OHAL kararnamesi ile failler yargılanmayacak!

  • 10:00 17 Şubat 2023
  • Hukuk
Marta Sömek
 
İSTANBUL - OHAL kapsamında çıkarılan kararname ile dava açma, başvuru, şikayet ve itiraz sürelerinin durdurulmasını değerlendiren avukat Funda Ata, “6284 kapsamındaki bütün başvurular kapsam dışı bırakılmalı. Yoksa önümüzdeki süreçte zaten sorun olan ve başa çıkamadığımız kadına, çocuğa karşı şiddet, kadın cinayetleri konusunda patlama yaşanacak” dedi.
 
Mereş Bazarcix (Pazarcık) merkezli gerçekleşen depremlerin büyük bir yıkıma neden olduğu 10 kentte, 35 saat sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmişti. OHAL kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile davalar 6 Nisan’a ertelendi. OHAL kapsamında yargı alanında alınan “tedbirlere” ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, 11 Şubat günü Resmi Gazete'de yayınlandı.
 
Kararnamenin içeriği
 
Kararname ile yargı alanındaki dava açma, icra takibi, başvuru, şikayet, itiraz gibi süreler 6 Şubat'tan 6 Nisan 2023 tarihine kadar durduruldu. OHAL kapsamındaki kararname ile hırsızlık ve yağma suçlarında gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 4 günü geçemeyecek, Cumhuriyet Savcısı ise gözaltı süresini 3 gün uzatabilecek.
 
Erkek-devlet-yargı yine faillerin yanında!
 
Çıkarılan kararname ile her geçen gün artan kadın katliamları, şiddet, taciz ve tecavüz olaylarında da erkek-devlet-yargı ortaklığında cezasızlık politikaları ile ödüllendirilen failler için yargının “resmen” işlemeyeceği 3 ay yaşanacak. Yaşadıkları travmanın yanı sıra deprem bölgelerinde ağırlıklı olarak psikolojik şiddete maruz kalan kadınlar ile deprem bölgeleri dışındaki kentlerde de şiddetin artış gösterdiği, kararnamenin hemen ardından basına yansıdı. Kadınlar 3 aylık bu süreçte şiddete, tacize ve tecavüze maruz kaldığında başvuru ve şikayette bulunamayacak, nafaka icrası, koruma tedbirlerinin alınması ve icra süreleri de durduruldu. Erkek yargının failleri ödüllendiren kararları ile birlikte yürürlükte olan bu kararname, bir kez daha erkek şiddetinin iktidar tarafından “umursanmadığını” göstermiş oldu.
 
Kararname ile kadınları nasıl bir sürecin beklediği, buna karşı ne yapılması gerektiği ve 6284’ün nasıl etkin hale getirilebileceğine dair avukat Funda Ata değerlendirmelerde bulundu.
 
Kararname kadınları nasıl etkileyecek?
 
Aceleyle çıkarılmış bir kararname olduğunu vurgulayan Funda, “İçerik açısından da pek çok eksiklikleri barındıran bir Olağanüstü Hal Kararnamesi. Sadece OHAL’i kapsayan çeşitli düzenlemeler yapıldı ama eksiklikleri çok fazla” dedi. Kararnamenin kadınlar açısından zorlayıcı bir yanı olduğuna dikkat çeken Funda, “Zaten 6284 bu haliyle uygulanamaz durumdayken, ona ilişkin sürelerin durması, suç duyurusu, nafaka icrası, koruma tedbirlerinin alınması ve icrasına ilişkin süreler de durmuş oldu. Bu sürelerin durması, kadınlar açısından oldukça zorlayıcı olacak. Her tür doğal afet, savaş veya benzeri ortamlarda herkes mağdur ama kadınlar çocuklarla beraber daha çok mağdur” yorumunu yaptı.
 
