Gazetecilerin 5 aydır iddianamesi yok

  • 09:02 11 Kasım 2022
  • Güncel
 
Şehriban Aslan 
 
DİYARBAKIR - Tutuklanan 26 gazeteciye dönük konuşan avukat Resul Temur, iddianamelerin hala hazırlanmadığına değinerek, “5 ayın sonunda kalkıp ‘materyallere ilişkin incelemelerimizi bitirmedik’ demek aslında dosyaya dair hala sürpriz bir delil arayışı içerisinde oldukları sonucunu ortaya koyuyor” dedi.
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran'da gözaltına alınan 20’si gazeteci 22 kişiden gazeteciler JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Aziz Oruç, Xwebûn gazatesi Yazıişleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, ile Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin, 16 Haziran’da “Örgüt üyesi olmak” iddiası ile tutuklanmıştı. Gazeteciler Gülşen Koçuk, Esmer Tunç, Mehmet Yalçın, Kadir Bayram ile Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Tutuklanan 16 gazeteci için avukatları tarafından savcılığa yapılan itirazlar sürekli reddedilirken bu durum Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı. İtirazların yanı sıra aylardır savcılık tarafından gazetecilerin iddianamesi hazırlanmazken JINNEWS ve MA’da çalışan gazetecilere dönük Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında da 25 Ekim’de 12 gazeteci gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazetecilerden Derya Ren’in daha önce kesinleşmiş cezasının olmasından kaynaklı aynı gün tutuklanarak Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
 
JINNEWS muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer, Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Berivan Altan, Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Ceylan Şahinli ve Emrullah Acar 29 Ekim’de gece yarısı çıkarıldıkları mahkemece “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken Zemo Ağgöz ve Mehmet Günhan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
 
Gazetecilerin avukatı Resul Temur, gazetecilere dönük yapılan gözaltı, tutuklama, işkence ve hazırlanmayan iddianamelere ilişkin değerlendirmede bulundu.
 
‘Sürpriz delil arayışı içerisindeler’
 
Gazetecilerin 5 ayı aşkın bir süredir iddianamesinin hazırlanmadığını belirten Resul, dosyalarına dair herhangi bir bilgi edinme söz konusu olmadığını kaydetti. Resul, “Sadece tutuklu olan gazeteciler değil, gazetecilerin avukatları ve kamuoyu da gazetecilerin neden tutuklandığını bilmiyor. Ne ile suçlandıklarına dair net bir cevap alabilmiş değiliz. Tutuklanmaya sebep operasyon gerçekleştiğinde aslında operasyon öncesi gazetecilere ve faaliyetlerine dönük bir kısım çözümlemelerin yapıldığını, çözümlemelerin yapılması akabinde suç unsuru olarak bulduklarını ve bu sebepten dolayı yaptıklarını belirtmişlerdi. Fakat 5 ay geçmesine rağmen belirttikleri bu nokta üzerinden iddianame hazırlamamış olmaları aslında meselenin yaptıkları programlar olmadığını, meselenin politik anlamda Kürt basınını susturmaya ve sindirmeye dönük olduğunu ortaya koymaktadır. 5 ayın sonunda kalkıp ‘materyallere ilişkin incelemelerimizi bitirmedik’ demek aslında dosyaya dair hala sürpriz bir delil arayışı içerisinde oldukları sonucunu ortaya koyuyor” dedi.
 
‘Suç unsuruna rastlayamayacaklar’
 
Yargılanan ve soruşturulanın sadece Kürt gazetecilerin yürüttükleri gazetecilik faaliyeti olduğuna dikkat çeken Resul, bu faaliyetin ötesinde yasadışı bir delil, fiil bulunamadığını ve aramada aldıkları bilgisayar, fotoğraf makineleri, kameralar ve hard diskler üzerinden suç delili yaratma çabası içerisinde olduklarını ifade etti. Resul, “Değil 5 ay 5 yıl da geçse araştırmaları devam etsin dijital materyaller içerisinde gazetecilik faaliyetlerin ötesinde bir suç unsuruna rastlamayacaklar. Gazetecilerin henüz iddianameleri hazırlanmadan Ankara’dan yaklaşık eksende bir operasyon gerçekleştirildi. Operasyon çerçevesinde 12 gazeteci gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazetecilerden 2’si adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken 10 gazeteci de tutuklandı” sözlerine yer verdi.
 
‘Kurgulanan bir işkence vardı’
 
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün doğrudan kendi twitter sayfasında paylaşabilmek adına gazetecilere işkence ve kötü muamele yapıldığına değinen Resul, “Bunun kurgulanarak yapıldığı çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Söz konusu işkence ve kötü muamele görüntüleri sadece kurgu değildi aynı zamanda gazetecilere mesleklerini yaptıkları için bir had bildirme görüntüsüydü. Gazetecileri değersizleştirmeye ve anlamsızlaştırmaya dönük özellikle dışarıda olan diğer gazetecilere gözdağı vermeye ilişkin bir işkence görüntüsüydü. Tabi bu işkence sadece gözaltına alınma esnasında devam etmedi. Aynı zamanda Ankara Emniyeti içerisinde de birçok gazetecinin benzer muamele ile karşı karşıya kaldığını ve bundan kaynaklı da avukatlarının birçok tutanağın tutulduğu basına yansıdı. Gazeteciler adliyeye çıkarıldıkları süre zarfında adliye içerisinde de herhangi bir kaçma durumu bulunmamasına rağmen kelepçeli bir biçimde bekletildiler. Kelepçeyle bekletilmesi bile kötü muamelenin aleni bir şekilde yapıldığı gözler önündeydi” şeklinde konuştu.
 
'Başvurularımız henüz sonuçlanmadı'
 
Gazetecilerin uzun süre bekletilmesinin ardından ifadelerinin alındığını belirten Resul, son olarak şunları dile getirdi: “Sorular da Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS’te çalışıp çalışmadıklarıydı. Bunlar sorulurken soru köklerinde aslında suç soruşturmasına dönük bir isnatla sorulmadı. Çünkü Mezopotamya Ajansı da JINNEWS de resmi olarak kurulmuş ve faaliyetlerine devam eden haber ajansları olmalarına rağmen emniyet ve savcılık tarafından da iki ajansa ‘sözde haber ajansı’ gibi hukuki değeri olmayan daha çok politik amaçla kullanılan söylemler üzerinden şekillenen sorularla kendilerine suç isnadında bulunuldu. Bu durum bile aslında başlı başına amacın yasal faaliyet yürüten haber ajanslarında çalışmayı cezalandırmaya dönük olduğunu açık bir biçimde ortaya koyuyordu. Biz ilk defa doğrudan iki ajansta çalışmaları sebebiyle suçlandıklarına denk geldik. Daha önceki soruşturma ve kovuşturmalarda dolaylı yollardan gazetecilik faaliyetlerinden dolayı suçlarken Ankara operasyonunda gazetecilik faaliyetlerinin doğrudan doğruya suç sebebi haline getirdiler. Ayrıca Diyarbakır’da tutuklanan gazetecilere ilişkin tutuk inceleme geçtiğimiz Cuma günü gerçekleştirildi. İnceleme sonrasında tutuk halinin devamına dönük karar verildi. Bu karara yaptığımız itiraz da henüz sonuçlanmadı. Ankara’da tutuklanan gazetecilere ilişkin de avukatları olarak yaptığımız başvurular henüz sonuçlanmamış olup muhtemelen önümüzdeki hafta içerisinde sonuçlanmasını bekliyoruz.”