'Kimyasal kullanımına susan herkes suçludur'

  • 09:05 27 Ekim 2022
  • Güncel
 
HAKKARİ - Türkiye’nin Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarında kimyasal silah kullanımına tepki gösteren Yüksekova Barış Anneleri Meclisi üyeleri, “Bu savaşa ortak olan herkesi kınıyoruz. Susan herkes suçludur” dedi. 
 
Türkiye Güney Kürdistan sınırındaki Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik 23 Nisan 2021 tarihinde başlattığı saldırılar, bir yıl sonra 17 Nisan’da farklı bir boyuta taşıdı. Kürdistan Demokrat Partisi’nin de (KDP) aktif katılımı ile başlayan saldırılar 6 aydır aralıksız sürüyor. Saldırılarda kimyasal silah kullanıldığı, belgeleri ile basına yansıdı. En son Fırat Haber Ajansı'nda (ANF),  kimyasal silahtan dolayı yaşamını yitiren HPG’lilerin görüntüleri yer alırken, Türkiye’nin 6 ay içerisinde 2 bin 476 kez kimyasal silah kullandığı bilgileri de yer aldı. 
 
Kimyasal silah kullanıma tepki gösteren Yüksekova Barış Anneleri Meclisi üyeleri, atılan kimyasallara karşı susan herkesin bu suça ortak olduğunu belirtti.
 
‘Katledilenlerin hepsi bizim çocuklarımız’
 
Yıllardır Kürt halkına karşı kimyasal silah kullanıldığını, bunun karşısında sessiz kalınıp tepki verilmediğine dikkat çeken Zahide Şen, kimyasal silah kullanımının dünya genelinde yasaklandığını, ancak Kürt halkına yönelik kullanıldığını belirtti. Zahide, “Çocuklarımızı kimyasallarla katlediyorlar nasıl vicdanları el veriyor bunları yapmaya. Askerlerin kimyasal kullandığı görüntüleri hepimiz gördük izledik hala inkar ediyorlar kimyasal kullanmadıklarını söylüyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bütün dünya ayaklansın, katledilenlerin hepsi de bizim çocuklarımız. O görüntüleri izledikten sonra yüreğimiz sızlıyor” dedi. 
 
‘Atılan kimyasalları görmüyorlar, sesimizi duymuyorlar’
 
Kürt  halkının yıllardır maruz kaldığı zulme ve işkenceye karşı mücadele ettiğini söyleyen Zahide,  “Savaşamıyorlar, bu yüzden de son çareyi kimyasalda buldular. Bütün devletler susmuş sesleri çıkmıyor hiç mi vicdanları sızlamıyor? Herkes susmuş, atılan kimyasalları görmüyorlar, bizim de sesimizi duymuyorlar. Kimyasal attıkları çocuklar bizim çocuklarımız, o dağlar Kürdistan’da yaşayan insanların dağları ve toprakları. Bizim olan topraklarda bize zulüm edemezler böyle bir hakları yok” ifadelerini kullandı.
 
‘Susan herkes suçludur’
 
Zahide, Zap, Awaşin ve Metina’da devam eden operasyonlara değinerek şunları dile getirdi: “Şu an orada savaşmaya giden korucu ve bekçiler silahlarını bırakıp gelsinler. Eğer biraz vicdanları varsa o silahları bırakırlar bizim çocuklarımıza karşı savaşmazlar. Kimyasalla savaşmak ne zamandan beridir serbest olmuş. Kimyasal kullanımına karşı susan herkes suçludur.”
 
‘Kürtlere en büyük ihaneti yapan Barzani’dir’
 
Atılan kimyasalların ve devam eden operasyonların sorumlusunun KDP olduğunun altını çizen Emine Engüdar ise, Barzani ailesinin yüzyıllardır Kürtlerin katledilmesinde büyük bir payının olduğunu söyledi. Emine, “Kürtlere karşı en büyük ihaneti yapan Barzani’dir. Çünkü savaş yolunu Türk devletine açan kişi odur. Çocuklarımızın bedenlerinden kirli ellerini çeksinler. Bizim ve çocuklarımızın hakkı Barzani’de kalmayacak. Nasıl bizim yüreğimiz bugün yanıyorsa yarın da onun yüreği yanacak. Barzani'nin desteği olmasaydı çocuklarımıza karşı kimyasal kullanılmazdı. Bütün dünya gözünü ve kulağını açsın da Kürt halkına karşı nasıl bir savaş yürütülüyor görsünler. Bu savaşa ortak olan herkesi kınıyoruz. Bir an önce barışın sağlanmasını istiyoruz” diye konuştu.