Katledileli 1 yıl oldu: Garibe’yi suçladılar, cezaevini akladılar!

  • 09:01 9 Aralık 2022
  • Hukuk
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde katledilen Garibe Gezer’in ölümünün üzerinden geçen 1 yılda, işkence görüntülerine rağmen dosyaya “takipsizlik” verildi. Dosyada cezaevi kurumunun “ak”landığını, Garibe’nin de “suçlulaştırıldığını” söyleyen avukatı Jiyan Tosun, dosyayı AYM ve AİHM’e taşıyacaklarını belirtti.
 
Bundan tam bir yıl önce, Mêrdîn'in Nisêbîn ilçesindeki sokağa çıkma yasaklarının ardından 2016 yılında Kütahya'ya giderken gözaltına alınarak tutuklanan Garibe Gezer, Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 9 Aralık 2021 günü katledildi.
 
‘İşkence odası’ ile başlayan hukuksuzluklar silsilesi…
 
Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'nde aldığı hücre cezasından sonra 2021 yılı Mart ayında Kandıra Cezaevi’ne sürgün edilen Garibe için sistematik şiddet, işkence, tecavüz ve intihara sürüklendiği ve sonunda da katledilmesine kadar giden bir süreç başladı. 22 günlük hücre cezasının bitmesinin ardından 3 kişilik hücreye geçmeyi talep eden Garibe, zorla tekli hücreye götürülmeye çalışıldı. Yaşadığı bu haksızlığı kabul etmeyen Garibe, bu kez de gardiyanlar tarafından eylem yaptığı gerekçesiyle 24 Mayıs 2021 günü  “süngerli oda” diye tabir edilen ve aslında işkence uygulanan “oda”ya götürüldü. Garibe “süngerli oda”da, erkek ve kadın gardiyanlar tarafından işkenceye ve tecavüze maruz bırakıldı.
 
Yaşamına son vermek istedi, doktor tedavi etmedi!
 
Yaşadıklarını avukatları ve ablasına anlatmaya çalışan Garibe’nin mektuplarının çoğu gönderilmezken, yine “süngerli oda”da tecavüz ve işkenceye maruz kalmasına karşı küçük bir sünger parçasını koparması gerekçesiyle kendisine 11 günlük hücre cezası verildi. Sonrasında ise yaşadıklarını ablası Asya Gezer’e bir görüşmede anlatan Garibe hakkında, disiplin soruşturması açıldı ve 5 günlük hücre cezası verildi. Bunun ardından ise Garibe için bitmek bilmeyen disiplin cezaları başladı… Garibe, Kandıra Cezaevi Başsavcılığı ve Kocaeli İnfaz Hakimliği’nde, disiplin cezalarına ilişkin verdiği ifadelerde maruz bırakıldığı tecavüzü anlatsa da hiçbir soruşturma açılmadı. Garibe daha sonra yaşadığı türlü türlü işkence, tecavüz ve psikolojik şiddet nedeniyle yaşamına son vermek istedi. Bu sefer de saatler sonra revire götürülerek kafasındaki kanamaya rağmen doktor tarafından uzunca bir süre tedavi edilmedi.
 
Yaşananlardan sonra cezaevi yönetimi değişti
 
Tüm bunların yanı sıra Garibe, aradan geçen ayların ardından avukatlarına maruz kaldığı tecavüz ve işkenceyi anlatabildi. Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatları Eren Keskin, Jiyan Tosun ve Jiyan Kaya, Garibe’nin talebi üzerine 2021’in Ekim ayında gardiyanlar hakkında “nitelikli cinsel saldırı”, “işkence”, “zor kullanma yetkisinin aşılması” ve “görevi ihmal” suçlarından, Doktor İsmail Ülker hakkında ise “görevi kötüye kullanma” suçundan Kandıra Cezaevi Başsavcılığı’na suç duyurularında bulundu. 24 Ekim 2021 tarihinde ajansımızda yayınlanan haberin ardından ise kamuoyu baskısıyla Garibe’nin bulunduğu Kandıra 1 Nolu Kapalı Cezaevi’nin yönetimi değişti.
 
Garibe uyarmıştı!
 
Ailesi aracılığıyla kendi imkanları ile ajansımıza mesaj gönderen Garibe, o süreçte baskıların bir nebze azaldığını ancak cezaevinin yaklaşımının benzer şekilde sürdüğünü ve ihlallerin devam ettiğini anlatmıştı. “Yaşadıklarım basına da yansıyınca, cezaevi yönetimi üzerimizdeki bu baskıların bizi yıldırmayacağını gördü” diyen Garibe, yaşadıklarının kendisini yıldıramayacağını iletmişti. Garibe ayrıca “Baskılar durdu ama her an ne olabileceğini bilmiyoruz. Sadece bana yönelik değil genel olarak tüm tutsaklara yönelik baskılar sürüyor. Şu an durmuş vaziyetteler ama her an sıkıntı yaratabilirler bize” sözleri ile kendisini ölüme sürükleyecek sürecin de uyarısında bulunmuştu.
 
