Katledilenler anılıyor: Katillerin saltanatı yıkılacak

  • 11:55 10 Ekim 2022
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Ankara Garı’nda katledilenler için mezarları başında anmalar yapılırken, birçok kentte yapılan açıklamalarda ise “Katillerin saltanatı yıkılacak” mesajı verildi.
 
Ankara Gar Meydanı’nda 10 Ekim 2015’te DAİŞ’in saldırısında katledilen 104 insan, katliamın 7’nci yıldönümünde birçok kentte anıldı. Anma etkinliklerinde iktidarın katliamdaki ortaklığına dikkat çekilirken, tüm girişimlere rağmen etkin soruşturma yürütülmemesi, faillerin yargılanmaması tutumuna işaret edildi.
 
İstanbul
 
İstanbul’da da katledilenler kentin 7 bölgesinde mezarları başında anıldı. Üsküdar’da bulunan Karacaahmet Mezarlığı’nda Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi ve milletvekili adayı Meltem Kübra Mollaoğlu’nun anma etkinliğine ailesi, HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanları, ilçe yöneticileri ve Halkevleri üyesi Nevruz Tuğçe Çelik katıldı. Meltem için dualar okunurken, mezarına ise çiçekler ekildi. Meltem’in annesi, 104 insanın katillerinin yargılanmamasına tepki göstererek, “7 yıldır kızımın katillerini bekliyorum. Kanı yerde kalmasın yavrumun. 7 yıldır adalet görmedik. Sabrım kalmadı artık, kızımın katilleri yargılansın” dedi.
 
‘Mücadelelerini aralıksız bir şekilde sürdürüyoruz’
 
Meltem’in mezarı başında açıklama yapan HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay ise “10 Ekim’de barış ve demokrasi isteyenler, bu ülkenin erdemli insanları hiç tanımadıkları insanlar için mesafe kat etme iradesi gösterenlere alçakça bir saldırı gerçekleştirildi. Ve 104 arkadaşımız aramızdan ayrıldı. Bu alçakça katliam, bu ülkenin erdemli insanlarının barış çağrısına yapılan bir saldırıydı. Barış istemenin cesaretini kırmaya çalıştılar ama biz tıpkı 10 Ekim 2015’te Kübra Meltem Mollaoğlu ve diğer arkadaşlarımız gibi barışın sesini, mücadelesini aralıksız bir şekilde sürdürüyoruz. Suruç ve Ankara Katliamı çok iyi biliyoruz ki, ‘400 sandalye verin bu iş huzur içinde çözülsün’ tehdidiyle birlikte gelen saldırılardır. Ve hiçbirimiz bu katliam faillerini, katliama yol açanları asla unutmadık, unutmayacağız” şeklinde konuştu.
 
Katliam failleri hesap verecek…
 
Katliamı gerçekleştirenlerin “adalet” karşısında hesap vermek için yerini alacağını belirten Koray, “Bunun sözünü bir kez daha Kübra Meltem Mollaoğlu’nun kabristanı önünde onun anısını ve mücadelesini yürütenler olarak söz veriyoruz. Mutlaka Meltem’in iradesi ve erdemi bu topraklarda yeşerecek” dedi.
 
Katliamlar Türkiye ve Kürdistan’da sürüyor
 
Katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli de Zeytinburnu Silivrikapı Mezarlığı’nda HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, ilçe örgütleri, İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ve çok sayıda kişi tarafından anıldı. Dicle’nin mezarı başına katliamda katledilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart asılırken, mezarına da fotoğrafı konuldu. Anmada konuşan Züleyha, “Bu ülkede özgürlük, adalet isteyenler, ‘Yeter artık katliamlarınız, Kürt sorununda demokratik çözüm istiyoruz, savaş, militarizm politikalarınızdan vazgeçin’ diyenler katledildi. Dicle ve 100’ün üzerinde arkadaşımız o katliamda yaşamını yitirdi ama o saldırı tekil değildi. Suruç’ta, Ankara’da, Amed’de gerçekleştirilen saldırılar, bugün yaşadığımız faşizmin ayak sesleriydi” dedi. Katliamın ve saldırıların, iktidarın yönelimlerinin açık bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Züleyha, Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir parçasında savaş politikalarıyla katliamları sürdüreceklerinin mesajını verdiğini sözlerine ekledi.
 
Beş bölgede daha anma
 
HDP ilçe eşbaşkanları ile çok sayıda kişinin katıldığı Ümraniye Ihlamurkuyu Mezalığı’ndaki bir diğer anma etkinliğinde ise katledilen Vahdettin Özğan, Selim Örs, Azize Onat, Ahmet Katurlu, Cemal Avşar, Ayhan Kaya, Ramazan Tunç ile Fatma Karabulut anıldı. Öte yandan Maltepe Başıbüyük Mezarlığı’nda Tayfun Benol, Küçükçekmece Kanarya Mezarlığı’nda Binali Korkmaz, Sarıyer Ayazağa Mezarlığı’nda Sarıgül Tüylü, Sultangazi Mezarlığı’nda da Serdar Ben ve Fatma Esen mezarı başında anıldı.
 
