Barış Annelerinden CPT’ye tepki

  • 09:04 20 Eylül 2022
  • Güncel
DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için Kürtlerin el ele vermesi gerektiğini belirten Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyeleri, görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyen CPT’ye de tepki gösterdi.  
 
İmralı’da 23 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 18 aydır hiçbir haber alınamıyor. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için dünyanın birçok yerinde Kürtler ve dostları eylem ve etkinlikler gerçekleştiriyor. En son 22 ülkeden 350 avukat Adalet Bakanlığı’na mektup yazarak Abdullah Öcalan ile görüşmek istediklerini dile getirdi. 
 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için talepler yükselirken, Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyeleri de konuya ilişkin görüşlerini paylaştı. 
 
‘İktidar tecridi bir koz olarak kullanıyor’
 
 Barış Annesi Mürvet Demir, tecridi kınayarak bu uygulamanın dünyanın hiçbir yerinde olmadığını söyledi. Tecridin sadece İmralı’da değil tüm cezaevlerine yayıldığını belirten Mürvet, şöyle dedi: “Hatta evlerin içinde de tecrit yürütülüyor. Tutuklananlar esir alınıyor. Ne hak ve hukuk varsa uygulanmalı. Aile ve avukatlar gidip görüşme yapmalı. Bu büyük bir hukuksuzluk. Bu derinleştirilen tecridi kabul etmiyoruz. İktidar bu tecridi bir koz olarak kullanıyor. Tecridi ağırlaştırarak bizi terbiye ediyor. Tecridi ağırlaştırarak biz Kürtleri ‘yola’ getirmeye çalışıyor. Ancak biz Kürtler bu tecride karşı direneceğiz. Bu tecrit hiçbir uluslararası yasada da yok. Bu devlet tek başına bu tecridi uygulamıyor. Tüm devletler bu tecridin ortağı. Söz konusu Kürtler olunca hepsi birleşiyor. Biz Kürtleri yok etmek istiyorlar. Bir kişinin hakkını tanıyorlar ama 40 milyon Kürdün hakkını  tanımıyorlar. Bu yüzden öncelikle biz Kürtler birlik olmalıyız. Biz birlik olmuyoruz ve ihanet ediyoruz birbirimize. Böyle olmasaydı bu durumda olmazdık. Devletler de kendi çıkarlarından dolayı Kürtlere destek vermiyor.”
 
‘CPT taraflı yaklaşıyor’
 
Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele ve Cezayı Önleme Komitesi’nin (CPT) tutumuna tepki gösteren Mürvet, “CPT’yi  görevini yapmadığı için kınıyoruz. Eğer CPT haksızlıklara karşı çıkıyorsa neden tecride karşı sesini çıkarmıyor? CPT taraflı yaklaşıyor. Bir şey yapmadığı için tecrit ağırlaşıyor. Zindanlar önderliğe bağlıdır. Aileler de çocuklarına bağlı. Zindanlarda tutsaklar üzerinde yürütülen tecrit tüm toplum üzerinde de uygulanıyor. Birbirine bağlı ve böyle devam ediyor. Bunun için acil olarak bir çözüm bulunmalı. Çözüm de direnişte. Direniş olmalı ki kazanabilelim. Şimdi cezaevlerinde büyük bir  zulüm var ve büyük hak ihlalleri yaşanıyor. Kürt halkı asla haksızlığın yanında olmaz. Kürt halkı her zaman barış ve özgürlük taraftarıdır. Bu yüzden Kürt halkı öncelikle kendine sahip çıkmalı. Şavaşla hiç kimse bir yere ulaşmamış şimdiye kadar.  Kan kanla yıkanmaz.  İzler tecridi kırmalıyız ve kalıcı bir barış inşa etmeliyiz. Ülkemiz özgürleştiğinde önderlik de halkının arasında olur. Bizler özgür bir yaşam inşa edelim ve zindanların kapılarını açalım.  Bunun için de Kürt halkı birlik olmalı ve tecride karşı sesini yokseltmeli” diye konuştu. 
 
‘Tecridi kıralım önderliğimizden haber alalım'
 
Barış Annesi Afife Kartal da, tecridi kırmak için Kürt halkının ayağa kalkması gerektiğini söyledi. Afife şunları söyledi: “Tecridi kıralım ve önderliğimizden haber alalım. Ailesi ve avukatlarının görüşme yapmasına izin verilmeli. Durumuna ilişkin kaygılıyız.  Haber alamıyoruz yıllardır.  Durumuna ilişkin bir bilgimiz yok. Tecrit ve hak ihlallerine karşı cezaevlerinde açlık grevleri yapılıyor. İnsan tecrit altında nasıl tutulur. Derhal bu tecridi kaldırmalılar. Görüşlerini dile getirebilmeli.  Nasıl ki tüm tutsaklar aileleri ile görüşme hakkına sahipse onun da bu hakkı var. Önderlik üzerindeki tecrit kalkmadan zindanlardaki tecrit de kalkmaz.  Tecrit aynı zamanda tüm Kürt halkına da uygulanıyor. Bu yüzden de tecride karşı sesimizi yükseltip kırmalıyız. Nasıl ki 2018 yılında zindanlarda açlık grevleri başladı ve tecrit kırıldıysa yine ayağa kalkmalıyız. El ele verip tecridi kırmalıyız. Tecridi ağırlaştırarak Önderliği ve halkı birbirinden koparmak istiyorlar.”
 
‘Tecridi kıralım’
 
Toplum Abdullah Öcalan sayesinde kendini tanıdığını söyleyen Afife, “Nasıl ki önderlik bize sahip çıktıysa bizim de ona sahip çıkmamız gerekir. Kadınlar, gençler hep birlikte tecride karşı ayağa kalkmalıyız. Tecridi kendi gücümüzle kırmalıyız. Eğer sesimizi çıkarmazsak tecrit tüm yaşamımızda olur. Hiç kimse evinde oturmamalı. Sesimizi öyle çıkarmalıyız ki yer yerinden oynamalı. Tceridi kıralım ve önderliğimizden haber alalım. Sanki ölüm uykusuna yattık. Bizler sokaklardan, alanlardan çekilmemeliyiz. Eğer bugün ayağa kalkmazsak  ne zaman kalkacağız? Tüm Kürtler ayağa kalkmalı.  Önderlik kendi halkı için dört duvar arasında tecrit altında. Önderlik kadınlar için çok şey yaptı. Kadınlar onun değerini bilmeli” ifadelerini kullandı.