HABER MERKEZİ - Jineoloji dergisi editörü, akademisyen Nagihan Akarsel’in katledilmesini, “özel savaş politikaları” kapsamında değerlendiren kadınlar, “Öfkemiz büyük. Bu zihniyete sessiz kalanlar da bu katliamların ortağıdır. Nagihan’ın kalemi asla yerde kalmayacak” dedi.

 

Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve Jineoloji dergisi editörü gazeteci ve akademisyen Nagihan Akarsel, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde dün uğradığı silahlı suikast sonucu katledildi. Nagihan’ın katledilmesinin ardından kadınlar Kürdistan’da, Türkiye’de, Avrupa ve dünyanın birçok yerinde alanlara çıktı.

 

Nagihan’ın katledilmesini tepkiyle karşılayan kadınlar, bu zihniyeti iyi tanıdıklarını belirterek, mücadeleyi büyütme ve Nagihan’ın mirasına sahip çıkma çağrısında bulundu.

 

‘Hakikat mücadelesini devralıyoruz’

 

TJA aktivisti Xecê Şen, özel savaş politikalarının kadınlar üzerindeki yansımasının katliam, taciz ve tecavüz olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Nagihan hakikatin kalemini eline aldı. Yıllardır hakikatin mücadelesi olan Jineoloji çalışmasını yürütüyordu. Perde arkasında kalan kadın tarihini, hakikat tarihini ortaya çıkarmak için tüm gücüyle çalıştı. Yine yıllarca Kürt halkının verdiği özgürlük mücadelesinde, hakikat ve özgürlük yolunda soluksuz bir mücadele yürüttü. Onun katledilmesi ruhumuzu, beynimizi, varlığımızı yaraladı. Hem TJA olarak hem de yıllarca birlikte çalışan yol arkadaşları olarak peşinde olduğu hakikat mücadelesini devralıyoruz. Verdiği mücadeleyi asla unutmayacağız.”

 

‘Asla başaramayacalar’

 

“Kürdistan toprağı üzerindeki işgalciler kadın şahsında katliamlar yapmak istiyor” diyen Xecê, Kürt kadın mücadelesinde yer alanların, gazetecilerin ve siyasetçilerin katledildiğini ifade etti. Xecê, “Kadın şahsında Kürdistan'ı hakimiyeti altına almak isteyenler asla başarılı olamayacaklar. Kadın mücadelesi daima başaracaktır. Başur’daki tüm güçlere sesleniyoruz. Başta KDP, YNK’ye sesleniyoruz. O coğrafyada bugüne kadar çok sayıda Kürt kadın, işgalciler ve Türk devleti tarafından katledildi. Çok sayıda kadın taciz ve tecavüze uğradı. Sayısı bilinmeyecek kadar kadın orada zindanlarda tutsak ediliyor. Kürdistan hakikati bugün şunu gösterdi; bu coğrafyaya, toprağa ihanet edilmemelidir. Kadın özgürlük mücadelesine ihanet edilmemelidir. Faşizme karşı ortak bir sesin çıkması için Nagihan’a sahip çıkmalıyız. TJA olarak elimizden geleni yapacağız” diye kaydetti.

 

‘Kürt kadın mücadelesi devam edecek’

 

Yerine kayyım atanan İdil Belediye Eşbaşkanı Songül Erden ise, “Türkiye'den tutalım dünyanın her yerinde, kadın katliamlarının ne kadar kolaylaştığını görüyoruz. Bunun nedeni katliamı yapanların korunmasıdır. Kürt kadınların özgünlüğü, Kürt kadınlarının direnişi ve devlet yöneticilerinin zihniyetine karşı verdiği direniş dünya kadınlarına örnek oldu ve olmaya devam ediyor. Bu mücadele dünyaya yayıldığı için de ataerkil zihniyet tarafından kadınlar katlediliyor. Bütün dünya bilsin ki kadınlar özgür olmadan toplum özgür olmayacak. Kadın devrimi devam edecek. Kürt kadınların mücadelesi devam edecek. Nagihan’ın kalemi nefret kusanlara karşı yerde kalmayacak” şeklinde konuştu.

 

‘Bin Nagihan doğar’

 

HDP Uludere İlçe Eşbaşkanı Zilan Yaman, Nagihan’ın ırkçı ve faşist devlet tarafından katledildiğini ve yıllardır kadınların hedef alındığını ifade etti. Zilan, “Ama çok iyi bilsinler ki bizler hiçbir zaman mücadele çizgimizden vazgeçmeyeceğiz. Bir Nagihan katledildi ama bin Nagihan doğuyor. Kimse bir kadının katledilmesine sessiz kalmamalı” sözlerine yer verdi.

 

‘Kalemi yerde kalmayacak’

 

Yerine kayyım atanan Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz ise şunları söyledi: “Yapılan alçakça bir komplo, planlanmış bir suikasttır. Nagihan şahsında mücadele yürüten tüm dünya kadınlarına yapılan bir saldırıdır. Yakın bir zamanda İran rejimi tarafından ahlak polisleri saçının bir teli göründü diye Jîna Mahsa Amînî’yi katletti. Bu cinayetler birbirinden bağımsız değildir, öfkemiz büyük. Bu cinayetler politiktir. Bu katliamlar bilinçli yapılan katliamlardır. Kadın üzerindeki baskıları derinleştirmektir. Kadın şahsında tüm toplumu teslim alma, yıldırma politikası devrededir. Nagihan arkadaş da gerçekleri tüm çıplaklığıyla dile getirdiği için katledildi. Tüm katledilen kadın arkadaşlarımız gibi yürekli bir kadın olduğu için katledildi. Bu kabul edilemez, öfkemiz çok büyük. Arkadaşın devrettiği bayrak yerde kalmayacaktır. Öldürmekle kadın mücadelesine geri adım attıramayacaklar. Bu zihniyete sessiz kalanlar da bu katliamların ortağıdır. Nagihan’ın kalemi asla yerde kalmayacak, özgür basın susturulamayacak. Jin, jiyan, azadi.”