İZMİR - Adalet Nöbeti final yapsa da adalet arayışının süreceğini vurgulayan tutsak yakınları, bundan sonra da adalet yerini buluncaya kadar mücadele etmekten geri durmayacaklarını vurguladı. 

 

Hasta ve infazı yakılan tutsakların yakınları tarafından İzmir’de başlatılan ve 1 yıla yakın süre devam eden Adalet Nöbeti 18 Aralık’ta “Hasta ve İnfazı Yakılan Tutsaklara Özgürlük, Tecride Son” sloganıyla gerçekleştirilmek istenen yürüyüşle son bulmuştu. Yapılmak istenen yürüyüşe polis saldırmış ve çok sayıda yurttaş gözaltına alınmıştı. 

 

Adalet Nöbeti'nin final yapmasıyla mücadeleden geri durmayacaklarını söyleyen tutsak yakınları tecrit kırılıncaya kadar alanlarda olacaklarının mesajını verdi.

 

‘İmralı üzerindeki zulüm halkın da üzerinde’

 

Adalet Nöbeti direnişçilerinden, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Bayram Kaymaz'ın annesi Medine Kaymaz cezaevinde ve dışarıda gördükleri zulmü kabul etmedikleri için nöbete başladıklarını söyledi. Tutsakların cezaları bitmesine rağmen yasa gerekçe gösterilerek pişmanlık dayatıldığını ve infazların yakıldığını vurgulayan Medine, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekti. Medine, “30 yıldır içeride olan biri nasıl pişmanlığı kabul etsin? Onlar kabul etse bile biz bu zulmü kabul etmeyiz. Adalet Nöbeti’ni bitirdik ama mücadeleyi bırakmayacağız. Bu zulüm, halkımızın, tutsaklarımızın üstünden kalkmadıkça biz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Biz Barış Anneleriyiz. Kürt halk önderini o adaya hapsetmişler, kapıları üzerine kapatmışlar ne ailesi onu görebiliyor ne avukatları onu görebiliyor. Milyonlarca Kürt irade olarak onu kabul etmiş, kaç genç onun özgürlüğü için bedenini yaktı. Türk devleti bunu iyi bilsin. Onun üzerindeki zulüm tüm halkın üzerindedir. Mücadele onunla başladı, onunla biter” sözlerini kullandı.  

 

‘Paris’te katliamın fermanını verdiler’

 

Dilleri ve kimlikleriyle yaşamak istediklerini paylaşan Medine, “Adalet umudunu bırakmadık, sesimizi dünyaya duyurduk. Hepsi bizim adalet isteyen anneler olduğumuzu biliyor. Biz herkes için barış istiyoruz sadece Kürtler için değil. Bu zulümden ve adaletsizlikten vazgeçsinler. Kürtler eskisi gibi değil, ayakları üzerinde duruyor. Önderleri özgür oluncaya kadar vazgeçmezler. Biz barış istiyoruz. Gençlerimizin kanı dökülmesin. Oyunları bitmiyor, her gün bir yeri yıkıyorlar. Daha dün Paris’te katliamın fermanını verdiler” şeklinde konuştu.

 

‘Yaşamak için mücadele edeceğiz’

 

Artık kaybedecekleri bir şeyin olmadığını söyleyen Medine, “Binlerce çocuğumuzu şehit verdik, ülkemizden olduk. Otuz yıl, kırk yıl boyunca çocuklarımız tutsak bırakılıyor. Biz Barış Anneleriyiz, bu zulüm karşısında baş eğmeyiz. Elimizden ne geliyorsa yapacağız, mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Kürt halk önderi o adadan çıkarılıncaya kadar mücadele edeceğiz. Neden hasta tutsakları bırakmıyorsunuz, cezası bitenleri bırakmıyorsunuz? Derdiniz nedir? Biz Kürdüz, zulmederek, cezaevine koyarak bizi yok edemezsiniz. Nöbetimizi de bırakmıyoruz, bundan sonra elimizden geleni yapacağız. Bu zulmü kabul etmiyoruz. Adalet için, yaşamak için mücadele edeceğiz” dedi.

 

‘Özgürlük tutsakları için nöbetteydik’

 

Kırıklar 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Fırat Yağmekan’ın annesi Sultan Yağmekan ise yaklaşık bir yıldır Adalet Nöbetiyle, adalet beklediklerini vurgulayarak cezaevinde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Sultan, “Özgürlük tutsakları için, çocuklarımız için nöbetteydik. Çocuklarımıza zulüm ediyorlar, sıkıntı çıkarıyorlar. Çocuklarımızı bizden uzak düşürüyorlar, devletin amacı bizi birbirimizden uzaklaştırmak. Anne babalar o kadar uzağa gidemiyor, ekonomik sebeplerden ötürü 2-3 senede bir gidebiliyorlar. Bizi ne kadar uzak tutmaya çalışsalar da başaramazlar. Bizim gönüllerimiz yan yanadır. Onların da bize inancı var, bizim de onlara inancımız var” sözlerini kullandı.

 

‘Bizim devlete inancımız yok’

 

Pişmanlık yasasını asla kabul etmeyeceklerinin altını çizen Sultan, “Çocuklarımız 30 yıl sonra neyden pişman olsun?” diye sorarak tepki gösterdi. Tutsakların yapılan zulme karşı geri adım atmayacaklarını kaydeden Sultan, “Biz de ayaklarımızın üzerinde durduğumuz sürece çocuklarımız için ne gerekiyorsa yaparız. On ay boyuna adaleti bekledik ama devletin adaleti yok, bizim devlete inancımız yok. Ama biz de her zaman adalet bekleyeceğiz. Çocuklarımız için adliye önünde, baro önünde, cezaevi önünde adalet aradık. Çocuklarımız özgür oluncaya kadar da onların yanında olacağız” diye ifade etti.

 

‘Nöbet bitti, mücadele bitmedi’

 

Sultan, son olarak şunları söyledi: “Devlet biz kardeşiz diyor ama kardeş değiliz. Geçen gün basın açıklaması yapmak istedik, her yeri kapattılar. Açıklama yapmamıza izin vermediler. On dakikalık yapacağımız açıklamaya izin yok dediler. Herkese izin var da bize yok mu? Eğer biz kardeş olsaydık on dakika yapacağımız açıklamaya izin verirlerdi. Kimsenin annesinin ağlamadığı bir barış istiyoruz. Biz eşitlik ve kardeşlik istiyoruz ama onlar istemiyor. Bir yıl boyunca adalet bekledik ama onlardan bir adalet görmedik. Nöbetimiz bitti ama yine de mücadeleye devam edeceğiz. Çocuklarımız özgürleşene kadar da elimizden geleni yapacağız.”