Katliamı örtmenin kolay yolu 'kader'

  • 09:05 16 Ekim 2022
  • Güncel
Dilan Babat
 
BARTIN - Amasra’da meydana gelen faciada yaşamını yitiren 41 maden işçisi için bir kez daha "kader" güzellemesi yapıldı. İşçi cinayetlerinin en fazla yaşandığı ülkelerden olan Türkiye’de katliam sonrası ortaya çıkan her fotoğraf bir kez daha sorumlulara işaret ederken, oğlunu kaybeden bir ailenin "ihmaller vardı” sözleri karşısında  AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, “Başınız sağ olsun” demekle yetinmesi bundan sonraki sürecin nasıl geçeceğinin işaretini verdi. 
 
Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında Cuma günü saat 18.15 sıralarında Grizu patlaması meydana geldi. Patlamada 41 işçi yaşamanı yitirdi. Çok sayıda ambulansın sevk edildiği olay yerinde, yaralı olarak kurtulan 11 işçinin ise hastanede tedavileri devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yaşanan facia ile ilgili 4 iş müfettişinin, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturma başlatılarak 3 savcının görevlendirildiğini duyurdu.
 
Bu ülkede hiçbir şey ölmek ve öldürmek kadar kolay değil 
 
Sabah saatlerinde geldiğimiz Amasra’da, yol boyu alınan güvenlik önlemleri aslında Türkiye’nin yıllardır deneyimlediği ama hiçbir zaman ders çıkaramadığı facialar karşısında alınmayan önlemleri aklımıza getirdi. Dumanların yükseldiği patlama alanında, yolda alınan güvenlik önlemlerinin iki katına rastlarken, aslında bu güvenliğin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için alındığı gerçekliği ile bir kez daha yüzleşiyoruz. Patlama alanına girdiğimiz dakikadan itibaren koşturmacalar, maden alanında sağ kurtulan ve orada duran işçilerin gözlerindeki çaresizlik Sebahattin Ali’nin Kuşlar Tahtı kitabında, “Bu ülkede hiçbir şey ölmek ve öldürmek kadar kolay değil” sözünü anımsatıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Süleyman Soylu’nun konuşmalarının sona erdiği alanda dikkat çeken detaylardan biri de, takım elbiselerini giyenlerin yanında duran yüzleri, gözleri kömür karasından geçmeyen; arkadaşlarını kurtarmak için saatlerce maden altında arama yapan, her bir arkadaşının cenazesi karşısında gözleri kızaran işçiler...
 
A Haber'in ‘ölüm güzellemeleri’
 
14 bin nüfuslu ilçenin, tek geçim kaynağı madencilik. İlçe halkının tamamı madencilik işi yapıyor. Patlamanın meydana geldiği saatlerde madende çalışan onlarca işçinin ailesi sabah saatlerine kadar patlamanın olduğu alanda nöbet tuttu. Umudun ve umutsuzluğun iç içe yaşandığı saatlerde, çıkarılan her işçinin cenazesi haykırışlara neden oldu. Patlamanın meydana geldiği saat ve sabah saatlerinde onlarca gazeteci alana gelerek, işçilerin durumunu, patlamanın “gerçek” sebebi için ailelere, olay yerine gelen heyete mikrofon uzattı. Akşam saatlerinde olay yerinde olan A Haber’in Çinli mühendisle görüşü esnasında yaptığı “ölüm güzellemeleri”nin aksine olaydaki ihmalleri araştıran gazeteciler de alandaydı.
 
Türkiye’nin dört bir yanından insanlar patlama alanında
 
Farklı şehirlerden alana onlarca kişi gelirken, Ankara’dan doğru Amasra’ya gelmek isteyen Halkevleri ise farklı gerekçelerle Ankara girişinde bekletildi. Uzun saatler boyunca alana gelişlerine izin verilmeyen Halkevleri ve Soma davası avukatları dijital medyada yaptıkları paylaşımlarla iktidarın “ihmallerine” dikkat çekti. Alana akşam saatlerinde gelen Soma davası avukatları da alanda incelemeler gerçekleştirdi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) başkanı Erinç Sağkan da alandaydı. Soruşturmayı yürüten savcı ile görüşüp görüşmediğine dair sorumuza “savcılık ile şuan görüşmediğini” belirtti. Erinç,Sayıştay raporunun dikkatle incelenmesi ve ona göre soruşturmanın yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.
 
