İktidara mesaj: Faşizminize inat yaşayacağız

  • 09:06 1 Aralık 2022
  • Güncel
 
 
 
Melike Aydın 
 
İZMİR - İktidarın hedef aldığı TJA aktivistlerine yönelik gözaltılarla çalışmalarının kriminalize edilmek istendiğini vurgulayan kadınlar, Kürt kadınların, savaş politikalarıyla susturulamayacağının altını çizdi. Kadınlar, iktidara şöyle seslendi: “Yaratmaya çalıştığınız korku atmosferini birbirimize tutunarak aşacak ve faşizminize inat yaşayacağız.” 
 
İktidarın başta Kurdistan olmak üzere Türkiye genelinde kadını hedef alan politikalarına her geçen gün yenileri eklenirken, kadınlar ise bu politikalar karşısında direnişini de yükseltiyor. İran’da Jîna Emînî’nin katledilmesiyle Rojhilat ve İran genelinde kadınların alanlara çıkarak, “Jin jiyan azadî” sloganıyla direnişleri her yere yayıldı. Diğer yandan Jineoloji dergisi editörü ve gazeteci Nagihan Akarsel’in Süleymaniye’de katledilmesiyle beraber kadınların tepkileri direnişi daha da büyütürken, bu durum 25 Kasım’a da yansıdı. Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) 3 merkezde startını verdiği 25 Kasım dolayısıyla çok sayıda kadın buluşması, atölyeler ve benzeri etkinlikler düzenlendi. Bu etkinliklerde ise kadınlar, tecride, savaşa ve katliamlara dikkat çekti. 25 Kasım günü tüm engellemelere rağmen TJA öncülüğünde alanlara çıkan kadınlar direnişini sürdürdü. 
 
İktidarın ise hedefinde olan kadınlara yönelik baskılar devam etti. Bu baskılardan biri de 29 Kasım sabahı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında 57 eve yapılan baskınla sürdürüldü. Baskınlarda aralarında TJA aktivistleri ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyelerinin de olduğu çok sayıda kadın gözaltına alındı. 
 
Gözaltılara yönelik ise kadınlar, bulundukları yerlerden tepkilerini dile getirmeye devam ediyor. Bu tepkilerden biri de İzmir’den geldi. 
 
‘Tüm kadınlar bir araya gelmeli’
 
İktidarın, kadınların varlığından korktuğunu söyleyen TJA aktivisti Hayat İzgi, gözaltıların kadınlara gözdağı vermeyi, çalışmalarını sabote etmeyi amaçladığını ifade etti. Hayat, “Gözaltına alınan kadın arkadaşlarımız, Kürt kadın özgürlük hareketindendir. Sadece Kürt kadınların değil, tüm kadınların bir araya gelmesi, çalışmaları güçlendirmesi gerekiyor. Benim çağrım budur. Çalışmalarımızı güçlendirmek onları daha da korkutacaktır. Bu gözaltıların amacı sindirme, itaat ettirmedir. Kadınlar bunu asla kabul etmez. Daha fazla sokaklarda olacağız, daha fazla haklarımıza sahip çıkacağız. Tüm kadınlara sesleniyorum, alanlara çıksınlar. Çünkü evde şiddet görüyor, sistemden şiddet görüyor, iş yerinde şiddet görüyor. Bu sadece Kürt kadınların değil, tüm kadınların sorunu” dedi. 
 
‘TJA, tüm kadın kimliklerini birleştiriyor’
 
Kürt kadın hareketine dönük yönelimin uzun süredir devam ettiğini kaydeden HDP İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik ise özellikle TJA’nın kriminalize edilmeye çalışıldığına işaret etti. Kürt kadın hareketinin hiçbir zaman kadın mücadelesinde tek başına yürümediğini, her dönemin ruhuna cevap olacak eylem ve etkinlikler gerçekleştirdiğini söyleyen Berna, bunu yaparken de sadece Kürt kadın kimliği üzerinden değil, tüm kadın kimliklerini birleştiren bir pozisyon üstlendiğini vurguladı. Berna, “Bu süreç öyle bir süreç. 25 Kasım’da açığa çıkan kadın direngenliği, TJA’nın kendi özgünlüğünde yürütmüş olduğu çalışmalar ve kendi görünürlüğünü arttırma gibi bir durum da vardı. Kürt kadın hareketine dönük her dönem belirli kilit zamanlarda yönelimler oldu. Bir savaş süreci var. Yoksulluk had safhaya ulaştı, kadın cinayetleri, tutuklamalar artarak devam ediyor. Sahada olan ve farklı alanlarda çalışma yürüten kadın arkadaşlarımız gözaltında. Bir an evvel gözaltından çıkmasını istiyoruz. Bütün kadın arkadaşlarımızı da TJA’ı sahiplenmeye davet ediyoruz” dedi. 
 
‘Kürt kadınlar savaş politikalarıyla susturulmaya çalışılıyor’
 
Kadın Savunma Ağı’ndan Gizem Coşkun da, özgürlük mücadelesi veren Kürt kadınların kara propagandalarla, savaş politikalarıyla susturulmaya çalışıldığını dile getirdi. AKP’nin şiddete başvurarak, insan hakları suçu işlediğini ve ırkçılığı körüklediğini vurgulayan Gizem, “Ama biz kadınlar haklarımızdan da yaşamlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Faşizme karşı feminist mücadelemizi örgütlemeye ve dayanışmamızı yükseltmeye devam edeceğiz. Yaratmaya çalıştığınız korku atmosferini birbirimize tutunarak aşacak ve faşizminize inat yaşayacağız. Her bir kadın arkadaşımızı da dayanışmamızla yaşatacağız” sözlerini kullandı. 
 
‘İktidar yalpalarken kadınlara saldırıyor’
 
25 Kasım günü yapılan yürüyüşlerde kadınlara yönelik saldırı ve hemen ardından TJA aktivistlerine dönük gözaltı operasyonu gerçekleştiğini ifade eden Mor Dayanışma’dan Deniz Uslu, gözaltıların, kadınlara yönelik baskıların devamı olduğunu vurguladı. Deniz, “Hem bu gözaltılar, hem 25 Kasım eylemlerine saldırı, hem de eyleme katılan iki mülteci kadının sınır dışı edileceğini öğrendik. Dört bir yandan saldıran bir devlet var. Yalpaladığı süreçleri kadınların üzerine daha fazla giderek yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Ama ne TJA’lı kız kardeşlerimiz ne de diğer kardeşlerimiz yılmadı, yılmayacak. Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyorum” diye konuştu.