İZMİR - AKP-MHP iktidarının oylarıyla kabul edilen sansür yasasını “diktatörlük yasası” olarak tanımlayan kadınlar,  bunun gerici bir toplum inşası amacı taşıdığını belirterek “Asla biat etmeyeceğiz” dedi.

 

AKP ve MHP iktidarının “dezenformasyonla mücadele yasası” basın örgütlerinin ise “sansür yasası” olarak adlandırdıkları kanun teklifi 14 Ekimde Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kanunun bir diktatörlük uygulaması olduğunu ve gerici bir düzenin kurulmak istendiğini belirten kadınlar, yasaya tepki gösterdi. 

 

‘Diktatörlük uygulaması’

 

Yasanın iktidarın korku politikasının yansıması olduğunu ifade eden feminist aktivist Funda Öztürk, yapılan haberin neye göre doğru veya yanlış olduğuna dair kararın verilmesindeki muğlaklığa dikkat çekti. Funda, “Günde 3 kadının katledildiği, çocukların istismara uğradığını haber yaptığımızda suç mu işlemiş olacağız. Tamamen bir diktatörlük uygulaması. Yasayı çıkarırken konuşulması gereken halktı ama sorulmadı. Meclis’te çoğunluğu sağlayan grupla karar alınıyor ama susturamayacaklar. Nasıl ki akademisyenler, hak savunucuları susmadıysa, gerçeği savunanlar da susmayacak. Bu böyle gitmeyecek. Katile katil diyemeyecek miyiz, tecavüzcüye tecavüzcü diyemeyecek miyiz? Kabul etmiyoruz tüm hak ihlallerini söylemeye devam edeceğiz” diye ifade etti.

 

‘Gerici bir düzen oluşturmanın yöntemi’

 

Seçimlerin yaklaştığı süreçte bu yasanın çıkmasının manidar olduğunu belirten Funda, halkın durumun farkında olarak sandığa gideceğini ifade etti. Funda, “Binlerce insan sosyal medya kullanıyor. Tamamen korkutmak sindirme politikası. Zaten insanları hukuksuzca yargılıyorlardı. Özellikle kadın örgütlerini susturmaya yönelik bir girişim. Sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla örgütleniyor birbirinden haberdar oluyorlardı. Bu şekilde ataerkil düzenin oturmasını sağlıyorlar. ‘İyi aile yapısının bozulmasından’ bahsederek tamamen gerici bir düzenin inşa edilmesi amaçlanıyor” ifadelerini kullandı.

 

‘Yasal parti ve platformları köşeye sıkıştırmak için çıkarıldı’

 

Hiçbir şey için geç olmadığını ve çıkartılan her yasalar veya kararnamenin iptal edilebileceğini ifade eden Türkiye İşçi Partisi İncirliova İlçe Başkanı Funda Eren de “Yasa düşünmeyin, sorgulamayın, paylaşmayın, biz ne dersek onu dinleyin onu yapın diyor. Direnmeliyiz susmamalıyız. Hep beraberiz, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Bence seçim çalışmasından çok halkı daha çok baskı altına alıp parti ve platformları köşeye sıkıştırıp hapse atmalarına sebep vermek halka gözdağı vermek için bu yasayı çıkardılar” şeklinde belirtti.

 

‘Amaç yolsuzlukların insanlık dışı işlerin üzerini örtmek’

 

Ülkede demokrasi ve insan haklarının yasa ile birlikte var olan dijital medya ve internet üzerinden görüşmelerin de kısıtlanacağını dile getiren Foça Barış Kadınlarından Remziye Baltaş da, “Ne yaparlarsa yapsınlar kadınları susturamayacaklar. Kadınlar bu sansür yasasını da delecek. Desteklerini barış insan hakları demokrasiyi savunacaklar. Sadece kadınların değil canlıların haklarını engelleyecekler. Ortaya çıkan yolsuzluklar, hırsızlıklar, yasa dışı insanlık dışı işleri bertaraf edebileceklerini sanıyorlar. Ama susmayacağız, mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Bu ülkeye barış ve kardeşlik gelene kadar mücadele edeceğiz”  diye konuştu. 

 

‘Asla biat etmeyeceğiz’

 

Herkesin istediğini konuşabilme, paylaşabilme hakkının engellenmesini istemediğini ifade eden Çiğli Kadın Kültür Evinden (ÇEKEV) Kezban Cengiz ise “Kadınlar sosyal medyandan birçok şey öğreniyor. Zaten sindirildik. Hiçbir şey öğrenemeyeceğiz. İran, Afganistan gibi bir toplum üretmek istiyorlar. Asla biat etmeyeceğiz, korkmuyoruz” sözleriyle tepki gösterdi.