‘6284’ü kapsayacak durumlar kapsam dışı bırakılmalıydı’
 
Pek çok kadın depremzedenin kişisel ihtiyaçlarını karşılayacak malzemeleri dahi bulamayacak durumda olduğunu belirten Funda, “Zaten şiddet ortamında yaşıyorlar aile içerisinde veya çevrede. Bu koşullar, bu kötü durumları kat be kat arttıracak koşulları da beraberinde getiriyor. Kararnameye özel bir hüküm koymak gerekirdi. Kadınlar açısından 6284’ü kapsayacak durumların kapsam dışı bırakılması, bu anlamda şiddet, nafaka, diğer koruma kararlarının icrası açısından sürelerin durmadığının altının çizilmesi gerekirdi. Bu olmadığı için var olan mağduriyet kat be kat fazla bir yere doğru taşınacak” ifadelerini kullandı.
‘Düzenleme yapılmazsa kadın cinayetlerinde patlama yaşanacak’
 
Ülkede şiddetin hiçbir şekilde durmadığını ifade eden Funda, “Birkaç gün önce Antalya’da bir kadın, boşandığı eşi tarafından bıçaklanarak öldürülmüş. Ortalık her ne kadar savaş alanı gibi olsa, bir yandan dayanışma sürüyor olsa kadınlar açısından şiddet hiçbir şekilde durmuyor. Yurtlar boşaltıldı, çocuklar evlerine dönmek zorundalar. İnsanların evleri yıkıldı, kalabalık yerlerde aileleriyle, akrabalarıyla yaşamak zorunda kalacaklar. Bu maalesef ister istemez şiddeti katlayacak. Buna yönelik özel bir önlem de alınması gerekirdi. Bundan sonraki süreç için de gerekir. Aciliyet olan durum, suç duyuruları ve koruma tedbirleri açısından kapsam dışı bırakılmalı, sürelerin durdurulması. 6284 kapsamındaki bütün başvurular kapsam dışı bırakılmalı. Yoksa önümüzdeki süreçte gerçekten zaten sorun olan ve başa çıkamadığımız kadına, çocuğa karşı şiddet, kadın cinayetleri konusunda patlama yaşanacak” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘Hiçbir kadın kendini yalnız hissetmemeli’
 
Bu durumun önüne geçmek için de kararname kapsamında özel bir düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizen Funda, “Bunun tam da sırası. Daha çok ezilecek kadınlar, daha olanaksız koşullarda, her açıdan daha çok şiddetle karşı karşıya kalacak. Ekonomik, fiziki, psikolojik baskılarla karşı karşıya kalacaklar. Özel bir düzenleme yapılmazsa, kötü olan tablo katlanarak karşımıza çıkacak” diye konuştu. Öte yandan hiçbir kadının kendisini yalnız hissetmemesi gerektiğini vurgulayan Funda, “Elbette birlikte dayanışarak aşmaya çalışacağız bunları. Çok kolay olmadığını biliyorum uzaktan ‘çeşitli mekanizmalar var, bunları harekete geçirmek gerekir’ demenin. Ama başka yolu da çaresi de yok. Şu an her şey kitlenmiş durumda, hiçbir mekanizma işlemiyor. Ama yavaş yavaş mekanizmalar da işlemeye başlayacaktır” cümlelerini kullandı.
Örgütlü mücadele ile dayanışma çağrısı
 
Deprem bölgelerinde dayanışmanın sağlanabileceği örgütlenmeler olduğuna işaret eden Funda, “Gerek kadın gerekse hukuk örgütlenmeleri. Yapabildikleri kadar mutlaka bölgedeki barolar ve diğer örgütler de duyarlı davranacaktır. Hiç kimse maruz kaldığı şiddeti tek başına göğüslemek zorunda değil. Kadınlar böyle bir şeye maruz kaldığında mutlaka başvurması, kendilerini yalnız hissetmemesi gerekir. Bu anlamda sadece başvurun demek de yetmez, herkes başvuracak durumda da olmayabilir. Bizlerin daha duyarlı davranması gerekir. Enkaz altında kalan OHAL bölgesinde bu tarz başvurulara daha kulak kabartıp, örgütlenmeleri yaratabilmemiz ve başka mekanizmaları işletmeye başlamamız gerekir kendi örgütlü duruşumuz açısından” sözleriyle herkese duyarlılık gösterme çağrısında bulundu.
 
‘El birliğiyle enkazın altından çıkmak gerekir’
 
Funda son olarak, “Önümüzde bizi daha zor günler bekliyor maalesef ki. Ama bu hiç umut olmadığı anlamına gelmiyor. El birliğiyle, dayanışarak bu enkazın altından hep birlikte çıkmak gerekir” sözleriyle kadınların yalnız olmadığını vurguladı.