'Korunmayıp öldürülürsem bu haberi yine yayınlayın'

  • 09:07 4 Aralık 2022
  • Güncel
 
Şehriban Aslan 
 
AMED - Boşanma aşamasında olduğu Ahmet Marhan tarafından sistematik işkenceye maruz kalan ve katledilmeye çalışılan Gülcan Marhan, şu anda failin cezaevinde olduğunu, ancak çıkarsa kendisini katledebileceğini vurguluyor. Gülcan, “Eğer ben korunamadığım zaman öldürüldüğüm zaman bu haberimi yine yayınlayın” dedi. 
 
Amed’in Yenişehir ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Gülcan Marhan, boşanma aşamasında olduğu ve koruma kararı aldırdığı fail Ahmet Marhan tarafından kesici aletle katledilmek istendi. Ağır yaralanan Gülcan, hastaneye kaldırılırken, fail olay yerinden kaçtı. Olaydan iki saat sonra gözaltına alınan fail tutuklanarak, cezaevine gönderildi. 
 
Gülcan, maruz bırakıldığı sistematik işkenceyi ajansımıza anlattı. 
 
‘Sistematik şekilde şiddet gördüm’
 
Evlendikten iki ay sonra şiddete uğramaya başladığını, ilk zamanlarda failin kendisini eve kilitlemesinden kaynaklı şikayet edemediğini dile getiren Gülcan, “Sistematik bir şekilde şiddete uğradım. 7 yıl boyunca evliydim, ama 7 yıl boyunca sadece evliliğimin ilk iki ayında sorun yaşamadım. Hem ondan hem de ailesinden şiddet görüyordum. Vücudumda morarmalar eksilmezdi. Evlendikten birkaç ay sonra da hamile olduğumu öğrendim. Tabi o dönemde de işkenceye maruz bırakıldım. İlk bebeğim aldığım darbelerden kaynaklı karnımda beyin kanaması geçirdi. Hastanede 40 güne yakın yoğun bakımda tedavi gördü. Bebeğimi hastaneden çıkardıktan sonra tekrar şiddet görmeye başladım. Artık ilk çocuğumdan sonra evden kaçıp ŞÖNİM’e gittim, orada 1 hafta 10 güne yakın kaldım. Fakat ailelerin araya girmesiyle konuşup anlaşıp tekrar eve gittim. İkinci çocuğuma hamile olduğumu öğrendim yine aynı şekilde şiddet gördüm ve başka kentin kadın sığınma evine gittim orada da kısa bir süre kaldıktan sonra eve tekrar geldim. Tabi sığınma evine gitmeden önce sürekli şikâyette de bulunuyorum, darp raporlarımı sunuyorum. Bu süreç böyle devam etti. Tekrar yaşadıklarıma dayanamayıp ŞÖNİM’e gittim, ikinci çocuğum orda doğdu. İkinci bebeğim doğunca o da aldığım darbelerden kaynaklı yoğun bakıma alındı” diyerek yaşadığı sistematik işkenceyi anlattı.  
 
‘Ev hapsi vardı ama evimin etrafındaydı’
 
Failin kendisini sürekli ölümle tehdit ettiğini kaydeden Gülcan, “Darp raporlarımın hepsi bende mevcuttu. Tehditlerini emniyete söylüyordum fakat değişen bir şey olmadı. Bu son kaçışımın nedeni de onun kumar borcu olduğundan beni başkalarına satmaya kalkmasıydı. Ben de başka eve geldim. Kaldığım eve geldi, eve saldırdı bana tecavüz etmeye çalıştı. Şikâyet ettim sadece 3 gün ev hapsi verdiler. Ev hapsinde dahi evimin etrafında geziniyordu” dedi.
 
