Şehriban Aslan

 

AMED - Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu kriz masasında yer alan Ceylan Palamut, aralıksız çalıştıklarını belirterek,  “Çocuklar var, yaşlılar, kadınlar var. Bunların temel ihtiyaçları, ısınma, beslenme, hijyen kitleri, mama gerekiyor” dedi. 

 

Mereş’in Bazarcix ilçesinde 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin etkisiyle Amed’de de yıkım yaşanırken 100’ü aşkın kişi yaşamını yitirdi, yüzlercesi de yaralandı. Devlet tüm deprem kentlerinde halka dair önlem almazken sivil toplum örgütleri inisiyatif alıp kriz masaları kurdu. Bu kriz masalarından biri de Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu tarafından  kuruldu. Kriz masası depremin yaşandığı ilk saatlerinden itibaren halkın ihtiyaç ve eksikliklerine dönük çalışmalar gerçekleştirdi.

 

‘Anında sahaya indik’

 

Platformda Göç İnsani Yardım Vakfı adına yer alan Ceylan Palamut, depremde yaşamını yitirenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara da acil şifa diledi. Ceylan, çocuk hakları alanında çalıştıklarını söyleyerek, “Depremle birlikte hızlı bir şekilde platform bileşenleri olarak bir araya geldik. Hemen bir kriz masası oluşturduk. İlk etapta hızlıca depremden etkilenenler için neler yapılmalı, ihtiyaçlar nelerdir üzerinden toplantı alındı. Bizler de çocuk alanında çalışan kurumlar olarak çocuk hakları kriz ağını da oluşturduk. Çocukların neye ihtiyacı var, psikososyal destek, temel ihtiyaçlar doğrultusunda bir ağ oluşturuldu. Tabi bu planlamaları yaptıktan hemen sonra hızlıca sahaya inme ve çocukların kaldığı, toplandığı alanlarda da ihtiyaç analizi yapacağız” dedi. 

 

‘Çocuklar için kriz ağı oluşturduk’

 

Göçüklerin yaşandığı alanlara gittiklerini belirten Ceylan, enkazda kalanların yakınlarını ziyaret ettiklerini, göçükte kimin olduğuna dair çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Ardından Ceylan, gün içinde yaptıklarını değerlendirdiklerini ifade ederek, “Gün içinde yaşanılanlardan sonra çocuk hakları kriz ağını oluşturma kararını aldık. Bununla birlikte arkadaşlarımızla sabaha kadar çalıştık. Gecenin geç saatlerinde tekstil kent, fabrikalar halka kapılarını açtı. Desteklerini sundu. Yemek, battaniye yardımı sundular. Depremden kaynaklı dışarıda kalanları götürüp yerleştirdik. Deprem zamanlarında bunları yapmak biraz zaman alan şeyler ama biz en hızlı nasıl yapılır diyerek planlamamızı yaptık” şeklinde konuştu. 

 

‘Çok ciddi eksiklikler var’

 

Deprem gününe ilişkin gözlemlerini paylaşan Ceylan, “Göçük alanlarına baktığımızda çevrede bir göçük sorunu olduğunu gördük. İnsanların göçük alanına yığılma, ambulans geçiş yollarını kapatma gibi bir düzensizlik mevcuttu. Aynı günde ikinci defa yaşanan depremde sahadaydık ve o esnada da düşenler oldu, ezilme meselesi çıktı, koordine açısından çok ciddi bir eksiklik vardı. Evet, belki diğer kentlere oranla daha az bina yıkılmış olabilir ama bu bölge için ciddi bir durumdur. Yaşamını yitirenler var, hala göçük altından çıkarılamayanlar var. Hava koşulları ya da insan kaynağı desteğinin yetersizliğinden kaynaklı yavaş bir ilerleme var. Özelde Maraş, Hatay, Antakya, Adıyaman çok daha sıkıntılı ve ciddi yetersizliğin olduğu yerler. Ulaşım sıkıntısı, arama kurtarma sıkıntısı, AFAD sıkıntısı olduğunu bizler de televizyonlardan görüyoruz” sözlerine yer verdi. 

 

Özel gereksinimi olanlara vurgu

 

Ceylan son olarak en dezavantajlı durumlarda olan özel gereksinimli bireylere değinerek şöyle konuştu: “Çocuklar var, yaşlılar, kadınlar var. Bunların temel ihtiyaçları, ısınma, beslenme, hijyen kitleri, mama gerekiyor. Gün içinde bize böyle bir telefon geldi; Eşim yeni doğum yaptı, aç bir şey yiyemedi bunun için de çocuğu emziremiyor ve bebek açlıktan ağlıyor. Bebek bezi yok. Ciddi bir temel ihtiyaç eksikliği var.”