İZMİR - Tutsak İbrahim Tikan’ın annesi Leyli Tikan, cezaevlerindeki sorunların ileri boyuta ulaştığına dikkat çekti. Leyli, adaletin sadece tutsaklara değil, herkese lazım olduğunu, bu nedenle herkesin Adalet Nöbeti’ne destek vermesi gerektiğini söyledi.

 

AKP-MHP iktidarının sistematik işkence merkezleri haline getirdiği cezaevlerinde her geçen gün hak ihlalleri de artıyor. İzmir Buca Kırıklar Cezaevi’nde 12 yıldır tutsak olan İbrahim Tikan’ın annesi Leyli Tikan da bu hak ihlallerine ilişkin konuştu. 

 

Baskılara karşı PKK’ye katıldı

 

Kars Kağızman’dan İzmir’e göç ettiklerini söyleyen Leyli, sonrasında çok fazla baskıya maruz kaldıklarını paylaştı. Oğlu İbrahim’in okul okuduğu süreçte evlerine sürekli baskın yapıldığını ve İbrahim’in sık sık gözaltına alındığını dile getiren Leyli, İbrahim’in Ege Üniversitesi’nde okuduğu sırada baskılara karşı PKK’ye katıldığını, ardından ise tutuklandığını belirtti. Leyli, “İbrahim 12 yıldır da cezaevinde. Zulmediyorlar, akıllarına ne geliyorsa yapıyorlar. Bir dönem müdür onların başına çok şey getirdi. Açlık grevine girdiler, hücrelere koyuldular” dedi.

 

‘Çocuklarımızı öldürüp intihar etti diyorlar’

 

Baskıların diğer tutsaklara da uygulandığını kaydeden Leyli, “Onlar dilleri için girdi cezaevine. Şimdi ‘Pişman olduğunuzu söyleyin’ diyorlar. Kendi dilleri için girenler şimdi pişman mı olsun? O kadar işkence gördüler, zulüm gördüler. Pişman olmadıklarını söyledikleri için cezaları uzatılıyor. Tutsakların kimisi hasta. Bırakılmalarını istiyoruz. Annelerin ciğeri yanmasın. Biz anneler adalet istiyoruz, barış istiyoruz. İnsanlarımızın yarısı cezaevinde. Birlik, beraberlik istiyoruz, zulüm istemiyoruz. Cezaevinde çocuklarımızı öldürüp intihar etti diyorlar. Bu zulüm değil mi” ifadelerini kullandı.

 

Görüş yasağı

 

Cezaevlerinde açlık grevi gibi direniş süreçlerinin ardından koşulların “iyileştiği” dönemde dahi baskının devam ettiğine dikkat çeken odalara baskın yapıldığına, eşyaların dağıtıldığına değindi. Görüş yasağı sebebiyle üç aydır görüşe gidemediklerini söyleyen Leyli, “Biz üç aydır gitmedik görüşe, iki arkadaşının durumu çok kötüydü, hastalardı. Onlar açlık grevine girmişti, İbrahim de onlarla birlikte açlık grevine girdi. Bunu yüzünden görüş yasağı verdiler. Zaten görüyoruz hasta tutsakların üzerindeki zulmü. Cezaları bitenleri de bırakmıyorlar” ifadelerini kullandı.

 

‘Devlet Kürtleri yok sayıyor’

 

Devletin Kürtleri yok saydığına dikkat çeken Leyli, “Devlet var oldu olalı Kürtlerin başında duruyor. ‘Hangi Kürt başını kaldırırsa başına vuracağız’ diyor. Kitaplarını alıyor, gazetelerini kapatıyor, Kürtlerin dilini kesiyor. Kürtler yok olsun istiyor. Tüm dilleri kabul ediyor, Kürtçeyi kabul etmiyor. Devlet Kürtleri sevmiyor. Kimisi ihanetçi olmuş, kimisi dağda, kimisi zindanda, kimisi zulüm altında. Kürtlerin durumu böyle. Kürtler buna karşı birlik olmalı” şeklinde konuştu.

 

‘Kürtler birlik olsaydı…’

 

Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde hücrede tutulan Yakup Brukanlı’nın tecride karşı bedenini ateşe vermesine atıfta bulunarak, birçok tutsağın benzer eylemi gerçekleştirdiğini hatırlatan Leyli, “Niye gençler kendilerini yakıyor? İşte bu dil için, Kürtlerin üzerindeki zulüm yüzünden. Devlet her yere top, bomba atıyor, zalim olmuş. Kürtler birlik içinde olsaydı bunları yaşamazdık” sözlerine yer verdi.

 

‘Vicdan sahibi herkes adalet nöbetine katılmalı’

 

Leyli, hasta ve infazı yakılan tutsaklar için süren Adalet Nöbeti’ne de işaret ederek, şu çağrıyı yaptı: “Herkes nöbete katılmalı. Adalet sadece tutsaklar için gerekli değildir. Ben rahatsız olduğum için gidemiyorum ama vicdanı olan herkesin Adalet Nöbeti’ne gitmesi gerek. Nöbetteki anneleri selamlıyorum. Umarım çocuklarımıza kavuşuruz yakın zamanda.”