‘Saatlerce işkence yaptı, beni katletmeye çalıştı’
 
25 Kasım’da yaşadığı olayı anlatan Gülcan, “Olay günü ben onun 6 aylık uzaklaştırma kararı olduğunu biliyordum. Sabah bana mesaj attı, ‘barışacak mısın, barışmayacak mısın’ diye. Bende kendisine barışmak istemediğimi söyledim. Emniyetten beni çağırdılar sabah saat 10.00 gibi evden çıktım meğerse binanın içine girmiş. Benim kapıyı açmamla bana kesici aletle saldırması bir oldu. Bana hem şiddet uyguladı hem de beni katletmeye çalıştı. Evin içinde 40 dakikaya yakın bağırdım çağırdım, kurtulmak için mücadele verdim ama kimse sesimi duymadı. Bir şekilde fırsat bulup kapıyı açtım fakat yine şiddet ve işkence gördüm. Sonrasında beni merdivenlerden itti. Saatlerce işkenceye maruz bırakıldım. Sağ olsun en sonunda bir komşum sesimi duydu ve yardımıma koştu. Komşum sayesinde ondan kurtuldum, kendimi komşumun evine attım, sonrasında o olay yerinden kaçtı. Hemen emniyeti ve ambulansı aradık” sözleriyle maruz kaldığı işkenceyi anlattı.   
 
‘Polis olan kardeşi bilgilerimi veriyordu’
 
Ambulansla hastaneye kaldırıldığını ifade eden Gülcan, hemen ameliyata alındığını ve ameliyatının saatlerce sürdüğünü sonrasında eve gönderildiğini belirtti. Gülcan ayrıca hastaneye kaldırdıktan iki saat sonra failin yakalanıp karakola götürüldüğünü ve oradan nöbetçi hakime sevk edilerek tutuklandığını söyledi. Gülcan, “Umarım bu süreçten sonra bırakılmaz ve gereken ceza verilir. Benim büyük çocuğum engelli, ona ve bana uyguladığı işkencenin raporları var. Bunların yanı sıra onun kendi cezaları da var. Beş yıl bir ay hapis cezası var. Boşanma aşamasında olduğum eşime, Urfa’da polis olan kardeşi Mahmut Marhan, sürekli benim bilgilerimi, adresimi veriyordu. Kendisi bana direkt valilikten tutun da birçok yerde tanıdığının olduğunu ve bilgilerimi aldığını söyledi. Emniyete bunu da bildirdim fakat işe yaramadı. Ben bunların hepsinin araştırılmasını istiyorum. Kardeşinin görevden alınmasını istiyorum. O görevden alınmadığı sürece benim can güvenliğim daima tehlikede olacak. Benim gizlilik ve koruma kararım var, olduğum evin adresini üzerime dahi almadım. Kardeşi ona bilgileri vermediyse nasıl bulacaktı beni” diye sordu.
 
‘Olmayan bir şeyi basına yansıtmışlar’
 
Gülcan ile röportaj yapan kimi ajansların, Gülcan’ın değindiği bazı konulara yer vermediği ortaya çıktı. Gülcan, bu durumu şu şekilde özetledi: “Polis kardeşinden bahsettim. Durum bilinsin ki bana karışılmasın dedim ama ona yer verilmemiş. KADES uygulamasından bahsetmişler fakat ben o uygulamayı indirmemişim. Polis de 1 dakika arayla falan gelmedi. Olay yaşandıktan sonra bana yardım eden komşum polisi arayıp haber verdi, öyle geldiler. Olmayan şeyler yazılmış. Zaten sürekli böyle yapıldığı için kadınlar katlediliyor, şiddete uğruyor. Ben asla yalan konuşamam KADES uygulamasını indirdiğimde gelinir miydi gelinmez miydi bir bilgim yok. Fakat olmayan bir şeyi basına yansıtmışlar.
 
‘Cezaevinden çıkarsa beni öldürür’
 
Ben son olarak devletin kadın sorununa daha duyarlı olmasını istiyorum. Eşim çıkarsa kesinlikle beni öldürür. Eğer ben korunamadığım zaman, öldürüldüğüm zaman bu haberimi yine yayınlayın. Benim söylediğimi hatırlatırsınız. Hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum. Tedavim hala sürüyor. Tüm yetkililer sesimi duysun. Ayrıca 6, 5 ve 2 yaşlarında çocuklarım var. 30 Eylül’de açtığım boşanma davasında çocuklarımı istediğimi söylemiştim ama şu andan itibaren isteyemiyorum çünkü olur da bir gün çıkarsa çocukları görme bahanesiyle beni öldürür. Çocuklarım onların yanından alınsın, yurda verilsin. 6 yaşındaki çocuğum yüzde 39 engellidir. Orada ahır gibi evde kalıyorlar hayatları çok kötü.”