İZMİR – KYK yurt başvuru sonuçlarının açıklanmasıyla beraber yine binlerce öğrenci açıkta kalırken, aynı sorunlarla yeniden karşı karşıya kalan öğrenciler, “Bu sorunlar bütün öğrencileri ilgilendiriyor ve bütün öğrencilerin bu konuda sözü olmalı” dedi. 

 

Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurt başvuru sonuçları 15 Eylül’de belli oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise 7 Eylül’de yaptığı açıklamasında, 2022-2023 eğitim -öğretim yılında 502 bin 295 öğrencinin farklı şehirlerde üniversite eğitimine başladığını belirtti. Bakan açıklamasında, birinci sınıf ve ara sınıflar olmak üzere toplamda 415 bin 305 öğrencinin bakanlığa bağlı yurtlara başvurduğunu paylaşsa da kaç öğrencinin açıkta kaldığına dair net bir açıklama yapmadı. 

 

Öğrenciler ise yurtların hem ekonomik açıdan zorlayıcı hem de niteliksiz olduğunu söylüyor. Bu durumda AKP-MHP ittifakının politikalarının da etkili olduğuna dikkat çeken öğrenciler, fahiş fiyatların öğrencileri tarikat yurtlarına yönlendirdiğini, kapasite artırımının, yurtları cezaevine dönüştürdüğüne işaret ediyor. 

 

‘Hem pahalı hem de niteliksiz’

 

İzmir Öğrenci İnisiyatifi’nden Buse Aslan, yurt başvuru sonuçlarının açıklanmasından sonra birçok öğrencinin yurtlara yerleşemediğini ve açıkta kaldığını söyledi. Yerleşen öğrencilerin ise yurt fiyatlarından şikayetçi olduğunu kaydeden Buse, “KYK yurtlarında 2’li oda sisteminden 6’lı oda sistemine geçildi. Cezaevi sistemi gibi niteliksiz bir sistem uygulanıyor. Durum böyle olduğu için barınamayan ve KYK yurtlarında sorun yaşayan arkadaşlarımız tarikat yurtlarına sürükleniyor. Kira fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle arkadaşlarımız ev de tutamıyor. Buna karşılık aldığımız burs 850 Lira. Bu bursla geçinmek imkânsız” dedi. 

 

‘Sokaklardan ayrılmayacağız’

 

Barınamama ve geçinememe sorunlarından dolayı  “Çatımız Gökyüzü Hareketi” altında bir arya geldiklerini dile getiren Buse, “Çatımızı gökyüzü, sokakları evimiz belledik. Bizler barınamayan ve geçinemeyen gençler olarak bulunduğumuz alanlardaki parklarda sabahlıyoruz. Barınamayan, kirasını ödeyemeyen öğrencileri de yanımızda mücadele etmeye çağırıyoruz. Taleplerimiz gerçekleşinceye kadar alanlardan, sokaklardan ayrılmayacağız” sözlerini kullandı.

 

‘Fahiş fiyatlar öğrencileri cemaat yurtlarına itiyor’

 

Yurtlardaki kapasite artışına rağmen birçok öğrencinin barınacak yer bulamadığını ifade eden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Zahide Kaplan, “Fahiş ev fiyatları sebebiyle eve çıkamayan öğrenciler, cemaat yurtlarına yönelmek zorunda kalıyor. Bu  durum, geçtiğimiz sene cemaat yurdunda yaşanan Enes Kara cinayeti gibi birçok cinayete de zemin hazırlıyor” diye belirtti. 

 

‘Krizi yönetememenin faturasını öğrenciler ödüyor’

 

 İçişleri Bakanlığı’nın valiliklere gönderdiği  “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” konulu genelgenin öğrencilerin örgütlenmesini engellediğini vurgulayan Zahide şöyle konuştu: “Güvenlik ve barınma önlemi adı altında başta kadın hareketi olmak üzere öğrencilerin faaliyetleri engellenmeye çalışılıyor. Öğrenciler gerek disiplin cezaları gerek polis müdahaleleri olsun birçok farklı yöntemle susturulmaya çalışılıyor. Ekonomik krizi yönetememenin faturasını öğrenciye kesen faşist yönetim, önlem almak yerine öğrencilerin direnişi engellemeyi tercih ediyor. Bu durumda öğrencilerin yapması gereken bu genelgeye uyarak birbirinden kopması değil, bu zeminde daha da birleşerek örgütlü mücadeleye yönelmesidir.”

 

‘Tek sorun yurt fiyatlarının artması değil’

 

Tek sorunun, yurt fiyatları olmadığını söyleyen Özgürlükçü Gençlik’ten Helin Randa, şunları dile getirdi: “Öğrencilerin yurt fiyatlarını dahi ödeyemediği bir süreç yaşıyoruz. Yurtta kalan öğrenciler yurt fiyatını ödese bile sağlık açısından, güvenlik açısından sorunlar yaşıyor. Örneğin yemeklerin niteliksiz olduğunu biliyoruz. Güvenlik açısından da özellikle kız yurtlarında taciz olaylarına tanık olduk. Bu durumlar iktidarın politikalarını öğrencilerin lehine uygulamadığını da gösteriyor.”

 

'Gençler öfkeli'

 

İktidarın öğrencilere yönelik politikalarına sessiz kalmadıklarını kaydeden Helin, “Gençlik olarak çeşitli eylemsellikler gerçekleştiriyoruz. Özellikle barınamama sorunuyla ilgili mücadelemiz devam ediyor. Bunun en büyük örneği geçen sene yaptığımız ‘Barınamıyoruz’ eylemleriydi. Eylemde ülkedeki gençlerin ne kadar öfkeli olduğunu ve bir şeyleri değiştirmek istediğini gördük. Orada çok örgütlü bir mücadele vardı. Barınamıyoruz eylemlerinden sonra da sistemin faşist uygulamalarını bir kez daha görmüş olduk. Eylemlere katılan birçok arkadaşımıza dosya açıldı, birçok arkadaşımız darp edildi, gözaltına alındı. Tüm bunlar iktidarın öğrenciye ne kadar düşmanca yaklaştığını gösteriyor” dedi.

 

‘Eylemleri birlikte örmeliyiz’

 

Son olarak öğrencilere çağrıda bulunan Helin, “Barınamadığımızı, geçinemediğimizi alanlardan, sokaklardan haykırmamız gerekir. Tüm bu eylemsellikleri birlikte örmemiz lazım. Bu sorunlar bütün öğrencileri ilgilendiriyor ve bütün öğrencilerin bu konuda sözü olmalı" diye konuştu.