doğan da, soğuk hava koşulları ve psikolojik durumlardan kaynaklı insanların bağışıklık sisteminin zayıfladığını söyledi. Halk sağlığının korunması açısından çalışma yürüttüklerini ifade eden Diren, "Sahada mahalle mahalle dolaştık, özellikle mantar enfeksiyonları ve kadınların idrar yolu enfeksiyonu ile karşılaştık. Zaten bağışıklık sistemleri düştüğü için çok kolay hastalıkla karşılaşabilecek durumdalar. Malzeme ve ilaç tedavisini buradan sağlamaya çalışıyoruz. Ancak elimize gelen bir paketteki ilaçların herkese yetmesi için ikiye bölerek veriyoruz. Hastalara bunun bir yarım tedavi olduğunu söylüyoruz. Ve mutlaka tekrardan geri gelmeleri gerektiği söylüyoruz" diye konuştu. 
 
'Kronik hastalar ilaç bulamıyor'
 
Depremden sonra birçok hamile kadında kanama ve çamaşırlarının ıslaklığı probleminin olduğunu dile getiren Diren, "Kadınlar ne yapacaklarını bilemediğinden dolayı ve ultrasona ulaşamadıklarından kaynaklı karınlarında bebek yaşıyor mu, yaşamıyor mu gibi bilgilere sahip değiller şu anda. Kronik hastalıklarla ilgili ciddi ilaç sıkıntımız da var. Yüksek tansiyon, şeker, kalp rahatsızlığı ve kanser hastalarının hiçbir ilacına ulaşamadık" diye konuştu. 
 
Salgın hastalıklar başladı 
 
Uyuz, ishal gibi salgın hastalıkların başladığını belirten Diren, "İskenderun'da iki tane uyuz vakası ile burada da en çok ishal olan vakalarla karşılaştım. Hijyen konusunda bilgilendirme yapıyoruz ancak insanların suyu sabunu hijyen maddesi yok. Bir an önce önlem alınması gerekiyor. Bizler gücümüzün yettiği kadar varız. Daha büyük desteklerin olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.