Saliha Aydeniz’den Güney Kürdistan’a: Katliamlara ses çıkarılmalı

  • 12:40 13 Ekim 2022
  • Güncel
VAN - DBP 6’ncı Olağan İl Kongresi’nde konuşan Eş Genel Başkan Saliha Aydeniz, “Türkiye’de nasıl ki katliamlar yapıyorlarsa Güney Kürdistan’da da KDP eliyle, Barzani ailesi eliyle aynı katliamları yapmaya çalışıyorlar. Güney Kürdistan halkı ve kurumlarının bu katliamlara ses çıkarması gerekiyor” dedi.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), “Bi civaka rêxistinbuyî ber bi jiyana azad” (Örgütlü toplumla özgür yaşama doğru) şiarıyla Van 6’ncı Olağan İl Kongresi’ni kentte bulunan bir düğün salonunda gerçekleştirdi. Kongreye DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç, Barış Anneleri Meclisi, Serhat Göç Araştırma Derneği (GÖÇ-DER), HDP Gençlik Meclisi, HDP Kadın Meclisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube yöneticileri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu, Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. 
 
Kongrenin gerçekleştirildiği salona “Bi civaka rêxistinbuyî ber bi jiyana azad” ve “Dem dema yekîtiya neteweyî û azadiyê ye” yazılı pankartlar asıldı.
 
Saygı duruşuyla başladı
 
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan kongrede sıklıkla “Şehîd namirin”, “Jin jiyan azadî”, “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.
 
Divan seçiminin yapıldığı kongrede ilk olarak DBP Van İl Eşbaşkanları Gülderen Varlı ile Çetin Uyar konuştu.
 
Kadın mücadelesine dikkat çeken Gülderen, mücadelelerinin süreceğini vurguladı.
 
‘KDP eliyle katliamlar yapmaya çalışıyorlar’
 
Ardından DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz konuştu. Başta anneler olmak üzere tüm katılımcıları selamlayarak sözlerine başlayan Saliha, “Kürt mücadelesine karşı yıllardır zulüm gerçekleştiğini biliyoruz ama Kürtler yıllardır duruşuyla bu saldırılara yanıt veriyor. Varlığınız ve mücadeleniz için iyi ki varsınız diyorum” sözlerini kullandı. Konuşmasında Nagihan Akarsel’in katledilmesine dikkat çeken Saliha, “Tetikçi resmi bir şekilde Türkiye’den Hewlêr’e oradan da Süleymaniye’ye giderek katliamı gerçekleştirdi ve bu yetkililerce de doğrulandı. Öncelikle bu katliamı kınıyoruz ve mücadeleyi büyütme sözü veriyoruz. Türkiye Büyükelçisi Ali Rıza Güney’in bu itirafının nereye gittiğini biliyoruz.  Bu durum bize geçmişte Tayyip Erdoğan’ın ‘Kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yapın’ dedikten sonra Kürdistan’da gerçekleşen saldırıları hatırlattı. İkisi de aynı anlama geliyor. 90’larda yine bu devlet aklıyla 17 bin faili meçhul cinayet işlendi. Bugün yine Türkiye eliyle katliamlar gerçekleşiyor. Bugün Kürtler yine bu katliam zihniyetine karşı mücadele veriyor, direniyor. Türkiye’de nasıl ki katliamlar yapıyorlarsa Güney Kürdistan’da da KDP eliyle, Barzani ailesi eliyle aynı katliamları yapmaya çalışıyorlar. Güney Kürdistan halkı ve kurumlarının bu katliamlara ses çıkarması gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınlar saçlarını özgürlük meşalesine çevirdi’
 
İran’da ahlak polisleri tarafından katledilen Jîna Mahsa Amînî’yi anan Saliha, “Kadınlar Jîna’nın katledilmesi üzerine saçlarını özgürlük meşalesine çevirdi. Kadınlar, DAİŞ zihniyetine karşı savaşarak, nasıl ki Rojava’da kadın özgürlük paradigması çerçevesinde bir yaşam kurduysa aynı yaşamı Doğu Kürdistan’da da kuracak. Hevrîn Xelef, Deniz Poyraz, Nagihan Akarsel ve Jîna Mahsa Amînî’yi katleden zihniyet aynı. İyi bilinmeli ki bu zihniyetler kadın duruşu, kadın mücadelesi ve ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla püskürtülecek” dedi.
 
