Gönüllülerle çadır kent kurdular

  • 09:10 15 Şubat 2023
  • Güncel
Rozerin Gültekin 
 
SEMSÛR - Semsûr’da deprem sonrası tüm engellemelere rağmen TJA, DBP ve HDP’nin gönüllüler  ile birlikte çadır kent kurduğunu söyleyen Aynur Sarıca, iktidarın tüm kaynakları savaşa aktardığını afet karşısında bir şey yapmadığını belirtti. 
 
Mereş merkezli yaşanan depremlerde  on binlerce kişi yaşamını yitirdi on binlercesi de yaralandı. Deprem bölgelerinde halk kendi yaralarını dayanışma ile sarmaya çalışıyor. Büyük bir yıkımın yaşandığı Semsûr’da da, halkın bir kısmı bireysel çadır bulmaya çalışırken bir yanda da çadır kentler oluşturuluyor. Oluşturulan çadır kentlerden biri de Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve gönüllü halkın birlikte kurduğu 53 çadırlık çadır kent. Kurulan çadır kent ile halka ilk elden yaşanılabilir bir alan oluşturulmaya çalışılıyor.
 
İhtiyaçlar temelinde sahadayız
 
Deprem bölgesine ilişkin yaptıkları çalışmaları anlatan DBP Amed Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, İlk günden bu yana merkezi koordinasyon görevlendirmeleri ile 10 il için harekete geçtiklerini,  bölgede yaptıkları gözlem sonucunda insanların depremden değil, ihmalden hayatını kaybettiğini fark ettiklerini ifade etti. Aynur, “Bir haftadan fazladır sahadayız. Devletten yana hiçbir girişimin olmadığını gördük. İnsanlar sokaklarda ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Burada kriz koordinasyon masamızı oluşturduk. Temel, acil, ihtiyaçlar nedir üzerinden organizeler kurduk.  Enkaz ekibimiz sahaya çıktı, insanlara yemek ulaştırmak için ev, mahalle, köy gezip ihtiyaç gidermeye çalıştılar bugün de bir çadır kent oluşturuldu”  bilgisini paylaştı. 
 
‘Çadır yok ama savaşa bütçe var’
 
Kendi imkanları ve dayanışmanın verdiği güç ile 3 gün içerisinde çadır kenti kurduklarını dile getiren Aynur, Semsur’da çadırsız kalan insanların çok fazla olduğunu herkesin kendi imkanları ile barınmaya çalıştığını bundan dolayı çadır kente halkın yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. Aynur, “İnsanlar bunu yaşarken bütün kaynaklarını savaşa, ranta ayıran sistem var. AKP-MHP ortaklığının anlayışından bahsediyoruz. Bütün ekonomisini savaşa yatıran sistem böyle bir afet yaşandığında eli kolu bağlanıyor. Bu iktidarın enkaz altında kaldığını halkın tepkisinden de yaşanan olaylardan da görüyoruz. Yaşanan eksiklikler sistemin burada yaşayanları göz ardı ettiğini gösteriyor. 10 ilde aynı problemler yaşanıyor” dedi.
 
‘Saldırılara rağmen dayanışmamızı güçlendiriyoruz’
 
Devletin yardım etmek bir yana kendilerinin yapmak istediği yardımlara engel olmaya çalıştığına dikkat çeken Aynur, şöyle dedi: “Bütün engellemelere, enkaza gidip şiddete uğramamıza, çalışmalarımıza saldırı ile cevap vermelerine rağmen bizler dayanışma ağlarını güçlendirerek yerel yapımızla, halk örgütlenmelerimizle birlikteliğimizi artırarak çadır kentlerde imkansızlığı imkanlı hale getirdik. Yaşam alanı oluşturmaya devam ediyoruz.” 
 
‘Dayanışma ağlarını büyütmek gerekiyor’
 
Çadır kentin projesini yaparken barınma, ısınma ve temel ihtiyaçları esas aldıklarını söyleyen Aynur, sürecin daha sağlıklı yürütülmesi salgınların yaşanmaması için daha sonradan Türkiye Tabipler Birliği (TTB) ile beraber sağlık çadırı kurulduğunu dile getirdi. Aynur, “Doktorların güç vermesi ile beraber sağlık çadırı kuruldu. Yeme ihtiyacını karşılamak için yemekhane oluşturuldu. Buraya gelen insanlar için sosyal alan da oluşturduk. Tüm imkanları seferber edip en iyi haliyle yaşam alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Bu alanı oluştururken TMMOB’dan mühendislerle birlikte alan incelemesi yapıldı. Bu ilk adımdı. Bunun genişlemesi için diğer alanlarda da çalışmalar devam ediyor. Hızlıca dayanışma ağlarını büyütmek gerekiyor” şeklinde konuştu. 
 
‘Elektrik, iç çamaşırı ve banyo lazım’
 
Çadırlarda kalmaya başlayan ailelerden biri olan Berivan Aladağ, depremde evlerinin zarar gördüğünü Semsur’da enkazda kalan akrabalarının ise 3’üncü günde cenazelerinin çıkarıldığını ifade etti. Berivan, “Eğriçayı toplanma alanına gittik depremden sonra orada kendimize alan kurduk. Buradaki çadıra dün geldik şimdi 6 kişi bu çadırda yaşıyoruz. En çok ihtiyacımız olan şey elektrik, iç çamaşırı ve banyo lazım.”
 
‘Kadınların dayanışması daha güzel’
 
Başka bir çadırda kalan 6 aylık hamile kadın Merve Uğur da, deprem sürecinin kendisi için daha ağır geçtiğini vurguladı. Merve, “Deprem gününden bu yana muayene olamadım. Bugün muayene olmaya gideceğim Eğriçayır Parkı’nda kurulan çadırda muayene ediyorlarmış oraya gideceğiz. Lavaboya ve duşa ihtiyacımız var. Toplu çadırın kurulması iyi ama konteyner olsa daha iyi olur. Çünkü 3 ay sonra çocuğum doğacak. Konteyner olmasa mecbur bir süre sonra gitmek zorunda olacağız. Mecburen şimdi idare ediyoruz. Bize genellikle gönüllülerin gönderdiği yardımlar geliyor. Devletten bir şey görmedik. Bu dayanışma çok güzel bir şey. Kadınlarda dayanışma gerçekleştiriyor bu çok güzel çünkü erkek olduğu için lavaboya bile gidemiyorduk Eğriçayır’da.”