AMED - Yürüyüşe katılım çağrısında bulunan kadınlar, tecridin sadece PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde değil tüm Kürt halkı üzerinde uygulandığını ve herkesin bu yürüyüşe akması çağrısında bulundu.

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Barış Anneleri Meclisi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki sistematik tecrit gündemiyle Amed’de 1 Aralık’ta olağanüstü toplandı. Asrın Hukuk Bürosu’nun, “CPT’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşme yapmadığı şeklinde bilgi aldıklarını” açıklamasının ardından kaygıların artması üzerine kurumlar, 11 Aralık’ta Amed’de, 12 Aralık’ta Wan’da yürüyüş gerçekleştirme kararı aldı.

 

Yürüyüş için çağrıda bulunan TJA aktivisti Avukat Pirozhan Karali ve TUAY-DER Yöneticisi Müşeher Ülker tecridin son bulması için herkesi yürüyüşe davet etti.

 

‘CPT’nin sessiz kalışı da bir suçtur’

 

Başta PKK Lideri Abdullah Öcalan olmak üzere tutsaklara uygulanan tecridin bir suç olduğunu belirten Pirozhan, herkesin kanun önünde eşit olduğunu söyledi. Pirozhan, “Kanunları uygulamada da suç ve cezada da herkes eşittir. Hukuka aykırı olan bölüm, burada PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ayrı bir uygulama yapılmasıdır. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul etmiş, sözleşmeyi kabul ettiği için de mahkeme huzuruna evraklarının gitmesini, yargılanmasını da kabul etmiş oluyor. Bu sözleşmeden kaynaklı olarak mahkemeye başvuru yapılıyor ve uluslararası kurumların da bu ihlalin yerinde tespiti için gelip İmralı Cezaevi’nde bir görüşme sağlaması gerekiyor. CPT’nin gelmesi bu yönden önemli ama bu iç hukukun uluslararası hukukta uygulanması açısından, hem de uluslararası hukuktan gelen kişilerin bu hakları kullanmaması açısından bir hukuksuzluk ortaya çıkmıştır. Bu hukuksuzluğa karşı eylem yapılması ya da bunun karşısında inisiyatif alınması da yine Anayasa’dan kaynaklı bir haktır” dedi.

 

‘Kendi kendilerine disiplin cezaları veriyorlar’

 

TUAY-DER Yöneticisi Müşeher de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın  24 yıla yakındır ağır tecrit altında tutulduğunu kaydetti. “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit bütün Kürt halkına uygulanan bir tecrittir” diyen Müşeher, bu nedenle 11 Aralık’ta Amed’de yürüyüş gerçekleştireceklerini dile getirdi. Yürüüşün, Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması amacıyla gerçekleştirildiğini ifade eden Müşeher, “Hak, hukuk, adalet yok. Kendi kendilerine disiplin cezaları veriyorlar. Ben de bir anneyim ve bütün anneler adına söylüyorum biz bunu kabul etmiyoruz. Kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

 

‘Amed halkı yürüyüşe akmalıdır’

 

11 Aralık’taki yürüyüşe tüm Amed halkının katılması gerektiğine değinen Müşeher, şunları söyledi: “Tecrit sadece Abdullah Öcalan üzerinde değil tüm Kürt halkına, tüm tutsaklara yöneliktir. Bugün benim evladım cezaevinde olsun olmasın, ben tüm tutsaklar için mücadele ediyorum. Onlar tüm Kürt halkı için cezaevlerinde. Kürt halkı tecridi kırmak için el ele verip yürüyüşe akın etmelidir. 11 Aralık’ta kendilerini göstermeliler. Biz başımızı kaldırırsak, ‘Biz varız, biz Kürt’üz ve sizin gücünüz bizi bitirmeye yetmez’ dersek karşımızda kimse duramaz. Bizim çağrımız tüm anneleredir. Bu özgürlük yürüyüşüdür. Bir arada olma yürüyüşüdür. Tecridin kaldırılması içindir ve herkesin katılması gerektiğini düşünüyorum.”