İzmir
 
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri 104 yurttaşı 10 Ekim Anıtı önünde düzenlenen törenle andı. Karanfillerle süslenen fotoğrafların konduğu anıtın etrafında toplanan yurttaşlar “10 Ekim’i unutma unutturma”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Onlara sözümüz barış olacak”, “Katil IŞİD işbirlikçi AKP”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” sloganları attı. Açıklamaya sivil toplum örgütlerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da katıldı. Basın açıklamasını Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
 
Anma katliamın gerçekleştiği saat 10.04’te iki dakikalık alkış ve bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
 
‘İktidar uğruna gözünü kan bürümüşler bizi canlarımızdan etti’
 
Etkinlikte ilk olarak katliamda yaşamını yitiren Mesut Mak’ın eşi Evrim Mak söz aldı. Evrim, 10 Ekim’de eylem kararının alındığı süreçte Türkiye’nin yine bir seçim sürecinde olduğunu ve bombaların patladığını hatırlatarak ,“Yine seçim yaklaşıyor. İktidar uğruna gözünü kan bürümüş birileri bizi canlarımızdan etti. Anneleri evlatsız bıraktılar. Neden gittiler, her gün ölüm haberleri oluyordu. İnsan olanın ciğerini yakar. İnsan olarak bunlara hayır demek için gittiler. Polislere arkadaşım demeyeceğim ama Mesutlar sizin çocuklarınız ağlamasın diye de gitti. Adalet için, barış için gittiler. O da yetmedi yaralılarımıza gazlar sıktılar” dedi.
 
Mücadele zamanı
 
Katledilen Dilan Sarıkaya’nın babası İzzet Sarıkaya ise “Ben kızımı Ankara’da gömdüm şimdi mücadele zamanıdır. Aralık ayının 27’sinde mahkememiz var. Roboskî’ye sahip çıkamadık Ankara oldu, Suruç oldu. Bunlara sahip çıkmamız gerekiyor. Faşizme ölüm halka hürriyet” diye konuştu.
 
‘Katliamdan sorumlu olanlar hesap vermedi’
 
Ardından Memiş Sarı basın metnini okudu. 7 yıl önce 104 insanın katledilmesinin ardından tek bir kişinin bile istifa etmediğini, tek bir sorumlunun dahi mahkemelerde hesap vermediğini belirten Memiş, “Katliamı planlayanlar, katliama engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ama asla unutmayacağız” şeklinde konuştu.
 
‘Mücadele etmek borcumuzdur’
 
Katliamı yapanların da yaptıranların da mutlaka bedelini ödeyeceğini ifade eden Memiş “Bu katiller her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları yıkılacaktır. Kalleşçe vurarak, öldürerek, bizi kardeşlikten-barıştan vazgeçireceğini sananlar bilsin ki ağıtlarımızla, gözyaşlarımızla, acılarımızla ve umutlarımızla birleşmeye devam edeceğiz. 10 Ekim’de yitirdiğimiz güvercinlerimizi anarken şunu bir kez daha hatırlatalım ki; barış içinde, eşitçe, özgürce, insanca yaşanan bir ülke için mücadele etmek, 10 Ekim’de yitirdiğimiz barış güvercinlerimize borcumuzdur” dedi.
 
Anma sloganlarla sona erdi. 
 
Diyarbakır
 
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, saldırıda katledilenlerden Abdullah Erol’u Yeniköy Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında andı. Anmaya DBP, HDP, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) ile Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER) yöneticileri katıldı. 
 
Saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Yöneticisi Gülhan Tekin, "Miting barışa adanmıştı. Adalet arayışıyla yapılan bir mitingdi ancak ne yazık ki son dönemlerin en büyük kanlı ve hain saldırısıyla karşılaştık. 104 arkadaşımız şehit oldu. Ancak yargılama sürecinde ne yazık ki hiçbir hükümet yetkilisi gibi sorumlu kamu çalışanları da yargılanmadı. Bizler şehit olan tüm arkadaşlarımızın o son nefeslerin de talepleri olan eşitlik, barış ve adalet isteğini gerçekleştirinceye kadar mücadelemize devam sözünü buradan bir kez daha veriyoruz" dedi. 
 
Anma, Abdullah’ın mezarına karanfiller bırakılmasıyla son buldu.
 
Urfa
 
Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenlerden Nilgül Çevik, Başak Sidar Çevik ve Yılmaz Elmascan, Urfa’nın Suruç ilçesindeki mezarları başında anıldı. Nilgül ve Başak için ilçeye bağlı kırsal Midep (Sergen) Mahallesi’nde düzenlenen anmaya Urfa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, Başak’ın annesi Hatice Çevik, HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ile çok sayıda kişi katıldı. Anma öncesi mezarlığın etrafı yüzlerce jandarma tarafından ablukaya alındı. HDP milletvekili ve ailenin mezar alanına girişine izin verilirken, kitlenin girişi engellendi. 
 
