‘Üniversiteli gençlerin kolektif aklından korkuldu’

  • 09:03 15 Şubat 2023
  • Güncel
 
Melike Aydın 
 
İZMİR - Deprem felaketi nedeniyle üniversitelerin kapatılarak online eğitime geçilmesi ve yurtların boşaltılmasına tepki gösteren öğrenciler,  bu durumdan en fazla kadın öğrencilerin etkileneceğini söylüyor. Öğrenciler, iktidarın asıl amacının, üniversitelerde kolektif bir aklın oluşmasını engellemek olduğunu vurguluyor. 
 
Mereş merkezli 6 Şubat günü meydana gelen iki büyük depremin ardından yaşanan yıkımdan dolayı on binlerce yurttaşın barınma sorunu ortaya çıktı. Deprem bölgelerine hala çadır ve diğer insani malzemelerin ulaştırılmasında sıkıntılar yaşanırken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, üniversitelerin kapatılarak uzaktan eğitime geçileceğini ve yurtların boşaltılarak depremzedelere tahsis edileceğini duyurdu.  Bunun üzerine öğrenciler,  yurtlara çağrılarak, eşyalarını almaları istendi. Depremzede öğrencilerin dolapları kırılarak, eşyaları toplandı. 
 
Öğrenciler tepkili 
 
Deprem sonucunda yaşanan barınma sorununa yurtların boşaltılmasını çözüm olarak gören iktidarın politikalarının yetersizliğine tepki gösteren öğrenciler, başka seçeneklerin de olduğuna dikkat çekiyor.   Yurtların boşaltılması ve uzaktan eğitim kararının, üniversite gençliğinin kolektif bir akıl üretme zeminini ortadan kaldırma çabası olduğuna işaret eden öğrenciler, yurtların kapanmasından en olumsuz etkilenenlerin ise kadın öğrenciler olacağını belirtiyor. 
 
Öğrenciler, konuyla ilgili ajansımıza konuştu. 
 
‘Devlet öğrencilere kiracı gibi yaklaşıyor’
 
İktidarın pandemide ilk işinin öğrencileri yurtlardan çıkarmak ve yerlerine yurt dışından gelenleri yerleştirmek olduğunu söyleyen Kampüs Cadıları’ndan Berfin Büyükertaş, “Bir ev sahibi işine gelmediğinde kiracını nasıl evinden çıkarıyorsa devlet de öğrencilere böyle yaklaşıyor. Konut krizini ucuza halletmek istemesinin yanı sıra havada dolaşan halkın dayanışma ve isyan ruhunun bastırılma hamlesidir bu ve siyasi bir tercihtir” dedi.  
 
‘Enkazı halk kaldırdı iktidar bir şey yapamadı’
 
İktidarın, yurttaşların bir araya gelip kolektif akıl yükseltme zeminini yıkma çabası olduğunu dile getiren Berfin, bunları da genelgeler ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yapmaya çalıştığını kaydediyor. Berfin, “Birçok arkadaşımızın yakını deprem bölgesinde. İktidarın enkazı kaldıramadığı, kendisiyle beraber halkın da enkaz altında kaldığı durum var. Üniversiteliler de toplumun tüm kesimi gibi elinden geleni yapıyor. İktidar hiçbir şey yapmıyorken halkın enkazı kaldırdığı bir gerçeklik var. Bu nedenle üniversiteleri kapatıyorlar zaten” ifadelerini kullanıyor
 
‘TOKİ konutları, oteller açılsın’
 
Kültür Bakanlığı’na bağlı otellerin, bankaların el koyduğu evlerin, TOKİ konutları dururken, en fazla 800 bin kişiyi barındırabilecek kapasitede olan yurtların tercih edildiğine dikkat çeken Berfin, “Bunlar zaten depremzedelerin tamamına yetmeyecekken bir de aileler bu yurtlarda nasıl barınacak?” diye soruyor. Öğrencilerin, yurtların iyileştirilmesini talep ederken ailelerin bu yurtlarda kalamayacağını söyleyen Berfin, bu kararın yanlış olduğunu, ailelere ikinci bir kriz yaşatılmaması gerektiğinin altını çiziyor. Berfin, “Kampüsü kapatsalar da halkın dayanışmasını büyütmeye devam edeceğiz. Biz bunun afetzedelere değmesini istemiyoruz” diye vurguluyor.  
 
‘Kimi evlerde arkadaşlarımız eğitime erişemiyor’
 
Kampüs Cadıları’ndan Rozana Urkun ise online eğitim ve öğrencilerin yurtları boşaltması kararına şu sözlerle tepki gösteriyor: “Öğrenciler üniversite için gittikleri şehirlerde daha özgür olabiliyor. Aile evlerinde ise kimi arkadaşlarımız eğitime erişemiyor. Kimilerinin sırtına ev işleri bindiriliyor. Ev içi emeğin tamamının kadın ve kız çocuklarına yüklendiğini görüyoruz. Aile baskısı ve şiddet artıyor. Pandemi döneminde rapor edildi. Kadınların özgür bir biçimde üniversitelere gidebilmeleri için yüz yüze eğitimin devam etmesi gerekiyor.” 
 
‘Arkadaşlarım bilet bulamadığı için gelemedi’
 
Üniversite öğrencisi Derya Deveci de yurtta altı kişilik odada kaldığını, oda arkadaşları gelemediği için onların eşyalarını da kendisinin toplamak zorunda kaldığını söylüyor. Arkadaşlarına veda bile edemediğini dile getiren Derya, “Eğitim fakültesindeyim ve bir öğretmenin staj almadan nasıl mesleği yapması düşünülüyor bilemiyorum. Öğretmenlik sahada öğrenilir, tecrübe edinilmesi gerekir. Dershaneye gidiyordum ona da gidemeyeceğim. Psikolojik olarak da çöküşteyim, ders de çalışamıyorum. Hiç bu kadar üzgün olmamıştım. Oda arkadaşlarım gelemedi, çünkü bilet bulamadılar” diye belirtiyor.  
 
‘Aile evinde çalışacak ortamım yok’
 
Pandemi sürecinde de online eğitim kararı alındığını, ancak bir faydası olmadığını dile getiren bir diğer öğrenci Ayşegül Sümen, şimdi de online eğitim kararı alındığını ancak bunun da bir faydası olmayacağına işaret ediyor. Başka çözümlerin bulunması çağrısında bulunan Ayşegül, “Benim aile evimin bulunduğu yerde altyapı sorunu nedeniyle internete giremiyorum. Deprem bölgesindeki arkadaşlarım da ulaşamaz. Bizim için online eğitim olmayacak. KPSS’ye çalışıyorum ve evde zor olacak. Yurtlarda kalmamız bizim için daha iyiydi. Evde herkes bir odada kalıyor. Çalışacak alanım yok” sözleriyle tepkisini dile getiriyor.