‘Bütün cezaevleri Diyarbakır Zindanı’na dönüştü’
 
Devletin yüzyıllardır Kürtler üzerinde baskı ve katliam gerçekleştirdiğini ifade eden Saliha, cezaevlerinde devam eden baskı ve işkencelere vurgu yaptı. Saliha, dün de Rize Kalkandere Cezaevi’nde katledilen Süphan Çubuk’a işaret ederek, “Kürt düşmanlığı üzerinden faşizmi kurumsallaştırmaya çalışıyorlar. O nedenle de cezaevlerine saldırıyorlar. Erdoğan Diyarbakır’a gelecekmiş ve orada kapatılan Amed Zindanı’nı ziyaret edecekmiş. Cezaevlerinde arkadaşlarımız katlediliyor veya infazları yakılıyor. Bütün cezaevleri Diyarbakır Zindanı’na dönüşmüş durumda. Bütün cezaevlerinde aynı işkence yöntemleri uygulanıyor. Halkımız buna gereken cevabı verecektir. Annelerimiz tutsak çocukları için bugün adalet nöbetlerinde. Ben de buradan onları ve direnişlerini selamlıyorum. Bizim de cezaevlerinin sesi olmamız gerekiyor, mücadelelerini büyütmemiz gerekiyor. Annelerimizin talebi karşılanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
 
‘Kürt düşmanlığını derinleştirmek için tecridi devam ettiriyorlar’
 
Ülkede derinleşen başta ekonomik, askeri ve diplomatik krizlere dikkat çeken Saliha, tüm bu krizlerin kaynağını İmralı tecridinden aldığını belirtti. Saliha, şöyle konuştu: “Tecridi devam etmek için Sansür Yasasını oluşturmaya çalışıyorlar. Tecrit sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bir insanlık suçudur. Tecridin neden ağırlaştığını biliyoruz. Çünkü demokrasi, barış ve Kürt sorununun çözümünün baş muhatabının Abdullah Öcalan olduğunu biliyorlar. Kürt düşmanlığını derinleştirmek için tecridi devam ettiriyorlar. CPT Kürt halkına hainlik ediyor. CPT’nin bir an önce İmralı raporunu kamuoyuyla paylaşması gerekiyor. Kriz ve kaos bugün sadece Türkiye’de değil tüm dünyada devam ediyor. Tecridin derinleşmesiyle de çözümün önü alınmak isteniyor. İmralı tecridi, hukuksuz, ahlaksız ve vicdansız bir uygulamadır. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için eylem ve etkinlikler yapılıyor. Çünkü halk, Sayın Öcalan’ın fikirlerinin demokrasi getireceğini biliyor. Demokrasi ve özgürlüğün gelişmesinin önünü almak için tecridi derinleştiriyorlar. Sayın Öcalan özgür olmayana kadar mücadele edeceğiz ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü Sayın Öcalan’ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür, Türkiye ve dünyanın demokratikleşmesidir.”
 
‘Zafer bizim olacak’
 
HDP’ye yönelik saldırılara da değinen Saliha, “Eğer komplo ve kapatmalarla 3’ncü yolu kapatacaklarını sanıyorlarsa bize, mücadelemize baksınlar. HDP fikriyatını sonuna kadar büyüteceğiz ve kalıcılaştıracağız. Hukuk önünde de tek bir delil üretemiyorlar. Halkımız bu zulüm ve zorbalığa karşı hep direndi. Kürt halkının değerlerini korumak için mücadele eden herkese başarılar diliyorum. Kürt halkı başarıya yakındır. Zafer bizim olacak” diye belirtti.
 
Yeni eşbaşkanlar seçildi
 
Saliha’nın konuşmasından sonra faaliyet raporu okundu. Faaliyet raporunun ardından yeni yönetim listesi paylaşıldı.
 
Şengül Polat ve Harun Okay, DBP Van İl Örgütü’nün eşbaşkanlığına seçildi.
 
Yeni il yönetim listesinin Disiplin Kurulu’nda Sait Karabıyık, Metin Kutaz, Gülistan Orhan, Mehmet Şapkacı, Şerafettin Özalp yer aldı. Yönetim Kurulu’nda ise Asım Ürgün, Hasan Çetin, Cihan Hamzaoğulları, Recep Gültepe, Seyhan Sabak, Dilan Çelik, Sulhattin Kenco, Sıddık Abi, Cihan Tuci, Çetin Çiftçi, Cihangir Balka, Hamdullah Kumli, Nazlı Öner, Kemal Güler, Şehriban Ersayan ve Hazım Harmancı yer aldı.
 
Yeni seçilen eşbaşkanların teşekkür konuşmasının ardından kongre alkış, zılgıt ve sloganlar eşliğinde son buldu.