 Aileler ihmal var dedi cumhurbaşkanı geçiştirdi
 
AKP’li Cumhurbaşkanı’nın Bartın'daki açıklaması, Zonguldak, Ermenek ve Soma’da ihmaller sonucu yaşanan katliamlarda yaptığı konuşmalardan farklı değildi. Soma’da “fıtrat” diyen Tayyip Erdoğan, Bartın’da 41 canın yaşamını yitirmesini  “kader” diye açıkladı. 2019 yılında Sayıştay raporlarında altı çizilen uyarılar dikkate alınmadı ve adım atılmadı. Soma’daki katliamı unutan iktidar, “kader” diyerek kendi ihmallerini bu "sihirli" kelimelerle kurtarmaya çalıştı. İşçi kazalarının yoğun yaşandığı AKP iktidarı boyunca, “kader ve fıtrat” denilerek işçinin, emekçinin yaşamlarının çokta umursanmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Siyasi parti temsilcilerinin alanda incelemeleri biterken, temsilciler yaşamlarını yitirenlerin cenazelerine katıldı. Yaşamını yitiren işçilerden birinin cenazesine katılan Tayyip Erdoğan’a yönelik işçi ailesinin, “Bize 15 gün önce denilmişti bunlar, önlem alınmalı. Neden önlem alınmadı? ihmaller vardı” sözlerini Tayyip Erdoğan, “Başınız sağ olsun” diyerek geçiştirdi.
 
Yaşamını yitiren Öner Yıldızın ailesi: Ocağımıza ateş düştü
 
2019 tarihinde madende çalışmaya başlayan ve patlama alanında yaşamını yitiren 34 yaşındaki Öner Yıldız’ın evine geçiyoruz. Aile ile yaptığımız sohbette, Öner’in 24 Ekim’de doğum günü olduğunu öğreniyoruz. İki çocuğu olan Öner’in babası da eski maden işçisi. Tek geçim kaynaklarının maden olduğunu belirten aile, en son 90’lı yıllarda bir kazanın olduğunu ancak bu kadar büyük olmadığını aktarıyor. 2019 Sayıştay raporlarından haberdar olmadıklarını dile getiren Öner'in abisi, “Bunlar şimdi kapalı kutu" dedi.  Öner’in abisine karşılık babası ise, “Olsa ne olur? Bunlar patronu suçlamaz ki, işçiyi suçlar….” cevabı veriyor. Öner’in gaz zehirlenmesinden kaynaklı yaşamını yitirdiği konuşmalar arasında geçerken, Öner’in annesi pencereden bir an olsun gözlerini ayırmadan, “Ocağıma ateş düştü” sözleriyle bir kez daha sermayenin, patronun kâr ettiği; emekçinin can güvenliği alınmadan, ihmaller giderilmeden yerin onca altına gönderilen işçinin canının bu ülkede ne kadar kıymetsiz olduğunu gözleriyle anlatıyor. 
 
 '41 kişi 41 aile demek'
 
Öner Yıldız’ın evinden ayrılarak, yaşamını yitiren işçilerden olan 42 yaşındaki Rıdvan Acet’in evine doğru yola koyuluyoruz. Günün bitmesiyle çöken karanlığa karşı ışıkları dünden beri sönmeyen; kapıları bir an olsun kapanmayan kapılardan giren çıkan insanlarla karşılaşıyoruz. Rıdvan Acet’in ailesini sorduğumuz kişi, “Ben oğluyum” diyerek kendini tanıtıyor. Kendimizi tanıttıktan sonra annesi ile konuşmak istediğimiz belirttiğimizde isminin Emrullah olduğunu öğreniyoruz. Emrulllah “Annem kötü konuşamaz” diyerek kendisinin konuşabileceğini söylüyor.  Annesi ve kardeşi için güçlü durmak zorunda kaldığını ifade eden Emrullah, “41 kişi 41 aile demek” diyerek sözlerine başlıyor ve şöyle ekliyor: “41 tane çocuğu olan insan şu an yetim öksüz kaldılar. İnşallah ihmal yoktur. Şu son 5 seneye baktığımızda Soma, Zonguldak, Edremit ve Amasra’da bu beş senede risksiz madenlerimizin olmaması kötü bir durum. İnşallah bir daha böyle bir patlama olmaz ve madenlerimiz sıfır risk olur. Böyle bir sorun varsa ve bunu 3-4 senede halledemedilerse bu bir ihmal. Bu kadar şehit olduktan sonra bu ihmali ortaya çıkarsan ne olur? Keşke böyle bir patlama olmasaydı” diyerek, duygularındaki yoğun karmaşayı dile getirdi.