Avukat Gizem Özdem: Kaza değil önlenebilir bir katliam

  • 09:12 17 Ekim 2022
  • Hukuk
 
 Dilan Babat
 
BARTIN - Amasra’da meydana gelen patlama sonucu alanda incelemelerde bulunan ÇHD avukatlarından Gizem Özdem, göz göre göre gelen ihmallerin sonuçlarının yaşanıldığına dikkat çekerek, “İşçinin canını bir maliyet kalemi olarak görmesi problemini yaşıyoruz. Bunlar önlenebilir katliamlardı” dedi.
 
Bartın Amasra ilçesinde bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında "grizu patlaması" sonucunda yaşanan katliamda, 41 işçi yaşamını yitirdi. Soma Katliamı’na “fıtrat” diyen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geldiği Amasra’da “Kaderin bir planı” açıklaması yaptı.  
 
Facianın yaşandığı gün Amasra’ya gelen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları ve Soma davası avukatları alanda incelemelerde bulunarak biz dizi görüşme gerçekleştirdi. Patlamaya ilişkin soruşturmanın başlatıldığını söyleyen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatlarından Gizem Özdem, davaya ilişkin önemli noktaları ve daha önce yürütülen dava sürecini değerlendirdi. 
 
‘Sorumlular maden sahasına alınmamalı’
 
ÇHD Ankara ve İstanbul avukatlarının patlama haberinin hemen ardından Bartın’a geldiğini ve Amasra’da bulunan maden ocağını ziyaret ettiğini söyleyen Gizem, Türkiye Barolar Birliği ve Bartın Barosu ile pek çok görüşme yaptıklarını belirtti. Gizem, “Bize söylendiği üzere soruşturmanın başladığını ve bununla alakalı 5 savcının görevlendirildiğini öğrendik. Biz de bu aşamada soruşturmanın hızlanması, karartılması mümkün delillerin karalatılmaması, özellikle TTK’da çalışanların ve sorumluların şüpheli olabileceğini de gözeterek maden sahasına alınmaması gerektiğini düşünüyoruz ve buna yönelik savcıyı harekete geçirecek ya da soruşturmaya katkı sunabilecek dilekçelerimizi dosyanın içerisine sunuyoruz” dedi.
 
‘Kader değil önlenebilecek bir katliam’
 
Daha önce Soma’da, Ermenek’te ve Sakarya Hendek havai fişek fabrikasında yaşanan patlamalarda şüphelilerin alanda bulunduklarını ve bilgisayar kayıtları ile defterleri kaçırmaya çalıştıklarını hatırlatan Gizem, “İlk olarak şüpheli olabilecek insanlar maden sahasından uzaklaştırılmalı. Bu, soruşturmanın seyrinde sümen altı edilecek bir durumun olmaması için çok önemli.  Biz bunun kader olmadığını ve önlenebilecek bir katliam olduğunu düşünüyoruz. Önlenebileceğine dair delillerin elimizde olması ve savcılık dosyasında yer alması sorumluların cezalandırılması anlamında önemli” diye belirtti.
 
Bağımsız bilirkişi heyetinin oluşturulması talebi
 
Savcılığa, şüpheli olabilecek kişilerin sahadan uzaklaştırılmasının yanı sıra bağımsız bir bilirkişi heyetinin oluşturulması noktasında da talepte bulunduklarını dile getiren Gizem, maden sahasında yapılacak incelemenin bağımsız, alanında uzman, üniversitelerden ve meslek odalarından kişilerin de katılacağı bir heyet tarafından yapılması gerektiğini vurguladı.
 
‘Bu katliamlar günümüz teknolojisi ile önlenebilirdi’
 
Soma’da 2014 yılında yaşanan ve 301 işçinin yaşamını yitirmesine neden olan patlamaya ilişkin “Bu işin fıtratında bu var” diyen AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Amasra’da yaşanan katliam için de “kaderin bir planı vardır” sözlerini anımsatan Gizem, bu sözleri kesinlikle kabul etmediklerinin altını çizdi. Soma, Ermenek ve Amasra’da yaşanan katliamların günümüz teknolojisi ile önlenebileceğini vurgulayan Gizem, “Burada devletin sermayeden yana tavır takınması ve işçinin canını bir maliyet kalemi olarak görmesi problemini yaşıyoruz. Bunlar önlenebilir katliamlardı. İhmaller var göz göre göre gelen katliamlarla baş etmek zorundayız” sözlerini kullandı.