Kayıp yakınları Yaşam Hakkı Anıtı önünde açıklama yapıyor

  • 12:10 22 Ekim 2022
  • Güncel
DİYARBAKIR - Kayıp yakınları ve İHD Diyarbakır Şubesi, eylemlerinin 715’inci haftasında İstanbul’da kaybettirilen Hüseyin Aydemir’in akıbetini sordu. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 715’inci haftası kapsamında Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
 
Eylemde bu hafta 19 Ekim 1995 yılında İstanbul’da kaybettirilen Hüseyin Aydemir’in hikayesini İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Eylül Özgültekin okundu.
 
‘Baskılardan kaynaklı İstanbul’a taşındı’ 
 
Hüseyin’in Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Tûte (Yaprak) köyünde yaşadığını ve 6 çocuk babası olduğunu belirten Eylül, O dönemde köy yakmaları ve devlet baskısının farklı bir boyuta ulaştığının altını çizdi. Eylül, “Hayvan ticareti ile uğraşan Aydemir de güvenlik güçlerinin hedefindeydi. Sık sık evi basılıyor ailesi şiddete maruz kalıyordu. Ev baskınlarını yapan askerler Hüseyin’e iletilmesi için gelip teslim olmaması halinde kendisini buldukları yerde öldürüp ölüsünü panzerle sürükleyerek teşhir edecekleri yönünde mesajlar bırakıyorlardı. Bir baskın sırasında da babasını gözaltına aldılar. Yirmi gün boyunca gözaltına alındığı inkâr edilen baba ağır işkence gördü. Ona, oğluna söyle gelip teslim olsun’ denildi. Bu koşullarda evine gelemeyen Hüseyin Aydemir, ailesi ile birlikte önce Diyarbakır’a ardından Adana’ya göç etti. Ancak buralarda da baskı ve tehditlerden kurtulamadı. 1995 yılının ortalarında ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı” ifadelerini kullandı. 
 
Dosyaya takipsizlik kararı 
 
Hüseyin’in 19 Ekim 1995 sabahı memleketlisi ve yakın arkadaşı Fehmi Tosun’un Avcılar’da bulunan evine gittiğini kaydeden Eylül, “İki arkadaş birlikte kahvaltı ettikten sonra saat 10.00 sıraları evden çıktılar ve bir daha geri dönemediler. Onların Aksaray’da sivil polisler tarafından gözaltına alındıklarını öğrenen aileleri tüm yasal yollara başvurdu. Her yerde oğullarını arayan Aydemir ailesi onun polisler tarafından Ankara’ya götürüldüğü, Ankara emniyetindeyken de askeri yetkililerce teslim alındığı bilgisine ulaştı. Ancak ailenin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Hüseyin Aydemir ve arkadaşı Fehmi Tosun’un gözaltına alındığı devletin bütün kademelerince inkâr edildi. Hukuk işletilmedi. Onların akıbetlerinin açığa çıkartılmasını, suçun faillerinin yargılanmasını sağlayacak etkinlikte soruşturmalar yürütülmedi. Zamanaşımı gerekçe gösterilerek dosyalarında takipsizlik kararı verildi” diye konuştu. 
 
‘Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’
 
Eylül, eylemlerinin 715’inci haftasında Hüseyin Aydemir’in akıbetinin açığa çıkartılması gerektiğine işaret ederek, konuşmasına şu sözlerle son verdi: “İşlenen bu insanlığa karşı suçun şüphelilerinin tespit edilerek haklarında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi talebimizi yineliyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Hüseyin Aydemir için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.”