İSTANBUL - Yüzlerce kişi, kimyasal silah kullanımına dair yaptığı değerlendirmelerden dolayı hedef gösterilip tutuklanan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın ikinci duruşması öncesi İstanbul Adliyesi önünden özgürlük talebinde bulunarak, yaratılmak istenen korku iklimine müsaade edilmeyeceğinin altını çizdi.

 

Türkiye’nin Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarında kimyasal silah kullanımına ilişkin araştırma yapılması çağrısında bulunan ve AKP- MHP iktidarı tarafından hedef gösterilip jet hızıyla tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “örgüt propagandası yapmak” ile suçlandığı davanın ikinci duruşması öncesi, İstanbul Tabip Odası öncülüğünde adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

 

Açıklama öncesi adliye önü ve çevresi, binlerce polis ve gözaltı araçlarıyla kapatıldı. Adliyenin ablukaya alınmasına bir yurttaş, “Verdiğim vergiler haram olsun” diye tepki gösterdi. 

 

Yüzler Şebnem için tek ses

 

Açıklamaya ise sağlıkçılar, kadın örgütü temsilcileri, hukukçular, sanatçılar, siyasetçiler, insan hakları savunucuları, emek ve meslek örgütleri ile yüzlerce kişi katıldı. “Şebnem Hocaya özgürlük, TTB’ye dokunma” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Susmuyoruz korkmuyoruz hiçbir yere gitmiyoruz”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “TTB susmadı, susmayacak” sloganları atıldı. Eylemde ayrıca “Şebnem Hocaya özgürlük”, “Şebnem de Mücella da biziz, gerçekler için mücadele edeceğiz”, “Gerçekleri karartamazsınız”, “Kimyasal silah insanlık suçudur” ile Kürtçe ve Türkçe “Şebnem Hoca onurumuzdur” dövizleri de taşındı.

 

‘Bir hekim ölümü öven demeç vermeyecek’

 

Açıklamada konuşan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu,  barış, demokrasi diyenlerin tutsak edilmemesi gerektiğini belirtti. Asalettin, “Asla susmayacağız, yılmayacağız. O meydanı size bırakmayacağız. Bir hekim asla ölümü öven bir demeç vermeyecek. Onları alaşağı edene kadar saflarımızı sıklaştırmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu esnada “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganı atıldı.

 

‘Saldırılar 12 Eylül zihniyetine dayanıyor’

 

Ardından konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın hukuku dizayn ederek siyaseti tasfiye etmeye çalıştığını söyledi.  Mithat, “Dün Gezi kararı onandı. Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararın gerekçesi yayınlandı, ondan önceki gün Deniz Poyraz davasında asıl sorumluları gizleyen bir göstermelik mahkumiyet kararı verildi. TTB’ye yönelik saldırılar 12 Eylül rejimine ve onun zihniyetine dayanıyor. Bütün bunların gösterdiği bir şey var. İktidar korkuyor, iktidar halktan korkuyor, örgütlü güçlerden korkuyor, birleşik demokratik mücadeleden korkuyor. TTB’ye yönelen bu saldırı da tesadüf değil, yeni değil. O günden bugüne kadar sürdürülen emek, demokrasi, özgürlük mücadelesinde çok özel bir yeri var TTB’nin. Şebnem Korur Fincancı hocamızın da bu mücadeledeki yeri özel. Katkısı ve emeği herkes tarafından biliniyor” şeklinde konuştu.

 

‘TTB susturulmaya çalışılıyor’

 

TTB’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dediği andan itibaren özel hedef haline geldiğini kaydeden Mithat, “TTB’yi susturmak istiyorlar” dedi. Mithat, sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi Merkez Konseyi’nin bütün üyelerine ‘örgüt üyeliği’nden dava açtılar. Bu oyunları sürdürecekler öyle görünüyor. Seçim çalışmalarını da bu kötülük yöntemleriyle derinleştirmeye çalışacaklar ama karşılarında dayanışma içinde örgütlü ve güçlü bir mücadele görürlerse duracaklar. Ancak böyle bir mücadele ile durdurabiliriz.”

 

‘Gideceksiniz’

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de “Hepimiz Şebnem hocanın bu ülkedeki barış adalet demokrasi mücadelesine tanığız. Hepimiz TTB’nin bütün hukuksuzluklara sesini yükselttiğini asla baş eğmediğine tanığız. Bugün yine bunu haykırmaya geldik. Emeğin kırıntılarına dahi saldırılarla bastırmaya çalışan bu iktidara cevabı sokaklarda vereceğiz. Şebnem hocanın savunmasında dediği gibi bu ülkeye barış gelene kadar onurla direnmeye devam edeceğiz. İktidar sadece TTB ve Şebnem hocaya değil, bu ülkedeki bütün muhaliflere mesaj vermek istiyor. Biz de bu mesajı aldık ve diyoruz ki hayır, sizler gideceksiniz, bizler burada emek, demokrasi demeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

Konuşmanın ardından kitle hep bir ağızdan “Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz” sloganı attı.

 

‘Hekimler üzerinde korku iklimi yaratmaya çalışılıyor’

 

Ardından TTB 2’nci Başkanı Ali İhsan Ökten basın metnini okudu. TTB Merkez Konseyi’nin tüm üyelerine yönelik “örgüt üyeliği”nden soruşturma açıldığını hatırlatan Ali, “Buradan da anlaşılacağı üzere tüm bu hukuksuz süreçlerin hedefi Türk Tabipleri Birliği’nin örgütsel bütünlüğüdür. Bizler, bu soruşturma dosyasının içinin boş olduğunu biliyoruz, nasıl doldurulmaya çalışılacağını da tahmin edebiliyoruz ve tekrarlıyoruz; biz hekimler üzerinden yeni bir korku iklimi yaratmanıza müsaade etmeyeceğiz” dedi.

 

‘Hocamız özgürlüğüne kavuşacak’

 

Siyasi hedeflerle ve açık bir hukuksuzlukla sürdürülen sürecin bugün sonlandırılmasını umut ettiklerini aktaran Ali, çok sayıda meslek örgütünün Şebnem'in serbest bırakılmasını talep ettiğini ifade etti. Ali, devamında şöyle konuştu: “Bizler görevimizin başındayız ve inanıyoruz ki hocamız bugün özgürlüğüne kavuşacak. Bizler hekimlik değerleri, bilimsel düşünce özgürlüğü, mesleki bağımsızlık, meslek örgütü özerkliği ve toplumun sağlık hakkı için mücadelemizi hep beraber sürdüreceğiz.”

 

Açıklama sloganlar ile sona ererken, kitle daha sonra duruşmayı izlemek üzere adliyeye geçti.