Dayanışma ile ayakta kalıyorlar

  • 09:57 16 Şubat 2023
  • Güncel
Sema Çağlak-Rabia Önver
 

DÎLOK - Mereş’teki evi yıkıldıktan sonra İslahiye’ye giden burada da kalacak evleri yıkılan depremzede, devletin, AFAD’ın değil halkın dayanışması ile ayakta kaldıklarını söyledi.

Depremden en çok etkilenen bölgelerden biri olan Dîlok’un (Antep) İslahiye ilçesinin büyük bir kısmı yıkıldı. İlçede en az 2 bin kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi de enkaz altında kaldı. Arama kurtarma çalışmaları ise dün sonlandırıldı. Ancak depremde yıkılan mahalleler hala molozlarla kaplı. Ayrıca ilçedeki su ve elektrik sorunu da hala devam ediyor.
 
‘Ailelerin feryadına yetişecek kimse yoktu’
 
İslahiye'de bir mahalleyi dolaştığımızda yıkılan evine gözlerinde yaşlarla bakan bir kadını fark ettik. M.Y. isimli kadın, depremde 9 yakınını kaybetti. İsmini vermek istemeyen M.Y., deprem gününden bugüne başından geçenleri anlattı: “Mereş'te yaşıyoruz, deprem olduğunda kardeşimi aradım ama bulamadım. Mereş'ten İslahiye'ye geldik. Yollar çok kötüydü. 4 saatlik yolculuktan sonra geldiğimizde kardeşimin evi yıkıldı ve enkaz altında kaldılar. AFAD ekipleri, yardım edecek kimse yoktu. Herkes kendini enkazdan kurtarmaya çalışıyordu. 6 saat sonra komşuların yardımıyla kardeşimin cenazesini çıkardık. Arama ve kurtarma ekiplerinden ailelerin feryatlarına yetişecek kimse yoktu.”
 
‘Cenazeler yıkanmadan ve kefenlenmeden defnedildi’
 
Komşuların yardımıyla kardeşi, yengesi ve yeğenlerini enkazdan çıkarabilen M.Y., binada yaşayan birçok yurttaşı kurtarma ekiplerinin değil, halkın çıkardığını paylaştı. M.Y., “Bu bina 5 katlı ve 10 daireden oluşuyordu. Ama bu binadan sadece yengem ve 2 çocuğu ile bir komşumuz sağ kurtuldu. Diğerleri enkaz altında kaldılar, kurtulamadılar, öldüler. İlk çıkarılan cenaze kardeşime aitti, morg dolu olduğu için hastane kardeşimin cenazesini almadı. Bir süre sonra kardeşimin cenazesini yıkayıp gömdük. Enkazdan çıkarılan diğer yurttaşlar kefenlenmeden ve yıkanmadan defnedildi” dedi.
 
Enkaz alanında AFAD yerine iş makinaları çalıştı
 
AFAD yerine enkaz alanlarına iş makinelerin girdiğini söyleyen M.Y., durum böyle olmasaydı, birçok insanın kurtarılabileceğinin altını çizdi. M.Y. şunları belirtti: “Bir akrabamız enkaz altında kaldı. Telefonu aranıyordu, 17 saniye telefonu açıktı. AFAD arama kurtarma çalışmaları yapacağına iş makinaları girdi o enkaza. Eğer AFAD girseydi oraya akrabam sağ kurtulacaktı. Büyük bir afet yaşandı ama yetkililerde koordinasyon ve kontrol yoktu. Vatandaşlar çabalarıyla elleriyle enkazları kazıyarak insanları kurtardı.”
 
'Aileler enkaz altından cenazelerini parça parça aldı'
 
İslahiye'de sokaklarda artık cenaze kokularının geldiğini kaydeden M.Y., deprem bir haftasını geride bırakmasına rağmen enkazların hala sokaklarda durduğunu vurguladı. M.Y., 10 gündür su, elektrik, tuvalet, banyo ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını aktardı. Enkazdan çıkarılan birçok cenazenin teşhis edilmeden defnedildiğini söyleyen M.Y., “Enkazdan birçok cenaze de parça parça çıkarıldı. Enkazların altında hala parçalanmış cenazeler vardır. Aileler cenazelerini parça parça teslim aldı” ifadelerini kullandı.
 
‘Biz bu haldeyken devlet neredeydi’
 
M.Y., depremden dolayı yalnız bırakıldıklarına, yetkililerden önce halkın yardımlarına koştuğuna değindi. Ödenen vergilerin akıbetini soran M.Y., “Yıllardır bu ülke için vergi ödüyorum. Hükümet bugün yanımda değilse ne zaman olacak? Gelinim ve yeğenlerim, yaralı olarak çıktılar, çocuklar hijyenik bir yerde tedavi olmaları için onları başka şehirlere gönderdik. Biz bu durumdayken devlet neredeydi” diye sordu.
 
‘30 kişi ahırda yaşıyoruz’
 
M.Y. son olarak şunları söyledi: “Mereş'teki iki evimiz de yıkıldı, buradaki ev de yıkıldı. Şimdi nereye gideceğimizi bilmiyoruz. İnsanlar her şeyini kaybetti. Şu anda köyümüzde bir ahırda 30 kişi yaşıyoruz var. Hayvanlar bizimle yaşıyor. Vatandaşlardan yardım gelmeseydi üzerimize atacak bir battaniyemiz olmayacaktı. Geceleri sıcaklık -2 dereceye kadar düşüyor. İlçe ve köylerde hala kalıntılar var. Hastalıklar yoğunlaştı yayıldı. Ne temizlik var ne de hijyen.”