Rabia Önver- Rojda Aydın

 

DÎLOK - Nurdağı ilçesinde enkaz altında kalan ve kendi imkanları ile kurtulan Gülşen Taşdemir, ailesinden kaybettiği 6 kişi için “Ekipler gelseydi kurtulurlardı” diyerek yapılmayan müdahaleye işaret etti. 

 

Depremde Dîlok’ta binlerce kişiyi yaşamını yitirdi, binlerce bina yıkıldı. Depremin büyük yıkıma neden olduğu İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde de 6 gün geçmesine rağmen hala birçok insan enkaz altında. 

 

Nurdağı'na bağlı Yavuz Selim Mahallesi'nde Gülşen Taşdemir isimli kadın ve eşi Eyyüp Gökkaya 5 saat sonra enkazdan kurtarıldı. Binaların altından kurtarılan Gülşen'in sol gözü morarmış. Depremin üçüncü gününde 53 saat sonra enkaz altında Gülşen'in ailesinden 6 kişinin cansız bedeni bulundu. Enkazdan sağ kurtulan Gülşen, yaşadıklarını anlattı.

 

‘Kendi imkanlarımızla 5 saat sonra enkazdan çıkabildik’

 

Sabah saatlerinde meydana gelen depremin şiddetiyle uyandıklarını belirten Gülşen, eşi Eyyüp Gökkaya ile beraber enkaz altında kaldıklarını kendi imkanlarıyla enkaz altından 5 saat sonra çıktıklarını söyledi. Gülşen, “Kanepelerimizin altına sığındık, sobamız bizi kurtardı. Soba düşünce duvarda bir açıklık oluştu o açıklığı kazıya kazıya büyük bir delik açıp iki insanın yardımıyla dışarı çıktık. Yaşadığımız şey çok kötüydü, tarif bile edemiyoruz, çok zordu. Çevremizdeki insanların yardımıyla biz 5 saat sonra ancak çıkabildik. Çocuklarımız Antep’te kalıyorlar depremin olduğunu duydukları gibi bizi almaya geldiler, eşim gitti ama ben ailem enkaz altında kaldığı için gidemedim” dedi. 

 

Ailesinden 6 kişiyi kaybetti

 

Gülşen, kendileri dışında ailesinin de enkaz altında kalmasından dolayı bölgeyi bırakıp gidemediğini aktararak şunları söyledi: “Ailemi de enkaz altında çıkardık ama hepsi ölüydü sağ olan kimse kalmamıştı. Annem, 3 kız kardeşim, bir yeğenim, bir erkek kardeşimi kaybettim. Ailemi enkazdan hemen çıkaramadık. İmkanlar olmadığı için 3 gün sonra çıkarabildik. Kepçe ve iş makinelerine ihtiyaç vardı ama gelmedi geç kalındı o yüzden 3 gün sonra çıkarabildik. Eğer ekipler erken gelseydi belki ailemi kurtarabilirlerdi. Ben ailemden 6 kişi kaybettim. Bende ufak tefek yaralar vardı onları da buradaki sağlık ekipleri kontrol ettiler, sağlık ekipleri de çok sonradan geldiler buraya.”

 

‘Hiçbir şeye zamanında müdahale edilmiyor’

 

Yaşanan depremden hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak etkilendiklerini söyleyen Gülşen, bu etkinin daha uzun sürede devam edeceğini belirtti. Gülşen, “Bir yandan hayat devam ediyor bir yandan kayıplar oluyor. Kayıplar için bir şey yapamıyoruz, kimseye yetişemiyoruz tek başımıza kalıyoruz. Kol çabasıyla kendi gücünle olabilecek bir şey değil. Çok zor çok, anlatamıyoruz. Hiçbir şey zamanında olmuyor hiçbir şeye zamanında müdahale edilmiyor. Enkazlar hala temizleniyor insanları çıkarıyorlar ama hiç kimse canlı çıkmıyor hepsi ölü çıkıyor. Ekiplerin sürekli hali hazırda bulunması lazım. Ayakta kalmak zorundayız, bir yerlerden bir yerlere tekrar gelmek zorundayız” dedi.