Mücadele arkadaşı Evin’i anlattı

  • 09:01 4 Ocak 2023
  • Güncel
 
Medya Üren
 
AMED - Paris’te katledilen Evin Goyî’yi “Botan’ın fedakar ve emekçi kadını” olarak tanımlayan mücadele arkadaşı Cahide Goyî, onun mücadeleye ilk katıldığında ‘Kadınlar mücadele edemez” anlayışını yıktığını, bugün ise kendilerine büyük bir irade, inanç, sevgi mirası bıraktığını söyledi. 
 
Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde 3 Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesinin 10’uncu yıl dönümü yaklaşırken Paris’te ikinci bir katliam yaşandı. Kürt kadın hareketinin öncü isimlerinden, Kuzey ve Doğu Suriye’de DAİŞ’e karşı savaşan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evin Goyî), sanatçı Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl ile birlikte katledildi. 
 
Kadın özgürlük mücadelesinin öncü isimlerinden olan Evin, 1977 yılında Şirnex’in Qileban ilçesine bağlı Hîlal köyünde doğdu. Evin, 1988 ‘de PKK’ye katılır, ailesi ise 1993-1994 süresinde yoğun baskı ve saldırılardan kaynaklı Güney Kurdistan’a göç etmek zorunda kaldı. Birçok alanda mücadele yürüten Evin, DAİŞ’in Rojava’ya saldırısı sürecinde oraya geçerek mücadele yürütür. DAİŞ’in yenilgisinde önemli bir rol oynayan Evin, burada yaralanır ve tedavi için Avrupa’ya gider. 
 
Evin’i yıllarca birlikte mücadele yürüttükleri arkadaşlarından Cahide Goyî anlattı. 
 
‘Gerçek bir yoldaştı’
 
Evin’in özgürlük mücadelesinde büyük emek verdiğini söyleyen Cahide, onun küçük yaşta mücadele etmeyi seçtiğini özgürlük tutkusunun peşinden gittiğini belirtti. “O küçüklüğünde de güçlü özellikleri olan biriydi. Özgürlük mücadelesinde de bu özelliklerini geliştirdi. Her açıdan güçlü ve bilinçli bir kadın mücadeleci oldu” diyen Cahide, “Kurdistan çoğrafyasını sevmesi, yoldaşlığı ile tanınıyordu.  Bu onun en belirgin özellikleriydi. Bu yüzden özellikle belirtmek istedim. Herkesle güçlü bir arkadaşlık kurabiliyordu. Küçüklerle büyüklerle çok rahat ilişki kurardı. Onun yaklaşımlarında sınıf, ayırım ya hiyerarşik bir sistem yoktu.  Bu yüzden de her zaman nazik ve güzel sözlüydü. Kolay kolay kimseyi incitmezdi. Gerçek bir militan ve yoldaştı” sözlerini kullandı. 
 
‘Botan’ın emekçi ve fedakar kadını Evin’
 
 Evin’in Botan’ın fedakar ve emekçi bir kadını olduğunu belirten Cahide, onu ülkesine ve dağlarına olan sevgisi ile bildiğini dile getirdi. Cahide şöyle devam etti: “Ülkeye ve dağlara karşı hissettiği sevdanın ötesindeydi. Bunu onun gerillaya katılım süreci ile de anlayabiliriz. O süreçlerde bir kadının gerillaya, mücadeleye katılımı ayıpsanıyordu. Goyîler arasında da bu anlayış hakimdi. Ama her ne kadar bu anlayış hakim olsa da içerisinde Evin gibi sevdalıları da büyüttü. Evin, sevdasıyla tüm korku ve ayıp duvarlarını yıkanlardan biri oldu.”
 
