İSTANBUL - Adalet Nöbeti eylemlerinin 26’ncı haftasında Bağcılar Meydanı’nda yürüyüş gerçekleştirerek polis işkencesi ile gözaltına alınan 7 anne “Bijî berxwedana zindanan” sloganı ile direndi.

 

Hasta ve infazları yakılan tutsakların yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbeti’nin 26’ncı hafta eylemi Bağcılar Meydanı’nda gerçekleştirildi. Polisler haftalarca, tutsak yakınlarının Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde gerçekleştirmek istedikleri Adalet Nöbeti'ne Kağıthane Kaymakamlığı’nın yasak gerekçesini bahane ederek saldırdı. Polisin sistematik şiddeti ve işkencesine maruz kalan anneler, defalarca gözaltına alınıp işkenceye maruz kalsa da nöbetten vazgeçmeyerek eylemlerini her hafta Cumartesi günü farklı bir ilçede yapmaya karar verdi.

 

Anneler vazgeçmiyor

 

Bu hafta gerçekleştirilen nöbete tutsak yakınlarından Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman, Afyon T Tipi Cezaevi'ne sürgün edilerek tek kişilik koğuşta tutulan Xemgin Karakaş'ın annesi Cemile Karakaş, Ümraniye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır hasta tutsak olan Selim Çiftçi’nin ablası Cemile Çiftçi, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nde tek kişilik bir hücrede tutulan Erdal Özel'in ablası Kumri Akgül, tutsak yakını Gülsüm Öztürk, iki kızı cezaevinde olan Barış Annesi Zeynep Calıhan ile İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi Sözcüsü Güler Buğday katıldı.

 

Bu hafta Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dilşat Canbaz, Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) Eşbaşkanı Evin Genç, HDP il ve ilçe örgütü yöneticileri ile çok sayıda kişi nöbete destek verdi.

 

‘Yalnızca adalet istiyoruz’

 

Açıklamanın gerçekleştirileceği Bağcılar Meydanı, yüzlerce çevik kuvvet polisi ve gözaltı araçları ile ablukaya alındı. Meydana yürüyüş gerçekleştiren anneler, bu esnada yüzlerce polis tarafından  ablukaya alındı. Annelerin yürüyüşü esnasında çevredeki yurttaşlar da Kürtçe sözlerle destek verdi. Polisler, Fince Akman’a Bağcılar Kaymakamlığı’nın yasak gerekçesini öne sürerek eylemlerine izin vermeyeceklerini söyledi. Bu esnada Fince polislere Kürtçe, “Neden her hafta bize yasaklanıyor meydanlar. Biz çocuklarımız için buradayız. Çocuklarımız cezaevinde öldüğü için buraya geliyoruz. Yalnızca adalet istiyoruz” sözleriyle tepki gösterdi. Zeynep Calıhan da, “Yeter artık bu işkence. Hak, hukuk istiyoruz. Bu hepimiz için geçerli. Çocuklarımız ölüyor. Artık bunu istemiyoruz, yeter” dedi.

 

Gazeteciler amir tarafından darp edildi!

 

Bu esnada, nöbet eyleminin 21’inci haftasında tutsak yakınlarından Cemile Karakaş’ı ve daha önce bir gözaltı esnasında bir kadını taciz eden, sık sık haber takibi yapan gazetecileri de tehdit eden İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nde Güvenlik Şube Müdürü Muhammed Hanifi Zengin çekim yapan ajansımız ile Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirini darp ederek alandan uzaklaştırdı. Muhammed Hanifi Zengin’in ajansımız muhabirini darp etmesine tepki gösteren Fince, “Gazeteci o, neden darp ediyorsun kızımı” sözlerini kullandı.

 

İşkence ve gözaltıya sloganlarla karşılık verdiler

 

Ardından annelere saldıran polisler, uzun süre eylemcileri darp etti. İşkenceye yerde de devam eden polis, annelere ters plastik kelepçe takmaya çalıştı. Polis işkencesine uzun süre direnen annelerin bu sırada maruz kaldıkları işkence nedeniyle uzun süre çığlıkları duyuldu. Zorla gözaltı aracına bindirilmeye çalışan anneler, işkenceye karşı direnerek “Biji berxwedana zindanan” sloganı attı.

 

İşkence araçta da sürdü

 

Annelerin nereye götürüleceği söylenmedi

 

Daha sonra HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, polislere annelerin nereye götürüldüğünü sorduğu esnada çok sayıda polis tarafından ablukaya alındı. Bu esnada Dokuzsekiz muhabiri de İstanbul Emniyet Müdürü Ayhan Karaduman tarafından ittirilerek zorla alandan uzaklaştırılmaya çalışıldı. Ardından annelerin Haseki Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü öğrenen Dilşat, açıklama yaptı.

 

7 anne gözaltına alındı

 

Nöbet eyleminin 26’ncı haftasında meydanın tamamının ablukaya alındığını belirten Dilşat, yedi annenin gözaltına alındığının bilgisini verdi. Dilşat, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Her hafta yaşadığımız meydanlarda 70 yaşındaki anneler sürüklenerek işkence ve ters kelepçe ile gözaltına alınıyor. Şu gerçeğin önünü polis kalkanlarıyla, anneleri gözaltına alarak, basının önü kapatılarak, bu zulmün, ölümlerin, işkencelerin önünü kesemezler. Sesimizi duyurmanın önünü kesemezler. Bağcılar abluka altında, sadece 7 tane anne gözaltında. Cezaevlerinde işkence var, yüzlerce hasta tutsak var.”

 

‘Sesimizi her yerde yükselteceğiz!’

 

Annelerin tek talebinin artık cezaevlerinin “ölüm evi” olmaması olduğunu anımsatan Dilşat, “Cenazeler çıkmasın dedikleri için anneler bu hafta da gözaltında. Bugün buradan da yarın başka meydandan da sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. Bu işkencenin, zulmün, cezaevlerindeki işkence ile Adalet Nöbeti’ndeki işkencenin son bulması için sesimizi her yerde yükselteceğimizi bir kez daha söylüyoruz” sözleriyle mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

 

Ardından açıklama sona erdi.