Göz göre göre katledildi!
 
Tarihler 9 Aralık 2021’i gösterdiğinde ise tüm yaşadıklarına rağmen yaşam mücadelesi veren Garibe, tek başına tutulduğu hücrede katledilmiş halde bulundu. Ancak “hukuksuzluklar” yine bitmek bilmedi. 15 Aralık 2021’de Garibe’nin avukatları tarafından, ölümüne dair açılan soruşturmaya gizlilik kararı getirildiği ve soruşturmanın “kasten öldürme” suçundan açıldığı duyuruldu. Arkadaşları ise idarenin Garibe’yi bulduğu esnada hiçbir müdahalede bulunmadıklarını ve 3 dakika boyunca kamera gelmesinin beklendiğini, bu süre zarfında da nabzının attığını aktarmıştı. Garibe’nin avukatlarının, Ekim 2021’de cezaevi görevlileri hakkında yaptıkları suç duyurusu, 28 Aralık 2021’de Kandıra Cezaevi Başsavcılığı tarafından etkin bir soruşturma yapılmaksızın takipsizlik ile sonuçlandı.
 
AYM’den dönüş yok
 
Avukatlar, yaptıkları başvuruların reddedilmesinin ardından Garibe’nin maruz kaldığı işkence ve tecavüze ilişkin Anayasa’nın 17, 40, 36 ve 141’inci maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3, 6 ve 13’üncü maddesini kapsayacak şekilde 2022’nin Mart ayında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. Fakat bu başvuruya dair de şimdiye kadar ne olumlu ne de olumsuz dönüş yapıldı.
 
11 ayın ardından 700 sayfalık ‘takipsizlik’ kararı
 
11 ayın ardından ise 22 Kasım günü, Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “Garibe Gezer'in ölümünde herhangi bir kimsenin kast veya kusurunun bulunduğuna dair kamu davası açmaya yeter delil elde edilemediği” iddia edilerek dosya için “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi. Garibe’nin maruz kaldıklarına dair “yeterince delil bulunmadığı” öne sürülen 700 sayfalık dosya ise kesilen binlerce ağaç için kağıt israfı ve doğa katliamından ibaret.
 
İşkence görüntüleri
 
Tam da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, Garibe’nin cezaevinde maruz kaldığı işkence, kamera kayıtlarına yansıdı. Ajansımızın ulaştığı görüntülerde Garibe’nin, çok sayıda gardiyan ve cezaevi memuru tarafından kollarından çekilerek yerlerde sürüklendiği ve bu esnada çığlık attığı kameralara yansıyor. Kadın ve erkek gardiyanların Garibe’yi yerlerde sürükleyerek zorla bir odaya koyduğu görüntülerin ardından ise yine bir gardiyanın jop getirdiği görülüyor. Yaşadığı işkence görüntülerinin ortaya çıkmasına rağmen Garibe, katledilmesine giden sürece dek bir buçuk yıl boyunca tam anlamıyla “hukuksuzluklar” içerisinde yaşam mücadelesi verdi.
 
Katledilmesinin üzerinden bir yıl geçen Garibe’nin avukatlarından Jiyan Tosun ile soruşturmanın geldiği nokta, dosyanın içeriği ve buna karşı bulunacakları girişimlere dair konuştuk.
 
Belgeler avukatlara verilmedi
 
Garibe katledilmeden önce “kötü muamele ve işkence” nedeniyle yaptıkları başvuru sonrasında katledilmesinin ardından jet hızıyla “gizlilik kararı” getirildiğini anımsatan Jiyan, “Ve çok hızlı bir şekilde bir buçuk yıl içerisinde dosyaya ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı verildi” dedi. Avukatlar olarak, işkence ve cinsel saldırıya ilişkin verilen takipsizlik kararını ise 2022’nin Mart ayında AYM’ye taşıdıklarını ifade eden Jiyan, dosyaya ilişkin henüz bir adım atılmadığını aktardı. Garibe’nin katledilmesiyle ilgili yürütülen soruşturma dosyasına da anında “gizlilik kararı” konulduğunu ve avukatlarının hiçbir şekilde dosyaya erişemediğini paylaşan Jiyan, “Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan, kısıtlamaya tabii olmayan belgeler dahi bize verilmedi. En son Ekim ayında bu belgelerin verilmemesine ilişkin bir itirazımız oldu. Ancak bu itiraz dahi Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken, savcılık kendi dosyasında tuttu ve bunu yetkili olan mahkemeye göndermedi” şeklinde konuştu.
 
