ÖHD’li avukatlar: Tüm baroları Abdullah Öcalan için göreve çağırıyoruz

  • 13:00 21 Kasım 2022
  • Güncel
İSTANBUL - ÖHD İstanbul Şubesi üyesi 155 avukat, PKK Lideri Abdullah Öcalan ve İmralı’daki diğer isimlere dönük yapılan görüş başvurularının takibi için İstanbul Barosu’na başvuru yaptı. “Demokratik bir çözüm için Sayın Öcalan’dan bir an önce haber alınması ve bir diyalog kurulmasını istiyoruz” diyen ÖHD’li avukatlar, başta TBB olmak üzere tüm baroları göreve çağırdı.
 
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi’nden 155 avukat, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve diğer 3 isme dönük ağırlaştırılmış tecrit koşullarının sona erdirilmesi, avukat görüş yasağının kaldırılması, iç hukuk ve uluslararası mevzuatta yer alan haklarının temini için yapılan başvuruların takibi için İstanbul Barosu’na başvuruda bulundu. Avukatlar, başvuru ardından Beyoğlu’nda bulunan ÖHD İstanbul Şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya, çok sayıda ÖHD üyesi avukatın yanı sıra Asrın Hukuk Bürosu avukatları da katıldı.
 
‘Kürdistan’daki savaş tecritten bağımsız değil!’
 
İlk olarak söz alan ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Gürkan İstekli, Türkiye ve Kürdistan’dan 775 avukatın 10-11 Haziran tarihinde Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvuruyu anımsattı. Gürkan, “Başvurumuza 4 aydır Adalet Bakanlığı tarafından herhangi bir dönüş yapılmadı. Biz de bugün müvekkillerimizle görüşülmesi ve başvurulara sonuç alabilmek için İstanbul Barosu’na başvuruda bulunduk. Bugün Kürdistan’da yürütülen savaşın Sayın Öcalan üzerinde yürütülen tecritten bağımsız olmadığı fikrindeyiz. Demokratik bir çözüm için Sayın Öcalan’dan bir an önce haber alınması ve bir diyalog kurulmasını istiyoruz” çağrısı yaptı.
 
Avukat görüşünde 3 yıldır yararlandırılmıyor
 
Ardından basın metnini ÖHD Yönetim Kurulu üyesi Eda Önal okudu. Eda konuşmasına, “Bilindiği üzere İmralı Ada Hapishanesi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulmakta olan Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Ömer Hayri Konar, Sayın Veysi Aktaş ve Sayın Hamili Yıldırım’dan iki yıla yakın bir süredir tüm çaba ve girişimlere rağmen hiçbir şekilde haber bile alınamamaktadır” sözleriyle başladı. Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın İmralı Cezaevi’ne getirildikleri Ocak 2015 tarihinden beridir her hafta yapılan başvurulara rağmen avukatlarıyla bir kez dahi görüştürülmediklerini vurgulayan Eda, “Sayın Abdullah Öcalan ise avukatlarıyla görüşme hakkından tam üç yıldır yararlanamamaktadır. Kamuoyunun da hatırlayacağı gibi Sayın Öcalan, 27 Temmuz 2011’deki avukat görüşmesinden sonra tamamen hukuksuz bir şekilde 2 Mayıs 2019’a kadar tek bir kez dahi avukatlarıyla görüştürülmemişti” sözlerini kullandı.
 
‘İmralı’daki kara delik büyümemeli!’
 
Eda, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “8 Kasım 2018 tarihinde, tutuklu HDP Milletvekili Leyla Güven’in ve ardından binlerce siyasi tutsağın süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlamaları neticesinde, İmralı’da uygulanmakta olan mutlak tecritte bir gedik açılmış, ilki 2 Mayıs 2019, sonuncusu ise 7 Ağustos 2019’da olmak üzere Sayın Öcalan ile beş kez avukat görüşü gerçekleştirilmiştir. Hapishanede tutulan hiç kimsenin ulusal veya uluslararası mevzuata dayanılarak avukat görüşünün bu denli engellenmesinin mümkün olmadığı, yani bu istisna halinin yasal olmadığı herkesçe bilinmektedir. Yine İmralı’nın mevcut hukuk sisteminde bir kara delik olarak kullanılmaya çalışıldığı ortadadır. Bizler hem İmralı’da uygulanmakta olan hukuk dışı tecridin, aynı zamanda Türkiye’nin en yapısal sorunu olan Kürt meselesinde çözümsüzlük anlamına geldiğinin bilincinde olan ÖHD’li avukatlar olarak, bu kara deliğin daha fazla büyümemesi ve topluma daha fazla sirayet etmemesi için bugüne kadar çeşitli girişimlerde bulunup, 2021 yılı Mayıs ayında bizim öncülüğümüzle başlatılan tecride karşı kampanya içerisinde çeşitli kurum ve barolardan hukukçuların yer aldığı 768 meslektaşımızın imzalarıyla basına açıklama yapmıştık.”
 
