İstanbul’da 25 Kasım etkinliklerinin startı verildi: İtaat etmiyoruz

  • 20:20 11 Kasım 2022
  • Güncel
İSTANBUL- 25 Kasım Kadın Platformu, Kadıköy’de gerçekleştirdikleri eylem ile 25 Kasım etkinliklerinin startını büyük bir coşku ile verdi. Platform, bütün kadınları 25 Kasım'da Taksim Tünel’e davet etti.
 
25 Kasım Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinliklerinin startını Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği eylem ile verdi. Anayasa tartışmalarına karşı çok sayıda kadın "Hayatımız bizim aileniz sizin olsun" sloganı ile bir araya geldi. Kadınlar, "Hayatımız bizim aileniz sizin olsun" dev pankartı ile "Erkek şiddetine karşı mücadelemiz ile güçlüyüz", "İran'da ve Türkiye'de özgürlüğümüz için sokaktayız", "Nefret yürüyüşleri suçtur", "Ailenin içinde istismar var" ve "25 Kasım'da erkek-devlet şiddetine karşı Taksim Tüneldeyiz" dövizleri taşıdı. Sık sık,” Jin jiyan azadî”, “İnadına isyan inadına özgürlük” ve “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganlarının atıldığı açıklamada basın metnini 25 Kasım Kadın Platformu’ndan Rüya Kurtuluş okudu.
 
Açıklama öncesi kadınlar, erkek-devlet şiddetinde hayatlarını kaybeden kadınların isimlerini okuyarak “burada” dedi. Ayrıca, cezaevinde bulunan Kürt kadın siyasetçiler Gültan Kışanak,  Sebahat Tuncel, Leyla Güven ve Gezi Davası’ndan tutuklanan Mücella Yapıcı ile kimyasal silah değerlendirmelerinden sonra tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya da selam gönderildi.  
 
25 Kasım’ın adresi Taksim Tünel
 
İstanbul’da bu yılki 25 Kasım'ın adresinin yine Taksim Tünel olduğunu hatırlatan Rüya Kurtuluş, "Bütün kadınları şiddetin karşısında gücümüzü birleştirmek için yürüyüşümüze çağırıyoruz" çağrısında bulundu. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “güçlü aile güçlü milletleri doğurur” propagandasına şahit olduklarını belirten Rüya, "Anayasa’da yapılmak istenen başörtüsü ve aile düzenlemesiyle hayatlarımız ve kazanılmış haklarımız bir kez daha seçim sürecinde siyasetin savaş alanına çevriliyor. Yine erkekler bizim yaşamlarımıza dair kararlar vermeye çalışıyor. Erdoğan yıllar önce en az üç çocuk doğurma “emri verdiği” kadınların desteğini kaybetti. Şimdi ise kadınları aile içerisine hapsederek yönetmek istiyor. Uzatmadan söyleyelim; ne o hapishaneye gireriz ne de bu anayasa değişikliğine izin veririz. Hayatımız bizim, aileniz sizin olsun" ifadelerini kullandı.
 
‘İktidarın kadınlar üzerindeki sömürü politikası’
 
İktidarın uzun zamandır kadınlara şiddet, sömürü ve yaşamlarına dair dayatmalar ile yaklaştığını belirten Rüya, “Bugün olan şudur; AKP, toplum nezdinde kaybettiği rızayı baskı politikalarının yanı sıra dosdoğru aile üzerinden bir saflaşmayla ve kadınların aile içinde erkekler tarafından baskı altına alınmasını güçlendireceği vaadiyle, kadınların özerkliğini yok ederek, yaratmaya çalışıyor. Kadına yönelik erkek şiddeti büyük oranda aile içindeki erkeklerden geliyor. Kadın cinayetlerinde suç mahalli en çok o mutlu aile tablolarının çizildiği evler! Çocuk istismarı o güçlendirmeye çalıştığınız aileler gizlese bile her geçen gün artıyor. Kadınların emeği aile içinde katmerli sömürülüyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadın düşmanlığını iyi tanıyoruz’
 
Rüya, devletin kadın mücadelesine dönük çalışmalarını şu ifadeler ile anlattı: “Kadınların erkek şiddetine karşı direnişini durdurmak için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışı aileyi korumak adı altında savunuyor. Diyanet bütçesi de dinsel baskı da her geçen gün aileler üzerinden arttırılıyor. Aileyi merkeze koyarak, Kürtlerin 5-10 çocuk yaptığını söyleyerek milliyetçiliği kadınlara biçtiği annelik göreviyle ifade ediyor. LGBTİ+ düşmanlığını, aileyi tehdit ediyorlar diyerek, dinci faşist siyasetin merkezine koyduğu aile üzerinden tanımlıyor. Artan yoksulluğun maddi ve psikolojik yükünü kadınların ev içinde yüklenmesini istiyor, kadına aile içinde kölelik görevi yüklüyor. Bütün bunları ve daha fazlasını görüyoruz. Bu kadın düşmanlığını artık çok iyi tanıyoruz. Ve bu kadın düşmanlarının bizim yaşamlarımız üzerinden iktidarlarını korumalarına izin vermeyeceğiz.”
 
‘Kadınlara açılmış bir savaş’
 
Erkek-devlet şiddetinin türlü biçimler ile kadınların hayatlarını kontrol altına almaya çalıştığını söyleyen Rüya, kadınların her alanda şiddet görmesi, ekonomik krizin yaşanması gibi problemleri  kadınlara yönelik açılmış bir ‘savaş’ olarak değerlendirdi. Rüya, “20 yıldır bu iktidar karşısında geri adım atmadık. Birbirimize, hayatlarımıza, haklarımıza sahip çıktık. Bitti dediklerinde ‘bizim için bitmedi’ diyerek yeniden sokakları doldurduk. 25 Kasım Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabel kardeşlerin diktatöre karşı mücadelesinde simgeleşen bir gün. Bugün İran'da kadınlar Molla Rejimini sarsıyor. Tarihimizden, yanı başımızda direnen kız kardeşlerimizden ve mücadelemizden aldığımız güçle; özgürlüğümüz için susmuyoruz, hayatlarımızdan vazgeçemiyoruz, erkek devlet şiddetine itaat etmiyoruz! 25 Kasım saat 19.00’da Taksim Tünel’deyiz” şeklinde konuştu. 
 
Açıklama atılan sloganlar ile son buldu.