ANKARA - Cezaevlerindeki hasta ve infazı yakılan tutsakların bırakılması için Ankara’ya ikinci kez gelerek siyasi partilerle görüşen aileler, harekete geçerek somut adım atmalarını istedi. 

 

Cezaevlerindeki hasta tutsaklar ile infazı yakılan tutsakların serbest bırakılmaları için tutsak yakınlarının başlattıkları Adalet Nöbetleri devam ediyor. Diyarbakır, Mardin, Urfa, Şırnak, Batman ve Siirt'ten tutsak yakınları 5 Ocak’ta Meclis’te açıklama yaparak siyasi partilerle görüşmeler gerçekleştirdi. Aileler yaptıkları görüşmelerde hazırladıkları dosyaları teslim ederek, adım atılmasını istedi. Aradan geçen 9 aya rağmen, herhangi bir adım atılmazken, Adalet Nöbeti tutan aileler geçtiğimiz günlerde bir kez daha Ankara’ya gelerek Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Saadet Partisi (SP), Gelecek Partisi ve Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) ziyaret gerçekleştirdi. 

 

Ankara’ya gelen tutsak yakınları, siyasi parti ziyaretlerini ve cezaevlerindeki duruma ilişkin konuştu. 

 

‘Aysel Tuğluk başta olmak üzere tüm tutsaklar serbest bırakılsın’

 

Bandırma Kapalı Cezaevi’nde bulunan 24 yıllık tutsak, Mehmet Nezir Gümüş’ün annesi Hanife Gümüş, oğlunun 36 yıl ceza aldığını söyledi. İzmir’de cezaevlerinin durumuna dikkat çekmek için “Adalet Nöbeti'nde” yer aldığını belirten Hanife, “Bugün Türkiye devletinden hiçbir şey istemiyoruz. Barış ve adalet istiyoruz. Bir an önce barış tesis edilerek cezaevinde tüm tutsakların çıkmasını istiyoruz. Tek talebimiz bir an önce tutsakların serbest bırakılması, biz artık cezaevlerinde tabutların çıkmasını istemiyoruz. Bugün Aysel Tuğluk’un durumu gittikçe ağırlaşıyor, tek başına yaşamını idame ettiremiyor, başta Aysel Tuğluk olmak üzere hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.

 

‘Çocuklarımıza bizlerden başka kimse sahip çıkmaz’

 

Cezaevlerinde yaşanılan ihlallere karşı, Diyarbakır, İzmir, İstanbul ve Van olmak üzere ailelerin yeniden bir araya geldiğini belirten Hanife, cezaevlerinin durumunun günden güne daha kötüye gittiğini kaydetti. Hanife, “Bütün annelere çağrımızdır; nöbetlerimize dahil olun, çocuklarımıza sahip çıkalım. Çocuklarımıza biz sahip çıkmazsak kimse sahip çıkmaz. Çocuklarımız doktora götürüldüğünde ‘siyasi’ diye bakılmıyor, tekli hücrelere konuluyor, tekli hücrelerde olan ağır hasta biri kendisine nasıl bakacak. Bu yüzden herkesin acil olarak cezaevlerine sahip çıkması gerekiyor” diye belirtti. 

 

'Adalet bölündü'

 

Diyarbakır’da “Adalet Nöbeti’nin” ilk gününden bu yana nöbette olan ağır hasta tutsak Abdulselam Güler’in kardeşi İnci Altındağ da, “Ölümler olmasın, infazları yakılan evlatlarımız serbest bırakılsın” diye uzun zamandır nöbette olduklarını ifade  etti. İnci,  5 Ocak’ta Ankara'da siyasi partilerle görüşme gerçekleştirdiklerini  hatırlatarak “Çoğu siyasi partilere gittik, talebiniz talebimizdir elimizden gelen her şeyi yapacağız dediler. Meclis’in açılmasıyla ekonomik  durumu  konuşacağız ve tutuklularınızla ilgili taleplerinizi sunacağız dediler ama yapmadılar. Hasta tutsak yakını olarak cezaevlerinin kapılarında olan bizleriz. Bugün biz olabiliriz ama yarın sıranın olanlara gelmeyeceği belli değil. Bugün cezaevlerinde kalan bizim evlatlarımız. Adaleti ikiye bölerek, herkesi bıraktılar ama bizim evlatlarımızı bırakmadılar” sözlerini kullandı. 

 

‘Sesimize ses verin’

 

Adalet Bakanlığı’ndan tek taleplerinin “tutsakların serbest bırakılması” olduğunu dile getiren İnci, bu taleplerinin de çok insani olduğunu kaydetti. İnci, “Onların çıkardıkları kanunlar, yasalar ortada çektikleri cezalar ortada. Ama infaz yakmalarla cezaevinde ikinci bir ceza çıkarılıyor. Siyasi partiler bu durumda çok sessiz kalıyor ama nice insanlar gitti bunu da unutmasınlar. DEVA, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ile görüştük ama CHP bize randevu vermedi. Ama CHP şunu çok iyi bilsin ki sıra onlara da bir gün gelir. Onlara da aynısı yaparlar. Siyasi partilere çağrımız; birlikten beraberlik doğar, bugün biz yarın siz olursunuz. Bize destek verin, sesimize ses versinler” şeklinde konuştu.

 

‘Kapı kapı adalet arıyoruz’

 

Van’dan gelen ve oğlu cezaevinde bulunan Sabiha Yakut ise, cezaevlerinde derinleşen tecrit ve buna paralel olarak ilerleyen ihlallere ilişkin Ankara’ya geldiklerini dile getirdi. Sabiha, “Oğlum Van’da cezaevindeydi ama Erzurum’a sürgün edildi. Şimdi imkansızlıklardan kaynaklı oğlumu göremiyorum. Sadece oğlum için değil, cezaevinde bulunan tüm çocuklarımız için buradayız. Bugün burada kapı kapı adalet arıyoruz. Cezaevlerinden daha fazla cenazelerin çıkmaması için mücadele ediyoruz. Siyasi partilerle görüşmemiz iyi gitti ama bu noktada bir adım atmaları yönünde inancım yok. Tutsaklara ilişkin hazırladığımız raporları verdik, onlarda elimizden geleni yapacağız dediler. Bizim tek talebimiz cezaevlerindeki tutsaklar serbest bırakılsın” ifadelerini kullandı.