Engellemeye rağmen drenaj kanalları dolayısıyla bölgedeki çamurdan geçerek, mezarlığa girenler, ilk önce saygı duruşunda bulundu. Jandarmanın engellemesine tepki gösteren HDP’li vekil Ayşe, "10 Ekim 2015'te önlem alınsaydı bu insanlar katledilmeyecekti. O dönem alınmayan önlem bugün anmalar yapılmasın diye alınıyor" dedi. Daha sonra mezarlığı ablukaya alan askerlerin fotoğrafını çeken Ayşe’ye jandarma komutanının engel olmak istediği sırada Hatice Çevik, "Bu güvenlik Ankara'da alınsaydı benim kızım ölmezdi" tepkisinde bulundu.
 
Buradaki anmanın ardından ilçe merkezindeki Suruç Asri Mezarlığı’na geçilerek,  Yılmaz Elmascan anıldı. Yılmaz’ın mezarının bulunduğu alan da polis tarafından ablukaya alındı. Polis, hem ailenin hem de kitlenin mezarlığa girmesini engelledi. Polis, ablukayı "Bugün özel bir gün mezar başında eylem yapmak yasak" olarak gerekçelendirdi. Bunun üzerine abluka önünde anma gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından konuşan Ayşe Sürücü, “O dönem bomba taşıyanların Ankara'ya gitmesini engellemeyenler, bizi mezarların başında bir dua etmemek için engelliyor. Bu katliamı kimin yaptığını gösteriyor. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında yaşananlar Türkiye için bir kara lekedir. Sonuna kadar bu katliamların hesabını soracağız. 10 Ekim'in hesabını soracağız" dedi. 
 
Konuşmanın ardından anma, "Şehîd namirin" sloganıyla son buldu. 
 
Adana
 
Adana’nın Seyhan ilçesindeki Barış Anıtı önünde katliamda hayatını kaybedenler için anma düzenlendi. 10 Ekim Barış Derneği, DİSK, KESK, Adana Barosu, Adana Tabip Odası ve TMMOB’un yanı sıra siyasi parti ve çok sayıda aile anmaya katıldı. Katledilen Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya, kitle ile birlikte türküler söyleyerek, hayatını kaybedenleri andı.
 
Anmada konuşan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Sarıoğuz Güney, katliam failleri ortaya çıkarılana kadar mücadelelerinin süreceğinin altını çizdi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Kendilerini patlatmadan yakalayamayız” ve “Oylarımız yükseliyor” sözlerini hatırlatan Fatma, “Öfkemiz büyük çünkü 2012 yılından beri emniyet tarafında izlenen ve kimlikleri bilinen katiller itiraf edildiği gibi kendilerini patlatmadan yakalanmamıştır. Öfkemiz büyük çünkü emniyet canlı bomba saldırısı istihbaratı nedeniyle polisin kendini korumasını istemiş ancak bu istihbaratı mitingin tertip komitesinden, mitinge katılan on binlerden gizlemiştir” dedi.
 
Saldırının insanlığa karşı işlenen suçlardan biri olduğunu söyleyen Fatma, “Failleri gizleyenler bu suçların ortağıdır. İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz” vurgusu yaptı.
 
Nesligül Sarıkaya da katliamda yaşamını yitiren kızı Dilan için yazdığı mektubu okudu. Nesligül, “Sen gittiğinde doğan çocuklar okula başladı. Ben 7 yıldır sensizim, seninle konuşamıyorum, dertleşemiyorum” dedi. Nesligül, katledilen çocuğuna olan özlemini anlattı. 
 
Anma barış güvercinlerinin uçurulması ve anıta karanfil konulması ile son buldu.
 
Malatya
 
KESK Malatya Şubeler Platformu, Barış Parkı’nda bulunan 10 Ekim Anıtı önünde anma gerçekleştirdi. Anmaya, kentte bulunan çok sayıda siyasi parti, emek ve meslek örgütü üyeleri ile yurttaş katıldı. Ortak açıklamayı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Malatya Şube Başkanı Kazım Albayrak okuduktan sonra HDP Malatya İl Eşbaşkanı Perihan Yücekaya konuştu.
 
Açıklama ve konuşmanın ardından anıtın önüne karanfiller bırakılarak, beyaz balonlar uçuruldu.
 
Ağrı
 
Ağrı’da da Doğubayazıt ilçesinde HDP İlçe Örgütü, yaptığı basın açıklaması ile katledilenleri andı. İlçe binası önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı, Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Serhat Ceylan okudu.
 
Aradan geçen 7 yılda gerçek faillerin tutuklanmadığını kaydeden Serhat, katliamın bir an önce aydınlatılması gerektiğini vurguladı. Serhat, “Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bizler gerçek suçluları tanıyoruz. Gerçek suçlular hukuk önüne çıkarılıncaya dek de mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.