Gardiyanların ifadesi ‘tanık’ sıfatıyla alınmış!
 
Soruşturmanın dışında tutulduklarını vurgulayan Jiyan, “Neticede de soruşturmaya yer yok kararı verildikten sonra dosyada neler olduğunu gördük” dedi. Jiyan, dosyada hiçbir gelişme olmadığını belirtirken, “Yani iki klasörlük bir dosyanın içerisinde sadece şunlar mevcut, cezaevlerinden gelen suç duyuruları, ki bir klasörden fazlası bunu kapsıyor. Geri kalan tek şeyse ölüm anında müdahale eden bir kısım gardiyanın tanık sıfatıyla alınan ifadeleri” bilgisini verdi.
 
İhmallere dair araştırma yapılmadı
 
Cezaevi yetkilileriyle ilgili de dosyada hiçbir şey olmadığını kaydeden Jiyan, “Şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulan hiç kimse yok dosyada. Cezaevi yetkililerinin ‘tanık’ sıfatıyla dahi ifadesi alınmamış. Ki öncesinde kötü muamele, işkenceye dair suç duyurusu olmasına rağmen, daha önce Garibe’nin intihar teşebbüsünde bulunmuş olması, kaldığı odayı yakmış olması, ısrarla ‘Ben başka bir odada kalmak istiyorum’ talebine rağmen 9 ay boyunca tek başına bir odada tutulmuş olmasına rağmen cezaevi yetkililerinin bu ölümde ihmallerinin, kastının olup olmadığına dair savcılık dosyasında hiçbir araştırma yapılmamış. Usulü anlamda birkaç tane tanığın ifadesine başvurulmuş, başka da dosyada yapılan hiçbir şey yok” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
 
Otopsi raporunda ne yazıldığı bilinmiyor!
 
Yaklaşık 11 ay boyunca devam eden soruşturma dosyasında yapılan tek şeyin otopsi raporunun sonucunun beklenmesi olduğuna ve raporun içeriğini bilmediklerine vurgu yapan Jiyan, “Ki bu da 5 ay öncesinde gelmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Otopsi raporunun geldiği bilgisi dahi bize verilmedi Eylül ayına kadar. Son derece etkisiz bir şekilde yürütülen bir soruşturma var. Tamamen cezasızlık politikasıyla yürütülen bir soruşturma söz konusu ve ne yazık ki kapatıldı” diye belirtti.
 
Soruşturma dosyayı kapatmak üzerine yürütüldü
 
Avukatlar olarak karara ilişkin itirazlarda bulunacaklarını dile getiren Jiyan, AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gidecekleri bilgisini verdi. Bir yıl boyunca sürdürülen dosyada hiçbir hukuki boyutun usulü anlamda yerine getirilmediğini aktaran Jiyan, “Tamamen etkisiz bir soruşturma yürütüldü. Adli Tıp Raporu da bunun bir intihar sonucu ölüm olduğunu ortaya koyuyor. ‘Biz bu dosyayı bir iki tane ifadeyi alalım ve kapatalım’ şeklinde yürütülen bir soruşturma” dedi.
 
Taraflı soruşturma
 
Öte yandan soruşturmanın tarafsız yürütülmediğinin altını çizen Jiyan, “Garibe’ye karşı pozitif anlamda yükümlülüğü bulunan, kendine karşı dahi korumakla yükümlü olduğu cezaevi yetkililerinin hiçbirinin dosyanın içerisine alınmamış olması nasıl bir soruşturma yürütüldüğünü ortaya koyuyor aslında. Tamamen cezaevi kurumunu aklama ve Garibe’yi bir yandan suçlulaştıran, özellikle hem ölüm hem de işkence dosyasında özellikle vurgulanan kısımlar var. Garibe’nin ‘terör örgütü üyesi’ olma suçlamasıyla cezaevinde kaldığı ve aldığı disiplin cezalarına özellikle vurgulama yapılıyor. Burada da aslında ayrımcı bir tavır sergilendiği ve Garibe’nin bir nevi ‘suçlu’ olarak gösterildiğini görebiliyoruz. Ve yürütülen soruşturmanın tarafsız olmadığını buradan görebiliyoruz” sözlerini kullandı.
 
‘Takipçisi olacağız’
 
Jiyan son olarak, Garibe ve dosyasına uygulanan hukuksuzluklara karşı girişimlerini sürdüreceklerinin ve dosyanın takipçisi olacaklarının altını çizdi.