‘Katılımı ile büyük etki yarattı’
 
Evin’in dağa çıkma sürecini anlatan Cahide, “Baskıların en fazla olduğu alanlardan biri Qileban  bölgesi idi. Aynı zamanda özel bir politika yürütülüyordu. Diyebilirim ki buradan katılanların tümü duygusal bir temelde intikam almak için katıldı. Çünkü başka bir yol yoktu. Bu yüzden de ya yüzlerini Kurdistan’ın dağlarına döneceklerdi ya da baskılar altında sisteme teslim olup yok olacaklardı. Tüm köylerimiz boşaltıldı, teslim almak için büyük baskılar yürütüldü. Evin, bu zulme  ve aşiret zihniyetine karşı sevdasına sahip çıktı ve bölge kadınları için önemli bir öncü oldu. Küçük yaşta katılım yaptı ve o yaşta büyük bir etki yarattı. O dönemde partiyi yeni tanıyordum ve halkta da yeni yeni bilinç gelişiyordu. Kürtlerin yok sayılmasına karşı bir uyanış gerçekleşiyordu” ifadeleriyle ilk dönemlerde yaşadıkları bölgenin durumunu anlattı. 
 
‘Kendini geliştirme çabası içerisindeydi’
 
“Evin, mücadele içerisinde birçok sorumluluk aldı” sözlerini kullanan Cahide, anlatımlarını şöyle sürdürdü: “Hatırlıyorum 1991’de  lojistikteydi. Daha sonra manga komutanı oldu ardından takım komutanı. Git gide daha büyük sorumluluklar aldı. Bu da verdiği emek, çalışma ve sevgisinden kaynaklıydı. 91-92 süreci bizim için zorlu bir süreçti. Heval Evin de o süreçte takım komutanı idi. Özgün kadın örgütlemesi geliştiğinde de özgün bölükte yer aldı. Emeğe çok hassas yaklaşıyordu. Hiçbir arkadaşını yalnız bırakmazdı. Bir sorumluluk olduğunda alıyordu. Sürekli olarak ideolojik olarak kendisini bilinçlendirme çabası içerisindeydi.”
 
Komploya karşı öfkesi
 
Evin’in 1998 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yanında olduğunu uluslararası komployu da burada fark ettiğini belirten Cahide, bunun onda büyük bir öfkeye neden olduğunu söyledi. Evin’in PKK Lideri’nin özgürlüğü için sürekli mücadele ettiğini kaydeden Cahide, “Özgür önderlik ve özgür ülke için elinden geleni yapıyordu. Bu konuda nasıl bir öncülük yapabileceğinin çabası içerisindeydi” dedi. 
 
‘Özgür kadın hedef alındı’
 
Evin’in katledilmesine ilişkin değerlendirme yapan Cahide, bunun planlı bir komplo olduğunu vurguladı. Cahide, “Komplocu güçler, AKP-MHP faşizmi, Gladio’dan bahsettiğimizde Evin arkadaşa yönelik komployu anlamış oluyoruz. Komplocular belli. Hedef alınan özgür kadın ve özgür kimlikti. Ancak bu güne kadar yaptıkları hiçbir plan amacına ulaşmadı. Birçok kadın devrimcinin katledilmesine baktığımızda komplocu güçlerin burada rol oynadığını görüyoruz.  Evin arkadaşın katledilmesi ile ikinci Paris katliamı yaşandı. Sakine, Fidan ve Leyla arkadaşları katledenler bu gün de aynı zihniyetle 3 arkadaşımızı katlettiler. Nerede  kendini geliştiren ve halkına öncülük etmek isteyen bir Kürt varsa hedef alıyorlar” ifadelerini kullandı.  
 
‘Faşizmleriyle kazanamayacaklar’
 
“Hakan Fidan, Tayyip Erdoğan, Süleyman Soylu faşizmleriyle bizi yok edemeyecekler”  sözlerini kullanan Evin, “Çünkü bizin davamız haklı bir davadır. Kürt kadınları Rojava Devrimi’nde, Önder Apo’nun düşünceleri ile öncülük etti. Gücünü gösterdi. Evin arkadaş da o öncülerden biriydi. Orada mücadele ederken yaralandı ve tedavi için Avrupa’ya gitti. Yeni yıla giderken katledildi. Onun katledilmesi sadece bir Kürt kadının katledilmesi değil, o kimliğe karşı bir saldırıdır. Son yıllarda bunun çok örneği var. Sara’nın Paris’te, Nagihan Akarsel’in Silêmanî’de katledilmesinin amacı aynı. Evin arkadaş ardında büyük bir irade, inanç, sevgi mirası bıraktı bizlere” diyerek sözlerini sonlandırdı.