Tutsak yakınları: Bir cenaze daha çıktı, artık yeter, yeter yeter!

  • 11:02 13 Ekim 2022
  • Güncel

DİYARBAKIR - Adalet Nöbeti için Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen tutsak yakınları, Süphan Çabuk isimli tutsağın cezaevinde katledildiğini anımsatarak, “Artık yeter yeter yeter!” diye tepki gösterdi.  

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin son bulması, hasta ve infazı yakılan tutsakların tahliye edilmesi talebiyle tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eylemini sürdüren tutsak yakınları, Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. 
 
Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi(DBP), Tevgera Jinên Azad(TJA), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER), Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu(TUHAD-FED),Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), 78'liler Derneği Ve Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren destek verdi. 
 
‘Siyasi kurumları tek tek gezdik’
 
Ankara'ya siyasi partilerle görüşmeye giden heyet arasında yer alan tutsak yakını Reşahat Ada, eylemlerinin bir yıldır devam ettiğini ifade ederek, “Neden hasta tutuklularımızın durumunun üzerinde durmuyorlar, infazlarını yakıyorlar, tek kişilik hücre cezası veriyorlar? Tutukluları elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye götürüyorlar. Biz bu durumları kabul etmiyoruz. Onlarda elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye gitmeyi kabul etmiyorlar. Hasta tutuklularının raporlarını Ankara’ya götürdük yine bütün siyasi kurumları tek tek gezdik. Taleplerimizi yineledik. Tutukluların raporlarını siyasi kurumlara gösterdik. Hasta tutuklarımızın durumlarına ilişkin mecliste yer vermelerini istediklerini” söyledi. 
 
‘CHP’yi kınıyoruz’
 
CHP’nin kendilerine randevu vermediğini bir kez daha yineleyen Reşahat, “CHP kapısını bizlere açmadı. CHP hasta tutuklularımızın durumunu kabul etmedi. Onları buradan bir kez daha kınıyoruz. Tek damla kanımız kalana kadar hasta tutuklularımızın durumunu sormaya devam edeceğiz. Dün yine bir tutuklu  yaşamını yitirdi. Tek bir tutuklu bile cezaevinde kalana kadar onların onurlu ve şerefli mücadelelerinin arkasında duracağız. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı iyi bilsin ki, hasta tutuklular üzerinde ki baskı, şiddet ve disiplin cezalarını kabul etmiyoruz. Biz onların sesiyiz ve sesi olmaya devam edeceğiz. Burada bütün dünyaya sesleniyoruz; kalkın ayaklanın çocuklarımızın cenazeleri kapılarımıza gelmesin. Artık yeter yeter!”
 
‘Ölümlerin olmasını istemiyoruz’
 
Neredeyse 1 yıldır Adalet Nöbeti’nde olduklarını ancak hala cezaevlerinde ölümlerin yaşandığını kaydeden İnci Güler ise “Eğer hala hasta tutuklular yaşamını yitiriyorsa bu siyasi partilerin sorunudur. Hastalarımız evlatlarımız ölüyor. İnsanlık kalmamış. Dün yine bir tutuklu yaşamını yitirdi, bugün defnedilecek. Tutkuluların tedavisi yapılmıyor.  Çocuklarımız için her alanda olacağız. Ölümlerin olmasını istemiyoruz. Bu durumu yapan kişileri kınıyoruz” dedi.
 
Açıklama "Bijî berxwedana zindanan" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganlarıyla son buldu.