Birçok başvuru yapıldı
 
Eda ayrıca kısa bir süre sonra Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST),Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) ile birlikte tecridin sona erdirilmesi amacıyla Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) ortak bir başvuru yaptıklarını da anımsattı. Yine ÖHD Eş Genel Başkanlarının hem tecridi konuşmak hem de İmralı’da avukat görüşmesi gerçekleştirebilmek amacıyla Adalet Bakanlığı’na geçtiğimiz aylarda yaptıkları başvuruya atıfta bulunan Eda, “Son olarak yine bizim girişimlerimizle Avrupa’nın en büyük üç hukuk örgütü ELDH, AED ve Lawyers for Lawyers tecride karşı harekete geçmesi ve İmralı’ya bir ziyaret gerçekleştirmesi amacıyla CPT’ye 5 Nisan 2022’de avukatlar günü vesileyle başvuru yapıp bunu da tüm kamuoyu ile paylaştılar” dedi.
 
İstanbul Barosu’na başvuru
 
Son olarak da 10 Haziran 2022 tarihinde “haksız avukat görüş engeli”ne karşı 10-17 Haziran tarihleri arasında görüşme gerçekleştirmek için 775 avukat ile Bakanlığa başvuruda bulunduklarını paylaşan Eda, “Üzerinden 5 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen başvurumuza herhangi bir cevap verilmemiştir” vurgusu yaptı. Eda, “Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan çözümü için hazır olduğunu, geçmişte eline geçen her fırsatta ortaya koyan Sayın Öcalan ve İmralı’da tutulan üç tutsağa uygulanmakta olan tecride ve avukat yasağına karşı bundan sonra da meşru hukuk mücadelemizi kararlılıkla sürdürmek adına bu sefer de barolara görevlerini hatırlatarak, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Hamili Yıldırım, Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş’ a uygulanan ağır tecrit koşullarının sona erdirilmesi, avukat görüş yasağının kaldırılması, müvekkillerin iç hukuk ve uluslararası mevzuattan kaynaklanan haklarının temini ile avukatlık görevinin yerine getirilmesi amacıyla girişim ve başvurularda bulunduk” ifadeleriyle İstanbul Barosu’na gerçekleştirdikleri başvuruya değindi.
 
TBB ve tüm barolar göreve çağrıldı
 
Tüm barolara çağrıda bulunan Eda, “Zira Avukatlık Kanununa göre barolar, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Uzun yıllardır hapishanede tutulan ve avukatlarıyla görüştürülmeyen Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Hamili Yıldırım, Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş’ın süreç içerisinde müvekkillerin avukatları tarafından yapılan tüm hukuki girişimlerin sonuçsuz kaldığı, yerel ve uluslararası insan hakları kurumları, hukuk örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının konuya ilişkin girişimlerinden sonuç alınamadığı ve 775 avukat tarafından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuruya herhangi bir yanıt verilmediği göz önünde bulundurulduğunda, avukatlık görevinin ifasını ve müvekkillerin adil yargılanma haklarını teminen başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere tüm Baroları göreve davet ediyoruz” sözleriyle seslendi.
 
‘Tecride derhal son verilmeli!’
 
Açıklama, yeniden söz alan Gürkan’ın, “Biz buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz. Baroların, Adalet Bakanlığı’nın ve Türkiye devletinin İmralı’da yürüttüğü hukuksuz, insan haklarına aykırı bu tecride derhal son vermeli” mesajıyla son buldu.