Nergeleli Ayşe Terzi: Devlet nerede bilmiyorum

  • 09:31 14 Şubat 2023
  • Güncel
Dilan Babat-Elfazi Toral
 
MEREŞ - Depremde kayıplar yaşanan ve zarar gören yerlerden Nergele’de kızı ve torunlarını yitiren Ayşe Terzi, acının yaşandığı her yerdeki gibi “Devlet nerede bilmiyorum, hiç yok, ulaşmadılar, hepsi donmuş, çoğu insanımız ihmalden gitti” diyerek dile getiriyor yaşananları. 
 
Mereş’te 6 Şubat’ta meydana gelen iki depremde on binlerce insan yaşamını yitirdi, on binlerce insan ise ağır yaralandı. Elbistan ilçesinde yaşanan yıkımın acıları da her dakika artıyor.  Depremin ardından iki gün sonra gelinen Elbistan’da halk iki gün boyunca adeta kaderine tek edildi. Soğuk havanın etkisini gösterdiği ilçede yıkılan onlarca enkazın altında kalan onlarca insan ya soğuktan donarak yaşamını yitirdi ya da yanarak. Devlet tarafından görülmeyen köylerden biri de Nergele Gözpınar köyü…
 
Görülmeyen kesim…
 
Elbistan’a bağlı gittiğimiz her köy yeni acılara kapı aralıyor. Köy yollarının kapalı olmasından kaynaklı Elbistan gibi geç girilen köylerde de devletin sorumsuzluğundan kaynaklı onlarca insan en yakınlarını göz göre göre kaybetti. “Devlet burada yok, yalnız bırakıldık” sözleri de sahipsizliği özetler nitelikte. Evlerinin yıkılmasından kaynaklı çadır dahi gönderilmeyen onlarca köyde insanlar cemevine sığınarak soğuktan korunmaya çalışıyor.
 
Dinmeyen gözyaşı ve ağıtlar
 
Her attığımız adımda yeni bir acı karşılıyor bizi. Halini hatırını sorduğumuz köy halkından sessiz bir tonla, “nasıl olalım” cevabını alır almaz akan gözyaşlarına şahitlik ediyoruz.  Çocuğunu kaybeden, torununu kaybeden, kardeşini kaybeden onlarca insanın bir araya geldiği derme çatma bir alanda içeriye ilk girdiğimiz de gözlerdeki çaresizlik ve yalnızlık. Köy meydanından uzak evlerin olmadığı yerde tek katlı cemevinde toplanan Nergele halkının yalnızlığı, öteki olmanın halini bütün iliklerimizde hissediyoruz.
 
Her dokunuş bir acı
 
İçeri girer girmez, gözümüze ilk görünen kurulan soba ve etrafından toplanan kadınlar ve çocuklar oluyor. Her an yeniden bir deprem olacak gibi kapının hemen yanında duruyorlar. Yıkılmayan evlerden soğuktan kaynaklı alelacele alınan birkaç battaniyeden yapılan yataklarda akşamları kimsenin uyumadığını, genelde gündüzleri nöbet şeklinde uyuduklarını öğreniyoruz. Seçim zamanlarında sürekli kapıları çalınan halkın, ne depremin ilk günü ne de sonrasında kapıları hiç çalınmamış. Tek bir insandan sadece “Nasılsın” sözünü duymak istediğini belirten Nergele halkının ağzından biz sormadan yaşadıkları mağduriyetler dökülüyor. 
 
Ağıt yakıyor
 
Odun sobası etrafında toplananlar ile sohbet ederken, gözümüze  sürekli ağıt yakan, torunlarını ve iki kızını Elbistan’da kaybeden  Ayşe Terzi çarpıyor. Ayşe annenin evi hem evi yakılıyor hem de yanıyor. Evden zor kaçan Ayşe anne ve eşi 8 gündür cemevinde kalıyor.
 
Kızı ve torunu enkazdan kendileri çıkardı
 
Kızı Perihan Terzi’yi ve iki torununu ilk depremde aradığını belirten Hatice Terzi, Perihan’ın kendilerine iyi olduklarını söylüyor. Kendisinin sevindiğini ve depremin artık geçtiği için annesi Ayşe’nin rahatladığını kaydeden Hatice, ikinci depremde ablası ve iki yeğenin enkaz altında kaldığını duyuyor. Hatice,  tam dört gün boyunca uğraşıldığını ama kimsenin gelmediğini belirtiyor. Dört katlı bir binayı oğlunun ve kardeşinin kazma ve kürekle kazdığını ifade eden Hatice, “Devletimiz nerede bilmiyorum, hiç yok. Ulaşamadılar, biz kendimiz uğraştık, dördüncü günde ulaştık hepsi donmuş. Çoğu insanlarımız ihmalden gitti” diye anlatıyor.  
 
‘Bu kadar insan sahipsizlikten öldü’
 
Arama ve kurtarma çalışmalarının olmadığını kaydeden Hatice, “Devletimiz arkamızda değil, nerede görülmüş bu normal değil bu. Bu kadar insanımız gittiği halde hala devleti görmedik. Özel gelen yardımlar dışında devletten dahi gelmedi. Yurtdışında gelen yardımlar oldu, burada insanların gücüyle gönderilen yardımlar. İnsanları öldürdüler, devlet yok burada, bu kadar insan sahipsizlikten öldü. Çalışma ekiplerini gönderiler, zorumuza gidiyor” sözlerine yer veriyor.