‘Artık ne desek boş!’

  • 10:39 13 Şubat 2023
  • Güncel
Medya Üren
 
SEMSÛR - Evlerin nereyse tümünün yıkıldığı Sergolan’da birçok yurttaş ilçeyi terk ederken, kalanlar da “Gidecek yerimiz yok”, “Ne desek boş” diyerek soğukta birçok sorun yaşayarak yaşama tutunmaya çalışıyor. 
 
Mereş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremlerden dolayı 10 kent, birçok ilçe ve köy yıkıldı. Semsûr’un (Adıyaman) Sergolan (Gölbaşı) ilçesi de depremde neredeyse tamamen yıkılan yerlerden biri. İlçede yaşanan büyük yıkımdan dolayı depremin 8’inci gününde büyük bir sessizlik hakim. İlçede 4 gün sonra kurulan çadırlarda yurttaşlar soğuktan korunmaya çalışıyor.  
 
Sergolan’da deprem sonrası birçok yurttaş kendi imkanları ile bölgeden çıktı, kalanlar da başka kentlerde yakınları olmadığı için gitmediklerini belirtiyor.
 
‘Ben de enkazda kaldım’
Depremzedelerden Fatma Çelik, Sergolan’daki yurttaşlardan biri. Fatma, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Depremde evimiz büyük zarar gördü. Evdeki eşyalar üzerime yıkıldı. Kalkamadım altından. Daha sonra kendimi zorlayarak çıktım. Evimiz kalınacak gibi değil. Engelli bir çocuğum var. Çok mağdur olduk biz de. Günlerdir ne su, ne elektrik var. Gideceğim bir yer de yok.”
 
Ne desek boş…
 
İsmini vermek istemeyen bir yurttaş da depremde kimsenin evinin kalmadığını kaydediyor. İmkanları olanların kenti terk ettiğini dile getiren yurttaş, “Olmayanlar ise yerinde sayıyor. Yaşamımız Allah’a emanet. Yapabileceğimiz bir şey yok. Artık ne desek de boş” sözleri ile durumlarını özetliyor.
 
4 gün dışarıda kaldık
 
Senem Turan isimli yurttaş ise yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor: “Deprem ile ev alt üst oldu. Kapılarımız açılmıyordu. Zorla açtık ve kendimizi dışarı attık. Evlerimiz büyük zarar gördü. Bu yüzden dışarıda kaldık. 4 gün boyunca dışarıda yattık. 4 gün sonra çadır verildi ve çadırda kalmaya başladık. Zorla, tartışarak çadır alabildik. Buradan başka gidecek yerimiz yok, kimsemiz yok. Yaşamsal ihtiyaçlarımız var.  Lavabo yok, gıda yok, soğuktan dolayı ısınma sorunu yaşıyoruz. İnsan sağlığı için en önemli şey su. Ancak o da yok.”